Merhabalar efenimler 😊
İyi okumalar ♡
Media: Aga be çok üzüldüm jskqpsnjxnslamz
.
Deniz'den...
Sabah uyandığımda kendimi düne göre biraz daha fazla enerjik hissediyordum. Herşey yeni başlıyordu. Değmez biri için kendini üzemezdim, yaşam devam ediyordu ve artık yaşamak için başka bir nedenim daha vardı. Onun için güçlü duracaktım.
Ege konusuna gelirsek... sanırım ona da mesaj atmam gerekiyordu ama bunu kahvaltıdan sonraya ertledim. Hazır hissetmediğim için kendime zaman kazandırıyordum ama neye hazır hissetmiyorsun diyecek olursanız da bunu bende bilmiyorum.
Yolun üstündeki pastaneden poğaça ve simit alıp Şule'nin evinin yolunu tuttum. İşim de sıkıntıya girmişti, bunu da sonra düşünmek üzere rafa kaldırdım. İçimden Cem ve Elmas için beddualar sıralarken zile bastım. Otomotik kapı açıldığında apartmana girip merdivenlere yöneldim. İkinci kat olduğu için asansöre ihtiyaç duymuyordum. Birinci katta oturup asansör kullanan insanları da hiçbir zaman anlayamamıştım. İki merdiven çıkmak bu kadar zor muydu?
Kendimi oyalamak için düşündüğüm saçma konular beynimde dönerken aradığım daireye ulaşmıştım. Kapı açıldığında güler yüzle bana bakan bir adet Şule ile karşılaştım. Gerçek bir dost dedim içimden ve ekledim. Umarım hep öyle kalırsın.
"Hoşgeldin"
Elimdekileri ona doğru uzatıp "Hoş buldum" dedim ve ayakkabılarımı çıkarıp yerini bildiğim mutfağa adımladım. Şule de arkamdan geliyordu.
Kahvaltı çoktan hazırlanmış, herşey mükemmel gözüküyordu. "Oo döktürmüşsün yine."
"e hadi afiyet olsun."
Bol sohbet eşliğinde kahvaltımızı yapmıştık. Araya Cem konusu da girmişti. Şule'de Elmas'a çok kızgındı. Berk içinde üzülüyordu.
İlerleyen zamanlarda kahvaltıyı toplayıp evi temizlemiştik. Bunun nedeni evin pis olması değildi, kafamızı dağıtmamız gerekiyordu. Bunun için alkole ihtiyaç yoktu, çamaşır suyu çok güzel kafa yapıyordu.
Temizlik sonrası börek yapıp bir güzel yedik. Kahkahalar dolu bir günün sonunda eve geri döndüm. Kapıdan içeri girer girmez tüm enerjim gitti ve yerini boşluğa bıraktı. İçimdeki ruh çekilmiş bir şekilde boş bedenimi yatağa fırlattım. Buradan taşınmalıydım.
Saate bakmak için telefonumu aldım. Saat gece 11'e geliyordu ve üç yeni mesaj vardı.
0530**: Acil konuşmamız lazım kızıl deniz.
0530**: Bir saat sonra evinin aşağısındaki parkta seni bekliyor olacağım. (14:09)
0530**: Lütfen gel.
"
Nasıldı?
Sizce Deniz gitseydi Ege ne diyecekti?
Ay paragraf yazmayı özlemişim jspqjsbzmsjxmwm
Hoşçakalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Deniz | Texting ✅
Short Story0530**: kızıl denizin tuz oranının fazla olduğunu biliyor muydun? 0530**: Sende benim kızıl denizimsin... 0530**: tuzlu olman sorun değil ben tuz severim. 0530**: çaya şeker yerine tuz atan biriyimdir. ^^^^ kapak tasarımı bana aittir. Bölümlerin ço...