-
"Korktun değil mi?"
"Korkuyorsun değil mi?"
"Bir gün senin yerini alma ihtimalimden ve boğazına bir bıçak dayamamdan."
"Bu gün senin yerini almamdan ve boğazına dayadığım bıçakla seni öldürme ihtimalimden."
Dazai bütün şehirde patlama seslerinden oldukça zevk alıyordu. Camdaki yansımasından yüzünde oluşan gülümseme, gözlerinin parlamasıda bunu oldukça kanıtlarken; Mori'nin boğazına dayadığı bıçağı yavaşça hareket ettirdi ve sıcak sıvının boynundan aşağı bir yol izlemesine izin verdi.
"Hatırlıyorsun değil mi sana 15 yaşında kurduğum cümleyi?"
"Dazai dur-"
Mori'nin panik içermeyen ama itiraz kabul etmeyen bir sesle emir verdi.
"Bu ses tonu köpeklerinde işe yarıyor Mori-san."
Kapının zorlanmadan açıldığında içeriye giren bir düzine eli silahlı adam silahları ikiliye doğrulttuğunda Dazai geriye çekildi.
Bıçağın ucundan damlayan kan yere damlıyordu.
Mori elini kaldırdı. Sehpada bulunan mendili boynuna bastırdı.
"Mori-"
"Gidip dışardaki patlamaları kontrol altına alın!"
Adamlar geri adım atmayıp silahları hala ikiliye doğrultuyordu.
"Hemen!" diye tekrar bağırdı Mori.
Adamlar geriye çekilirken birkaç saniye sonrada kapı kapandı.
Chuuya gözünü kırpmadan Mori'ye bakıyordu.
"Bana ait olan şeyi geri ver!"
"Neyden bahsediyorsun Chuuya!?"
Chuuya gücünü aktif edip odada bir karmaşa yarattı. Kağıtlar havada uçuştu. Dazai'nin elindeki bıçak ise Mori'yi sıyırıp cama hızla saplantı.
Yerden tavana kadar olan cam patladığında odanın konumundan dolayı içeriye soğuk ve kuvvetli bir rüzgar girdi.
"Aaa sen defteri ve fotoğrafları diyorsun!" keyifli ses tonu Chuuya'yı sinirlendirmemişti.
"Defter ve fotoğraflar Mori!"
"Çekmecede."
Chuuya odada bulunan masaya birkaç adımdan varmış ve elini önce çekmeceye uzattığında durmuştu.
Dazai ile göz göze geldi. Mavi hareler parlamıştı.
Ardından bütün anılar yok oldu. Bütün satırlar, bütün gülümsemeler hala ikisinin zihninde kalsada somutluğu kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kasımlar bizim, sende benim ¦ soukoku ✔
Fanfictiondazai birkaç gündür ortada yoktu. herkes yine bir yerlerde intihar etmeye çalıştığını düşünürken; yokohamadaki insanlar ise köprü altlarında, ara sokaklarda veya kimsenin yaşamadığı yıkık dökük binalarda kulaktan kulağa çifte siyahın tekrar doğduğun...