⭐ Hatırlatma: Bölümler birbirinden bağımsız. Devam etmesini istediğiniz bölüm olduğunda söyleyin ikinci kısmını yazabilirim.
⭐ Google çeviri kullandım. Ukraynaca bilmiyorum.
⭐ Bölüm için çok zaman harcadım. Yorumlarınızı bekliyorum :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Denys (tarım, bereket, doğa ve şarap demek)
Okulda ilk ders çoktan başlamıştı ama Süsen'in sırası boştu. Babasının ortağının oğlu Türkiye'ye gezmek için geliyordu. Onu hava alanında karşılayacak ve babasına söz verdiği gibi, İstanbul'u gezdirecek aynı zamanda gidene kadar evini paylaşacaktı.
Ömer'in gözü boş sıradaydı. Neden gelmediğini merak etmişti. Hiç geç kalmazdı. Bir kaç ders geçti ama gelmedi. Merakı giderek arttı. Ders başlamadan önce sırasına geçerken Talya'ya sormaya karar verdi.
"Süsen hasta mı?"
"Yok. Babasının ortağının oğlu gelecekmiş Ukrayna'dan. Onun için gelmedi."
"Süsen ne alaka?" Oğulcan merakla sordu.
"Babası buraları bilmediği için ona emanet etmiş sanırım. Gezerken falan hep yanında olacak. Yani... bir kaç gün gelmez okula."
" Benim niye haberim yok bundan!" Harika sırasında otururken Talya'ya imalı şekilde sordu.
"Grupta konuşmadık..."
"Yakışıklı mıymış bari çocuk?"
"Dur fotoğrafı vardı...Hah! Bak bu."
"Ow! Süsen yaşadı desene! "
"Baya yakınlarmış. Hatta gelmeden bir kaç ay önce telefonda konuşmaya başlamışlar."
"Belli mi olur bakarsın bizim Süsen bu sınıfta bulamadığını Ukrayna da bulur!" Harika gülerek konuştu. İması Kaan'aydı ama Ömer'in bozuk olan morali daha da bozuldu. Süsen'in yakışıklı erkeklere olan takıntısını tüm sınıf biliyordu...
Ders başladı. Ömer düşünmemek için derse odaklandı. Oğulcan ise sabahtan beri Ömer'e söz verdiği için konuyu açmıyordu. Daha fazla dayanamadı.
"Tutayım diyorum kendimi ama olmuyor."
"Dersi dinliyorum. Dikkatimi bozma."
"Engin bilgilerime dayanarak söylüyorum, harekete geçmen gerek..."
"Engin bilgilerini kendine sakla kuzen. "
"Senin aşk hayatın da başlamadan bitmesin diye çabalıyorum burada.."
"Oğulcan!"
" Ben halledeceğim, halledeceğim üzülme sen."
"Hiçbir şey yapma. Hem ne anlaşmıştık, anlattıktan sonra unutacaktın."
