O Liste

57 5 0
                                    

Irmak çok yorgun bir şekilde yataktan kalktı. Yeni uyanmasına rağmen çok yorgundu. Üstünderki yükler uyusa dahi geçmek bilmiyordu. Elini,yüzünü yıkadı,biraz rahatlamıştı. Perdeleri çekti az da olsa eve ışık girmesini istiyordu. Esneyerek buzdolabını açtı ve de sadece küçücük bir dilim peynir vardı. Dolabın bu kadar boş olması canını sıktı. Artık bir şeylere başlaması gerekiyordu; peyniri yemeden küçük masasının yanına ilişti. Derin bir nefes aldıktan sonra kağıdını doldurmaya başladı. Irmak uzun zaman sonra ilk defa böyle bir duygu tufanına katılmıştı. Uzun zaman sonra geleceği için ilk defa heyecanlanmış ilk defa endişe etmişti.

Bugün benim günüm olmalı. Çok heycanlıyım diyerek listeyi doldurmaya başladı. Listenin maddeleri;

1) İş bulmak.
2)Ev kiralamak ama ev bir gecekondu değil diye tekrar etti kendini.
3)Zayıflamak o eski fit formuna dönmek.
4)Bir daha asla karamsar olmamak.
5)O eski güzelliğini kazanmak.
6)Ve de en önemlisi artık nefes almak istiyorum.

Listenin kısa olmasını istedim ve de oldu. Kısa olsun ki gerçekleştirebileyim diye düşündü,aceleyle peynirini yedi. Dişlerini fırçaladı,gardırobunu açtığındaysa tekrardan bir hayal kırıklığına uğradı. Çoğu kıyafetlerini,ikinci el alan birine vermişti. Nasıl gidicekti ki iş görüşmelerine? Ah be Irmak diye hayıflandı. Eski bir kalem eteğini bulmuştu. O kadar eskiydi ki ikinci elci almak istememişti. Üstüne ise yıllar önce beyaz olan ama şimdi kirden griye dönen bir gömleğini giymişti. Saçını tarayıp kendini kırık bir aynadan izlemeye başladı. Daha yirmi dört yaşında olmasına rağmen yüzündeki kırışıklıklar belirginleşmişti. Evden ayrıldı,boş caddede yürümeye başladı ama nereye gideceğini bilmiyordu bile. Etrafına bakındıktan sonra kendisini Mete İlhan'ın şirketinin -eskiden çalıştığı şirket- önünde bulmuştu.

Vay be her gün bu saatte çalışmaya geldiğim şirket şuan kapalı, Mete Bey nasıl acaba? Kendisi beni pek tanımasa da galiba hiç tanımıyor. Evet,evet tanımıyor. Gerçekten çok iyi bir patrondu ve şirketin bütün bayan çalışanları ona deli oluyordu ben de dahil. Mete Bey genelde kimseyle ilgilenmezdi ya da ben öyle sanıyorum. Keşke zamanı geriye alabilsem ama alamazdım. Sonra hadi kızım Irmak dedim kendimce ve iş aramaya koyuldum.

***

Saliha Hanım örgüsünü örmeye başlamış, buharı tüten kahvesini yudumluyordu. Mete bir an için rahatlamıştı,iflası sırasındaki hallerini hatırlayınca şimdiki zamanları kat ve kat iyiydi. Annesinin yalvarışlarına kulak verdi ve tekrardan Mete İlhan olmaya hazırlanacağına dair söz verdi hem kendine hem de Saliha Hanım'a. Kaybettiği,hayatını ve de hayatlarını mahveden dava olayını unutma kararı aldı.Unutabilir mi? Unutsa bile ne kadarını unutabilirdi. Hiçbirini bilmiyordu, tek bildiği denemesi gerektiğiydi. Evet tekrardan Mete İlhan olması gerektiği zaman bu zamandı. Serseriden tekrar beyfendiye dönüşünü sabırsızlıkla bekliyordu.

Annesini öptükten sonra evden ayrıldı. Eski avukatı Hilmi Bey'in bürosuna doğru arabayı sürdü. Hilmi,Mete'nin ilkokul arkadaşıydı. Bir zamanlar aralarından su sızmazdı. İflas olayı olunca Mete depresyona girmişti. Hilmi ve diğer arkadaşlarıyla arasına doğal olaraktan bir soğukluk girmişti. Artık durumu düzeltmek,Mete İlhan olmak için adım atmak istiyordu ve attı. Arabasını caddede ilk boş bulduğu yere park etti. Takım elbisesi kendisini biraz zorluyordu,kilo almanın olumsuz yönlerinden biri daha. Büroya girmeden derin bir nefes aldı ve evet şimdi verebilirdi. Kapıyı tıklattı ve Hilmi karşısındaydı. İlkokul arkadaşına gülümsedi. Uzun bir aradan sonra Mete'nin ilk gerçek ve içten gülümsemesiydi. Hilmi,Mete'ye sımsıkı sarıldı. Mete,Hilmi'nin içtenliğini hissetti. İki arkadaş kahvelerle sigaralarla aralarındaki buzları eritmeye başladı. Mete insanlarla konuşmayı,dertleşmeyi özlemişti. Artık daha iyi hissediyordu.

Hilmi esas konuyu açtı: "Ee Mete yaklaşık üç yıldır işsizsin, ne yapmayı düşünüyorsun?"
Mete: "Çok zor zamanlarım oldu be Hilmi. Şuana kadar hiçbir şey düşünmüyordum, taa ki bu konuşmamıza kadar." dedi. Hilmi arkadaşının bu durumuna çok üzülmüştü ve ortaya bir fikir attı. Hilmi: "Şirketini ve de elemanlarını tekrardan kazanmak ister misin Mete? Bizim için en çokta senin için zorlu bir savaş olucak ama acaba hazır mısın tekrardan var olmak için? Senin için bunu yapmama izin ver, bizim tayfayı toplayalım. Hem arkadaşlıklar ne için, bu zamanlar için." Dedi gülümseyerek. Mete o an havaya yayılan ışıkları hissetti. Aslında içten içe çok istiyordu ama bir savaşa hazır değildi. Hem de hiç hazır değildi.

Var Olmak İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin