1

9 1 0
                                    

Eşyalarını topladın,alyansın masada. Kapıyı çarpıp çıkıyorsun. karmaşa hissediyorum,yeşili hissediyorum. Kini, öfkeyi boşluğu gitmeni. Ağzıma gelen tüm latince güzel harfleri dokuyorum. Sonra; o ev benim için bir kapana dönüşüyor, geri dönülmesi imkansız bir cehenneme. Fieri pictura et supernatet sicut ventus Donec aliquis accipit locum tuum.  (Yel ol ve süzülmeye devam et ta ki biri senin yerini alana dek) her bir parçam yeşile boyandı ilk önce. Sonra bir tablonun içinde buldum kendimi. İlk önce gözlerimi açtım. Hareket edemiyorum. Etrafta göz gezdirirken kapının açılma sesi geliyor. Anlıyorum ki; gözlerim ve kulaklarım bedenimin aksine bu büyüden yoksun. Dudaklarımı kıpırdatmayı deniyorum. Yalnızca birkaç kelime beni burdan çıkarabilir. Hayır, hiç tepki yok.  Ardından sen, evimin sınırlarının içine giriyorsun. Her bir parçan tıpkı benimki gibi yeşile boyanıyor. Artık sende yüzyıllar boyu sürecek olan tutsaklıkta bana eşlik ediyorsun. Burdasın, hemen yanımda. Kapana kısıldık gözlerini okuyabiliyorum öfkeni, korkunu, şaşkınlığını. Biz renk ve bakışların ötesine geçemiyoruz. Yüzyıllar boyunca sürecek lanetin farkında olmadan zaman akıp geçiyor.

Ama bekle bu noktaya varmadan evvel nasıl insanlardık?

Sadece tablo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin