Beni sevebildiğin kadar sev /Hyunlix-Minlix/

Bölüm ⁷¹

İyi okumalar ❣️

####

Hwang Hyunjin'in sesi telefondan tamamen kayıtsız ve soğuk geliyordu:

"Park Jinyoung'un peşinden gidiyorum."

"Park Jinyoung? Belediye başkanının oğlu mu?" HyunJun'un sesi biraz ağırbaşlı. "ondan ne yapmasını isteyeceksin?"

İkisi de bu kişinin ikisiyle karşılaştırılamayacağını biliyor. Başta önemli bir liderin oğlu.

"Lanet sevgilinin lösemi olması umurumda değil, ihtiyacım olan kemik iliğine sahip... Lee Minho'nun Felix için aldığı ilik." Hyunjin'in tahrişi gözeneklerinden içeri sızıyordu, saniyeler sonra, asistan Kim limuzinden indi ve onun için kapıyı açtı. Hwang arka cebinden bir kutu küçük sigara çıkardı ve her zaman kullandığı çakmağın artık orada olmadığını keşfetti.

"Kusura bakmayın yarın gidip yenisini alacağım." Seungmin'e işaret etti ve onu dairesine götürmesini istedi. Hur'un sesi tekrar duyuldu:

"Hyunjin." Hyunjun'un sesi gergin bir adamınki gibiydi. "Bu fikir hoşuma gitmedi, gidip onunla konuşmak kadar kolay değil. Bu adamla ilgili bazı şeyler çok net değil. O senden daha çılgın!"

Sigarasını sıradan kibritlerin yardımıyla yakan Hwang, kağıdı yakan ateşle parmaklarını yakmaya başladı. Derisi yanmaya başlayana ve kül parçalanıp pantolonunun üzerine düşene kadar fark etmemişti.

"HyunJun, benim için endişelenmene gerek yok." Hwang pencereyi açtı. "Hastanede tanıdığımdan daha fazla insan tanıyorsun. Felix'in ilk tedavisinin ayrıntılarını ayarlayacağız, bir mektup yazacağız ve birisine bizim için imzalatacağız... Ya da orada başka kemik iliği olup olmadığını sormama yardım edeceksin."

Hyunjun içini çekti.

"Hyunjin, bilmiyorum. Biraz daha kalbiniz olması gereken birkaç şey var... Ayrıca, oturma odanızdan biraz ilaç aldım ve hepsinin gece geç saatlerde özel efektler için olduğunu öğrendim." Sözleri durdu ve Hwang'a tarif edilemez bir acı verdi.

"Anladığını biliyorum... Hastalığı o kadar uzun süredir var ki kemik iliği pratikte... Artık faydasız."

Hwang cevap vermedi.

"Felix'i buldun mu? - HyunJun konuyu değiştirdi.

Hyunjin somurtkan görünüyordu ve gülümsedi.

"Beni görmeyi reddediyor. Bu yüzden Seul'e döndüm.."

HyunJun onun sözlerine hemen cevap verememişti, bunun nedeninin göğsüne yavaşça yerleşen acı ve acı verici bir his olduğunu tahmin etti. Her gün aklında Lee'nin durumu var ve Hwang'ın her istediğini elde eden bir adam olduğunu düşününce bir şey yapmamasına inanmakta zorlanıyor.

Hur, Lee Felix ve Hwang Hyunjin için aynı şekilde perişandır.

"Tamam, bana daha fazla açıklama yapmana gerek yok."

Hwang pencereye doğru yürüdü, aracın hareketleriyle parçalanan gece sahnelerini izledi. Yavaşça nefes verdi:

"Kocanın büyükbabasına ne oldu?"

"Hastane bununla ilgilendi, adam yaşlıydı ve zaten ciddi bir hastalığı vardı. Sana anlatırım? Küçük bir parça et parçasıydı. Evdeyim ve yanımda kimse yok" dedi.

"Oh, o zaman belki seni ziyarete gelirim." HyunJun'un artık kocaman bir aile evi var ama Hwang yine de kendini tamamen kapalı hissetmesi gerektiğini tahmin ediyor. "Önce kapatacağım."

"Bay Hwang, Batı Bölgesinin satın alınmasıyla ilgili konu onaylandı. Yarın avukatınızla konuşmak için şirkete gidecek misiniz?"

Asistan Kim, konuşmaya cesaret etmeden önce aramasını bitirdiğinden emin oldu.

"Batı Bölgesi mi?"

Hyunjin'in aklı net değil ve bundan utanıyor.

"Birkaç hafta önce başlayan proje. Bölge ve bölgedeki iş binalarını satın almak için."

Hwang'ın gözleri birden açıldı, parmakları kontrolsüzce titriyordu ve onları çenesine götürdü.

"Lee Seokmin Bölge'de kalabilir. Artık istemiyorum"

"Bay Hwang..."

"Şimdi daha iyi bir ruh halindeyim... Ve bunu Felix için yapıyorum, onun için değil."

Park Jinyoung ondan kemik iliği almış ve kesinlikle sonsuz minnettar olsa da... Hwang Hyunjin kendisinin daha çok kötü adam olduğunu hissetti. Hikâyesinin affına ulaşmak için bulması gereken hüzünlü ve nefret dolu kötü adamı.