"Çok fazla şeyim var ama onsuz hiç bir şeyim yokmuş gibi." -genç Werther'in acıları-
"Ben bir daha sevmemeyi,en sevdiğimden öğrendim." -küçük prens-
Bölüm Şarkıları,
Ekin Ekinci - sana saklandı ruhum
Melike Şahin - deli kan🖤
Yeniden düzenlenmiş haliyle gelsin istedim!! Umarım seversiniz 🙏 Daha iyi anlamak için önceki bölümü tekrar okumanızı öneririm 🐣 Bu bölüm de bebişim için!! ahsenyilmaz1912**
2 Gün SonraGeçmiş acıtıyorsa,geçmemiş anlamına mı gelirdi? Acizlik neydi? Sevdiklerini korumak için kendini feda etmek neydi? Kardeşleri iyileşmişti,her şey yolundaydı,peki kalbindeki pişmanlık,korku,koruma içgüdüsü neden onu asla terk etmiyordu? Elini cebine atıp,minik kağıdı yakaladı. Anılarda kaybolmadan hemen önce,dün yaşananları hatırlatmıştı zihni ve daha fazla parçalanmıştı,her şeyiyle.
ÖNCEKİ GÜN
Aybike sevinçle dışarı çıktı,başını kaldırıp derin bir nefes bıraktı gökyüzüne. Durumları iyiydi, uyanmışlardı,ikisine de sarılabilmişti saatler sonra. Bu his içini kısa bir anlığına mutlulukla doldurdu. Arkasını döndüğünde birinin ona çarpmasıyla sendelerken,ona çarpan kişi düşmesini engelleyerek bileğinden tuttu ve diğer eliyle avucuna bir kağıt tutuşturdu.
Mutluluğu yavaşça sönerken, kağıdı elini yumruk yaparak sıkıca tuttu ve bakışlarını karşısında duran kişiye çevirdi. Sadece kapkara gözlerini görmüştü. Zavallı gibi hissetti. Onu bırakıp çekip giderken adamın arkasından baktı şuursuzca. Önüne dönüp avucunu ağır ağır açtığında, buruş buruş olmuş kağıt ona korkunç ihtimaller sunuyordu. Titreyen parmakları kağıdı açtı.
'Bu sefer ucuz kurtuldunuz,bir dahakine bu kadar nazik olmam. Sıradakileri seçmemi istemiyorsan,kurallara uygun davranmalısın.'
Kaza değildi. Elleri ne ara çöktüğünü bilmediği bankın kenarlarını sıkıca tutarken, ağlamamak için direndi. Başkasının günahının bedeli,neden ona yükleniyordu ki? Şu birkaç saatte ne kadar da korkmuştu,sadece sevdiği adamın kollarında huzur bulmuştu,bir saatliğine. Kağıdı iyice sıkıp top haline getirerek cebine attı ve gözlerini sımsıkı kapattı.
Birinin gözyaşını silmesiyle irkildi. Gözlerini hızlıca açıp ayağa kalktı. Karşısında Berk'i gördüğünde iki adım geriye gitti,genç adamın içi burkuldu. Çok değil,daha bir saat önce ona sarılmıştı,omzunda uyurken kokusunu almıştı. Sadece 10 dakikada ne değişmiş olabilirdi ki? Anlayamadı. Aybike ise hala gelen notun ağırlığıyla savaşıyordu, ellerini yumruk yaparak titremelerine engel olmuştu belki ama adama bakarken içinin titremesine bir türlü mani olamıyordu.
"İyi misin?"
Tekrar elini uzatmıştı ama Aybike yeniden geri çekildi. "Dokunma..."
Bir şeyler olmuştu,onun bilmediği bir şeyler... Ve bu belirsizlik,onu delirtmekten başka bir işe yaramıyordu.
"Aybike... Yapma. Ne olursa olsun,bunu bana anlatabilirsin, biliyorsun."
Bakışları yavaşça Berk'in arkasında duran adama kaydığında,onun notu veren kişi olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Aynı zamanda izlendiğini de. Yutkunup bakışlarını tekrardan Berk'e çevirdiğinde titreyen elini sıcak ellerinin arasına aldığını anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tu es au bout de mon chemin
Teen FictionBenim yolumun sonunda sen varsın. Ve şunu asla unutma,en çiçekli bitişler,en dikenli yollardan geçer.