Elitoşun karantinası bitene kadar her gün bir bölüm atıcam.
İyi okumalar.
* * *
Jungkook, cumartesi günleri erken kalkmaya alışkın değildi. Alarmını önce kapattı, daha sonra alarmı ne için kurduğunu hatırladığında yattığı yerden fırladı. Hızlıca hazırlanıp, metro durağına koştu. İlk günden geç kalmazdı ya.
Kafeye vardığında henüz bir kaç çalışanın geldiğini gördü. Müdür Yoongi de aralarındaydı. Yanına gidip saygı ile selamladı.
"Ah geldin mi?"
Jungkook bu tip sorulara genelde dalga geçerek cevap verirdi fakat kendini tuttu.
"Evet efendim."
"Minhyuk, garson şefimiz. Sana kısa bir oryantasyon verecek."
Jungkook, yirmilerin sonunda gibi görünen adama baktı ve onu da saygı ile selamladı. Kafenin açılmasına henüz bir saat vardı ve Jungkook, bu bir saat boyunca Minhyuk ne derse hafızasına not etti. İlk müşteriler gelmeye başladığı sırada bulaşıkhaneye gidecekken, Yoongi onu durdurdu.
"Artık bir bulaşıkçımız var. Gel bakalım benimle."
Personel için olan soyunma odasına gittiklerinde, Yoongi bir rafı karıştırmaya başlamıştı.
"Al bakalım. Gömlek olmazsa bir büyüğünü alırsın. Pantolon olur diye düşünüyorum."
Dedikten sonra siyah pantolon ve beyaz gömleği kucağına verdi. Yoongi çıktıktan sonra Jungkook kapıyı kilitleyip üzerini değiştirdi. Kumaş pantolon pek tarzı değildi fakat aynada kendisine bakmak hoşuna gitmişti. İçeri gittiğinde Yoongi ve dün kendisine yardım eden ve patronu olduğunu öğrendiği Taehyung'un konuştuğunu gördü. Yoongi kendisini fark ettiğinde bir hareketle yanına gelmesini söyledi. Jungkook yanlarına gittiğinde Taehyung onu açık bir şekilde süzdü. Jungkook bundan rahatsız olmuştu.
"Dün tanışmışsınız ama yine de..."
Taehyung, Yoongi'ye durması için işaret yaptı.
"Gömlek biraz bol. küçüğünü giy. CAPELLA'da kılık kıyafete önem veririz."
Jungkook, belinde birikmiş fazla kumaşın farkındaydı.
"Küçüğünü giymiştim ama.."
"Evet?"
Jungkook, patronunun kibar biri olduğunu düşünmüştü dünkü münasebetlerinden ötürü. Şimdi ise oldukça gerilmişti. Duygusal bir çocuktu.
"Omuzlarımdan dolayı düğmeleri... Kapanmadı."
Taehyung bunu duyduğunda güldü.
"Tam da müşterilerin isteyeceği bir şey."
Dedikten sonra üst kata çıktı. Jungkook da kendisine denileni yaptı ve küçük olan gömleği giydi. Tam aynada kendisine bakıyorken Jimin aramıştı ve telefonu açıp söylenmeye başladı.
"Beni garson fahişesi yapmaya çalışıyor Jimin."
Karşıdan gelen ses mahmurdu.
"Ne?"
Jungkook, orada bulunan berjere çöktü.
"Boşver... Söyleniyorum sadece."
Jimin'in esneme sesini dinledi Jungkook.
"Haneul aradı. Projeyi bugün hazırlayacakmışız. Mesajına cevap vermediğin için beni aramış."
"Aynı proje grubundayız Jimin. Sana da haber vermesi gerekiyordu zaten."