what's the problem?﹕heeseung+sunoo ✓

'eleven

Sunoo'nun duygularını ifade edip Heeseung ile sevgili olmasının üzerinden beş gün geçmişti. Beş gündür Sunoo ve Heeseung'ın birbirlerinden ayrılmamaları ikilinin arkadaşlarının yakınlaşmasını da sağlamıştı.

Sunoo her gün caddeye gitmeye devam ediyor olmasına rağmen Heeseung her gün gelmiyor, acısını okulda çıkarıyordu. Okul olmadığı için Heeseung ile görüşemeyen Sunoo yine gözleri bağlı kolları havada bekliyordu caddede.

Bugün pek insan yoktu orada. Kollarını indirdiğinde kartonunu almak için yere eğilecekken arkasından birinin sarılmasıyla gerildi. Heeseung eğilip Sunoo'nun kulağına "Sakin ol, benim." dediğinde Sunoo da rahatça gülümsedi.

Heeseung, Sunoo'nun bileğinden tutup kartonu yerden aldı. "Benimle gel." diyerek sürüklemeye başladı onu. Çok uzun sürmeden karanlık bir yere girip Sunoo'nun gözlerini açtı.

Sunoo gözlerini alıştırmak için kırpıştırırken Heeseung'a döndü. "Seni özledim." dedi. Heeseung da kafasını sallayıp "Ben de seni özledim." dedi.

İki genç birbirleriyle vakit geçirirken saatin ilerlediğini fark ettiler, çıkmaya karar verdiler. Beraber el ele yürürlerken Sunoo bir anda durup "Karton?" dedi.

Heeseung kaşlarını çatıp anlamaya çalışırken kartonu unuttuklarını fark etti. Sunoo geri dönüp hızlanacakken Heeseung durdurdu. "Bunun hakkında düşünüyorum da, Sunoo." dedi.

Sunoo "Ne hakkında?" dediğinde Heeseung gözlerini kapatıp "Ya, bu işi biraz bıraksan mı? Yani artık beraberiz ve... Bilmiyorum. Herkesin gelip sana sarılması rahatsız ediyor beni." dedi.

Sunoo Heeseung'ın sözünü kesip "Ama ben bunu seviyorum." dedi. Heeseung gözlerini açıp "Beni seviyor musun?" dediğinde Sunoo oflayıp, "Aynı şey değil." diyerek geri çekildi.

"Sen git, ben geri döneceğim. Okulda görüşürüz." diyerek ters yönde yürümeye başladı Sunoo. Bu saçma sebep yüzünden bir süre görüşmeyeceklerini biliyordu.

Heeseung ise yerdeki taşı ayağıyla savurup Sunoo'nun tersine, kendi yoluna devam etti.