allegation

4K 151 179
                                    

selaam ^^
öncelikle umarım tanıtım bölümündeki uyarılarımı dikkate alarak başlamışsınızdır.
yaklaşık 6k yazmışım huh
uzun bir one shot olduğundan yazım yanlışlarım ve mantıksız cümleler olabilir, şimdiden özür dilerim.
ehehe çok heyecanlıyım dlglslxlslflsxl
vee lütfen çekinmeden yorum yapın çok mutlu olurum ^^
keyifli okumalar :3
yeni taekook ficime bakarsanız çok sevinirim ಥﭛಥ

sabahın erken saatinde dersim olduğundan iki saatlik uykuyla kalkıp fakülteye gitmiştim. bugün ayrı bir özensizdim. gece partileyip geç yattığımdan uykuluydum zaten. fazlasıyla eğlenip kafamı dağıtmıştım. bu yüzden uykusuz kalmaktan pişman değilim.

ilk ders için amfiye girip yerime yerleştim. ders için gerekli materyallerimi çıkarıp düzenli bir şekilde masaya yerleştirdim. bu sırada çok geçmeden gece içip içip yerlere mide öz suyunu salan jimin girmişti. en azından yüzüne hafifte olsa makyaj yapmıştı ve iyi görünüyordu. yanıma kurulduğunda bedenimi ona çevirdim. hafiften sırıtıyordu. buna neden olan şeyi merak ettiğimden konuşmaya başladım. "ne oldu? neden sırıtıyorsun?" sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi bana dönüp heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı. bu hallerini çok seviyorum. bu yüzden onun neşesine ortak olup bende gülümseyerek dinlemeye başladım. "dün birisiyle tanıştım. benim boylarımda çok tatlı birisiydi. çok içtiğim için ne oldu pek hatırlamıyorum ama telefonuma numarasını kaydetmiş. bardaki yakışıklı çocuk diye.profiline falan baktım gerçekten o!" kocaman bir kahkaha atıp başımı sağa sola salladım. jimin çok güzel birisiydi. dikkat çekmesine şaşırmıyorum ancak telefonuna kendisini kaydeden kişi her kimse baya özgüvenli olmalıydı. "vay be... benim küçük jiminim kendisine flört bulmuş." yanaklarını sıkıp oynarken mızmızlanmaya başlamıştı. jimin ile oynamak hayatımın en büyük zevkiydi. onun mızmızlanmasını dinlemeden yanaklarını sıkmaya devam ederken tam önüme jeongguk yerleşmiş ve anında yanına sınıfın en sosyal(!) kızı damlamıştı. jiminin yanaklarını bırakıp çaktırmadan dikkatimi önümdeki ikiliye verdim.

"jeonggukie~ ders notlarını benimle paylaşır mısın? hasta olduğum için gelemedim." önümdeki kız jeongguka sırnaşıp sahte bahaneler ile ders notu istiyordu. kesinlikle yalan! hasta değildi ve ben onu geçen gün okula gelmek yerine arkadaşlarıyla kafede görmüştüm. masaya özenle koyduğum kalemi ne ara elime aldım haberim yoktu. arkasını dişlerken jiminin beni dürtmesiyle kendime geldim. "tae, biraz daha zorlarsan kalem diye bir şey kalmayacak." başımı salladım ve gözlerimi onlardan çektim.

jeongguk tüm sinirimi bozuyordu. çocukken aynı mahallede yaşardık ve ailemiz çok yakın arkadaşlardı. dolayısıyla bizde o yaşlarda çok yakındık. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. birlikte bir sürü anılarımız olmuş, suç olan şeyleri yapıp ailemizden azar işitmiştik. öyle güzel bir arkadaşlığımız vardı ki, benden fiziken biraz daha ufak olduğundan onu başkalarından hep korurdum. içimde ona karşı çok ayrı bir sevgi vardı. büyüyene kadar bu sevgiden rahatsız olmasam da mahalleden taşındıktan sonra onu çok özlediğim için, hatta geceleri bundan dolayı ağladığım için kendime çok kızdım. en azından yönelimimin farkına varmamı sağladığından bu konuda minnetarım. jeongguk olmasaydı öyle küçük masum bir çocukluk aşkı yaşayamazdım.

elimi yanağıma yaslayıp düşüncelere dalmışken sınıfa profesör girdi. ikimizde edebiyat öğrencisiyiz. o gelmeden önce birinci bendim. geldiğinden beri hep ikinci sıradaydım ve beni umursamıyordu. katlanamadığım tek şey birisinin beni görmezden gelmesi. yüzünü gözünü dağıtmak istiyorum. ayrıca görmeyeli daha da çalışkan olmuş. o gözlükler, gömleğinin üstüne giydiği süveter, siyah kumaş pantolonu süssüz bir görünüm veriyor ve halk arasındaki deyişle adeta inek öğrenci tipi gibi duruyordu.

allegation •taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin