Moon Stone Sürüsü
"Hayır! Hobi hyung tam tersi, salak!" "Ben Jeongguk-ah değil! Ben daha büyüğüm, bu demek oluyor ki ben--bekle haklısın bu şekilde," Hoseok, alfanın karanlık bakışlarına bakarken mahcup bir şekilde gülümsedi. "Sana söylemiştim," diye mırıldandı Jeongguk, dilinin ucundan bir dizi hakaret sarkmasına rağmen.
"Kapa çeneni!" baş alfanın sesi kükredi ve diğer alfa ve beta suçluluk duygusuyla Snakes & Ladders tahtasına baktılar. "Üzgünüm Tae... İstersen ara verebilir ve bizimle takılabilirsin ..?" diye sordu.
Hoseok, alfaya utangaç bir şekilde bakarken sesi sakindi. Taehyung başını sallamak ve arkadaşlarına koşmak istedi ama masasındaki 'öfke nöbetlerinin' verdiği zarardan sonsuz evrak yığınına bir bakış, isteksizce fikrini değiştirmesine neden oldu.
"Evet ama yapamam, yapacak bir sürü lanet işim var," diye mırıldandı Taehyung, huysuz, yorgun bir sesle.
Hoseok ve Jeongguk sessizce masa oyunlarına dönmeden önce birbirlerine endişeli bir bakış attılar. En iyi arkadaşlarına yardım etmek istediler ve denediler ama boşuna.
Taehyung her zaman soğukkanlıydı, bu yüzden böyle olması şaşırtıcı değildi, ancak doğal davranıştan daha fazlası olduğunu biliyorlardı ve ikili bunun ne olduğunu bulmaya ve sürü liderlerine yardım etmeye hevesliydi.
Eclipse Sürüsü
"Yoongi-ah tüm işlerini yaptın mı? Baş alfa bugün daha sonra bir iş ziyareti için misafir bekliyor ve şatonun lekesiz olmasını istediğini söyledi." Alfa banyonun dışında oturan (tekrar kitap okuyan) omegayı sorguladı. "Hm? Evet... çoğu şey bitti," yorgun bir şekilde gözünü ovuşturdu ve alfa alay etti. "Sırf bir alfa kadar güçlü değilsin diye tembel olacağın anlamına gelmez. Biz alfalar senin gibi işe yaramaz omegaları koruyarak hayatlarımızı riske atarız, en azından temiz bir şey yaparsın. Şimdi işine dön yoksa ben" Baş Alfa Kim'e tekrar itaatsiz olduğunu söylemek zorunda kalacağım ve bunu yapmamı istediğini biliyorum," diye sertçe talep etti alfa, egemenliğini öne sürdükten sonra gururla uzaklaşmadan önce.
Yoongi onun boyun eğen doğasını küçümsedi ve sadece kendi ayakları üzerinde duracak cesarete sahip olmasını diledi. Alfanın kısa ama kaslı figürünün, Jimin'le birlikte talep ettiği loş peri ışıklarıyla aydınlatılan karanlık, ahşap koridorda kayboluşunu izlerken içini çekti. "Ben de alfa olmak istiyorum..." diye mırıldandı Yoongi, kendini artık temizlik yapamayacak kadar yorgun bulduğunda yanına attığı temizlik ekipmanını alırken pembe dudakları üzgün bir şekilde büzüldü.
"Öyle söyleme Yoongi hyung! Şu anda olduğun kadar mükemmel olabilecekken neden kötü kokulu bir alfa olmak isteyesin ki?" Kısa, sarı saçlı bir omega Yoongi'nin görüş alanına girerken tiz, neşeli bir ses haykırdı. Yoongi, en iyi arkadaşıyla göz teması kurarken yüzünü kaplayan sakızlı gülümsemeye engel olamadı.
Yoongi'nin mutluluğunun arkasındaki sebep Park Jimin'di. Jimin küstah, iddialı bir omegaydı, iyi vakit geçirerek ve alfalara itaatsizlik ederek zenginleşen biriydi. Yoongi bazen onun gibi olmak istiyordu ama Jimin'in sırf bunun heyecanı için içine düştüğü belaya tanık olduktan sonra, rahat bölgesinde kalmayı tercih edeceğini düşündü. Doğduğundan beri Yoongi'nin en iyi arkadaşıydı ve ikisi de cehennemi yaşayacak ve tekrar birlikte olacaklardı. Biri acısa diğeri de acırdı. Aralarındaki bağ yok edilemezdi.
"Yine de omega olmak istemiyorum! Temizlikten nefret ediyorum! Uyumak istiyorum... ve okumak... sonra uyumak, sonra tekrar uyumak... biraz daha okumak... bir hamburger yemek... uyumak. ..uyu-" "Anladık! Uyumayı seviyorsun!" Jimin büyük olanın sözünü bir kıkırdama ile kesti. Yoongi kıkırdadı ve kirli zemini ovmak için diz çöktü. Jimin'in geniş gülümsemesi daha sonra hareketlerini takip ederken karanlık bir kaş çatmaya dönüştü. Yoongi, Jimin'in duygularını gizlemede her zaman iyi olduğunu fark etmişti ama bunu Yoongi'nin önünde saklayamayacağını biliyordu. Çift birbirleri hakkında her şeyi biliyorlardı ve birbirlerine her konuda güvenirlerdi.
"Ben de ondan nefret ediyorum, Hyung... tüm omegalar öyle. Eh, bizim gibi bir köle ve bir piçten başka bir şey değilmiş gibi davranılan tüm omegalar," Jimin ona üzgün, sinirli gözlerle baktı. Şiddet, umutsuzluk ve korku hikayesi anlatan gözler. Bir omega için tipik olan gözler. Yoongi temizlik ekipmanını yere bıraktı ve hemen aynı boydaki çocuğu kollarına aldı. "Bu... kahrolası... benim için daha fazlası olmalı- bizim için! Bir ömür boyu temizlik yapmaktan ve iğrenç alfalara hizmetçi olmaktan daha fazlası," dedi Yoongi, sözleri Jimin'in omzunda boğuldu. "Biliyorum...b-bunu çözeceğiz, Hyung... sonsuza kadar böyle olmayacağız... değil mi?" "Tabii ki hayır... bizim için işler değişecek... Söz veriyorum"
Ay Taşı Sürüsü
"Affedersiniz efendim? Eclipse Sürüsünden arabalar geldi," dedi beta, 90 derecelik bir açıyla eğilirken sesinde korku vardı. Taehyung gözlerini devirdi, bakmakta olduğu büyük pencereden arkasını dönerken, vücudundaki hevessizlik resmine yansıdı. Tek kelime etmeden, alfaların yolunu kaçırmadan büyük ofisinden çıkıp avluya doğru ilerledi ve korkulan adam gibi betalara yer açmak için kenara çekildi. Bu gezi buna değse iyi olur. Taehyung, dışarıda park edilmiş büyük, pahalı limuzini görünce kendi kendine düşündü. Jungkook ve Hoseok'un yanında durduklarını ve Taehyung'a olağanüstü mutlu gülümsemelerle baktıklarını gördü. Taehyung bundan nefret ediyordu. O mutlu olamazdı, onlar neden mutlu olsunlar ki? Arabada otururken tiksinti ve kıskançlıkla burnunu buruşturdu, sürücüye harekete geçmesi için bağırırken emniyet kemerini taktı. "Hadi gidelim ve şu boku bitirelim ve şu lanet işi bitirelim! Beni geç bırakma."
Jimin fazla haklısın!
Bu arada çevirirken canım çıkıyor.-Gereksiz bir bilgi-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brutal Alpha {TaeGi}
Fanfiction*Bu bir çeviri kitabıdır!* Taehyung korkulan, saygı duyulan ve baskın bir alfaydı. Pervasız ve vicdansızdı. Bencil ve düşüncesizdi. Güçlüydü, güçlüydü ve istediğini istediği zaman elde ederdi. Yoongi yumuşak bir omegaydı, biraz hızlı bir yanı vardı...
