Tarih 6 Nisan 2015
Bugün, yalancı yüzlerin ne kadar karmaşık olduğunu gördüm. Cümlenin karmaşıklığı gibi. Yalan kişilerde ki doğru nasihatları dinledim.
Saçma bir başlangıçla sonumu kestiremedim. Her sonun yeni bir başlangıç olduğunu göremedim. Gerçeğe kayıp cümlesiz kaldım.
Bugün sessiz kaldım.
Birazda sensiz kaldım.
1+0+6
Uzun bir süreç kısa bir zaman dilimi. Zor olan sendin ya da ben.
Sahi ne anlarsın ki benim anlattığımdan? Ne hissedersin, ne yorum yaparsın. Ne anladın?
Sessiz kalırsın. Çözemezsin. Ben karanlığım. Yanlışım. Oyunun içindeyim. Çıkamıyorum. Hile yapamıyorum.
Sessiz kalıyorum. Oyuna ayak uyduruyorum.
Az bir zaman kaldı sabret. Biraz daha gün geçsin güzel günlere. Az kaldı. Sessizliğimizi çığlıklara dökmemize az kaldı.
Suskunluk bu kadar acımasız değildi. Bu kadar kindar değildi çığlıklarım. Defterin bu sayfaları da yakılacak. Defterin bu sayfası da sessizliğe gömülü olacak.
O kadar sır saklıyor ki içinde.
Bitecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kahve Misali
Short StorySoğuk rüzgârlar esiyor ensemden, Yağmur damlıyor kirpiklerime. Bak, bulut bile nefret dolu bana. Geceler bile küskün. Nefret hissedilecek en kötü duygu. Kasıp kavuran bir fırtına. En kötüsü de, yalnız bir nefretlik.