3. YALAN DOLAN

15 1 0
                                    


17 Aralık. 21.

İnsan birini bekler ömrü boyunca. Bende bekledim. Çok bekledim. "Bir insan bir insanı yemekten kesilinceye kadar bekler mi?" diye sormayın Bayım, ben sizi öyle bir açlıkla bekledim.

Kapı çaldığında bazen siz geliyorsunuz zannediyorum. Dolmuşta yanıma biri oturduğunda acaba o siz misiniz diye düşünüyorum. Biri bana bakarsa eğer ama normal bir şekilde olmayanlarından, o sizsiniz diye kalbim eziliyor. Ben sizi bekliyorum Bayım, büyük bir hasret ve hüsranlar sizi ve beni sahiplenişlerinizi bekliyorum.

Ben ağladığımda yanımda olun istiyorum, tek başına ağlamak bazen çok kötü hissettiriyor Bayım. Ben gözyaşlarımı silmeyi biliyorum, düştüğümde kalkmayı da tek başıma öğrendim. Sizden sadece ve sadece yanımda olmanızı istiyorum. Gözyaşımı silmeniz önemli değil benim ellerim var ama hissetmek istiyorum sizi, anlıyor musunuz Bayım?

Böyle kalbim ağrıyor sürekli ama ilacı sadece sizdeymiş gibi... sanki kalbim alevlere esir düşmüşte siz dumanını görmüyormuşsunuz gibi. Benim size çok ihtiyacım olduğu zamanlar oluyor, kalbimi kırıyorlar bazen tek başıma halledemeyecekmişim gibi geliyor, hallediyorum. Hallediyorum! Hallediyorum ama ben artık bir şeyleri tek başıma yapmak istemiyorum.

Bazen insanlardan o kadar soğuyorum ki size koşup ısınmak istiyorum. Hani gidecek bir yerleri olmayan insanlar olur ya bende onlardanım... benim gidecek yerim hep siz olun istiyorum hep size gelmek istiyorum. Çalacak kapılarımı siz açın, o çıkmaz sokaklar hep sizin kapınızın önüne çıksın istiyorum.

Size küçük odamın puslu aydınlığının içinden bir melankolik kalp ağrısıyla yazıyorum Bayım, artık beni bulmanız gerekiyor yoksa düşeceğim.

Gökyüzünde savrulan yıldızlar bir bir düşecek üzerime. Ben sizsizlikten öleceğim ama sizin haberiniz yine olmayacak.

Size çok kızgınım Bayım. Size o kadar çok kızgınım ki karşımda olsanız şimdi size bir yumruk atardım- yalan söyledim, size kıyamam Bayım. Bana kızdıklarında gözlerim doluyor sizin kollarınızda ağlamak isterdim, gözyaşlarımın görünmesinden nefret ederim ama sizin görmenizi isterdim.

Size gelene kadar daha kaç hatalı kişiyle uğraşmak zorunda kalacağım. Ben erkeklerden nefret ederim ama siz onlar gibi olmayacaksınız biliyorum. Bana nereden bildiğimi sormayın Bayım, ben sizi kendimden iyi biliyorum. Bu hayal kurmak gibi de değil sizi zamanının başlangıcından beri tanıyor gibi hissediyorum. Ben sizin ruhunuzun en kuytu köşeleriyle yıllarca raks etmiş bir aciz, korkak savaşçıyım.

Siz er meydanında olsanız ben sizin düşmanınız olmak istemezdim. Ben benden nefret etmenize dayamazdım Bayım. Ben her şeye dayanabilirdim ama benden nefret etmenize dayanamazdım.

Korkuyorum Bayım. Bazen korkuyorum ve ümidi kesecek gibi oluyorum. Gelmemenizden korkuyorum başkalarına kapılmaktan korkuyorum. Siz korkudan titrediniz mi hiç? -titrememiş olun lütfen...- sizin gelmemenizin korkusu şu an ki gibi beni dehşetlere düşürüyor.

Sanki yedi kötü erkek kardeş etrafımı sarıyor. Durduramıyorum, anlıyor musunuz Bayım?

Geçmişimdeki kötü anları geçiremeyiz ama sizle güzel anlar biriktirmek istiyorum bir polaroid fotoğraf makinesinde. İnsanlar aşkı anlamaz bilmez diyor kulağımda çalan şarkıda. Biz onlara rağmen birbirimizi anlayalım, bulalım, kenetlenelim açılamayan parmaklar gibi olur mu?

Δ Δ Δ

21 Aralık 21

İnsan öleceğini önceden hisseder mi? Ben son iki gündür öleceğimi hissediyorum. Hani insanın içine doğar ya öyle bir his. Ben kendimi sevmeyi bilmiyorum ama öğrenmeye başlıyordum. Geçen gece yatağımda, karanlıkta ağlarken başımı okşadım kendi kendimin, dedim ki "Sana kıyamam, bize çok kıydılar."

Tanrıma çok kızdım beni sevmiyor artık diye çok kızdım ona, huzuruna davet etmiyordu beni. O da beni sevmeyi bırakacak diye ödüm koptu. Şimdi ağlamak üzereyim ama ben ağlayamıyorum.

Sorunum ne bilmiyorum ama şu son iki günüm beni mahvetti.

Öleceğimi hissediyorum sanki bir daha sana mektup yazamayacağım. Sanki birazdan birinin eline hançer vereceğim ve gırtlağımdan kesecek son nefesimi, bu beni mutlu edecek, bu beni çok üzecek.

Birazdan Azrail gelip elimden mi tutacak? Anne, ellerim ondan mı böyle soğuk ve yalnız?

Kendime yemek hazırlamıştım, kahvaltılık birkaç bir şey tezgâhın üzerinde öylece duruyor. Kalbim ağrıyor. Onları yiyemedim. O kadar asabileştim ki durup durup sinirden gözlerim doluyor. Kıyafet seçmek istemiyorum, güzel olmak umurumda değil bu aralar. Hava o kadar soğuk ki. Ve ben bir şeyler için çabalamaktan öyle yoruldum ki oturup ağlayayım diyeceğim ama ağlayamıyorum biliyorsun.

Nefes alamıyorum sanki ama alıyorum.

Çok şükür diyorum içimden çok şükür, sanki çok şükür dersem geçecek.

Ne kadar da çok sanki dedim neyse, salla lütfen iyi hissetmiyorum...

Şimdi birine anlatayım desem neyi anlatacağım, anlatılacak elle tutulur bir şey mi var? Şarkı dinle deme bana şarkılar durumumu daha da boktan bir hale sokuyor, film de izleyemem artık insanların hayatlarına bakmaktan yoruldum. Ne yapacağını bilmiyorsun bende bilmiyorum aldırma ben ölene kadar devam edelim.

Hadi sayalım, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7... sayınca da geçmiyor.

Motivasyon videolarının canı cehenneme sadece anlık iyi hissedişler bırakıyorlar. Her şeyden nefret ediyorum. Derin bir nefes aldım.

Sana yazıyorum ama bana cevap vermiyorsun önemli değil hiç önemli değil ben anlatayım. Başka bir halta yaradığım yok.

Sadece başarıyı kendimle başarabilirim. İnsanların motive edici konuşmaları bir halta yaramıyor.

Sözler hep yalan dolan. 

Bölüm sonu.

DAĞLA ACILARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin