and all the pieces fall

1.1K 68 2
                                    

aynanın karşısında oturmuş kendine bakıyordu hyunjin. kendisi bir modeldi ve şu anda çekimdeydi. ama çekim esnasında nefesi daralmış, ara vermek adına kendisi için hazırlanmış olan karavanda sakinleşmeye çalışıyor, kendisini inceliyordu.

işine aşıktı ama bazen bu iş onu çok bunaltıyordu. dünya üzerindeki en ünlü erkek modeldi. binlerce, belki de milyonlarca hayranı vardı. ama hepsi sadece yakışıklılığı yüzünden ona fandılar.

hyunjin, kariyerinin en üst noktasındaydı. çok iyi yapıyordu bu işi ama onu bu noktaya getiren yine de yüzüydü.

bazen tırnakları pençelere dönüşsün istiyordu, böylelikle elini yüzüne atabilir ve yüzünü mahvedebilirdi.

derin bir nefes aldı. o sırada kapı tıklatılmış, içeri menajeri olan jeongin girmişti.

"herkes seni bekliyor."

kafasıyla onayladı onu hyunjin, herkes onu bekliyordu. çıkıp onlara birkaç güzel poz vermeliydi. zaten akşama gitmesi gereken bir gala vardı, acele etse iyi olurdu.

oturduğu yerden usulca kalktı, mesajı almış olan jeongin çekim alanına yürümeye başlamıştı. hyunjin de sessiz adımlarla onu takip ediyordu.

çekim yeniden başlamıştı. hyunjin hiçbir şey yapmadan öylece dursa bile mükemmel görünüyordu, o yüzden çekim çabucak halledilmişti.

çekimin bitmesi üzerine hazırlanıp gitmek için jeongin ve hyunjin karavana yeniden döndüler.

"galaya ne kadar kaldı?"

"yetişeceksin korkma."

jeongin'in rahatlatıcı sesiyle derin bir nefes verdi hyunjin. her şeyi toparlamış ve alanı terk etmişlerdi. kapıda bekleyen bir yığın paparazi görünce duraklamıştı hyunjin.

onun bu halini gören jeongin, hyunjin'in kolunu okşadı. kamera flaşları yüzüne yüzüne parlarken olduğu yerde küçülmek istedi hyunjin.

yutkundu ve menajerine döndü.

"lino katılacak mı?"

jeongin başıyla onaylamıştı ama nasıl olduysa fısıldayarak sorduğu bu soru paparaziler tarafından duyulmuştu ve şimdi hepsi lino'nun kim olduğunu sorguluyordu.

so it goes | hyunho ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin