BUKA VE KEDİ | Lee Minho

#1🗝️

"Skz toplanın, haber var!"

Felix'in heyecanla odaya girmesiyle farklı şeylerle ilgilenen üyeler Felix'in konuşmasıyla bakışlarını ona çevirdi. Odadaki beşlinin bakışları Felix'te tolandığında çilli çocuk boğazını temizledi.

" Anthozoaların bu gece toplantısı varmış. Yaklaşık..."

Genç çocuk 1 dk anlamında elini kaldırıp saatine baktı.
" Yarım saat sonra.

Felix teker teker odadakilerde bakışlarını dolandırırken kaşları çatık halde bir yere bakan Minho'da durdu. Karşısındaki çocuğun ne hissettiğini anlamak ciddi anlamda zorlayıcıydı. Her zaman karışık bir yapısı vardı. Olur olmadık zamanda yanındakilerin asla yapacağına ihtimal bile vermediği şeyleri yaptığı zamanlardan tutun asla bir insanın yapmaz dediği şeylere kadar eylemleri olmuştu Minho'nun. Bu yüzden bu bilgiyi verirken Felix şüpheye düşmeden edememişti. Çünkü o da bu günkü toplantıda olacaktı. Bir şeyler düşündüğü her halinden belli olan Minho derin bir nefes alıp bakışlarını Felix'inkilerle birliştirdi.

" Kesin bilgi mi? Geçen seferki gibi patlamayalım da?"

Minho tam konuşacakken araya giren Changbin'e kızgın bakışlar atarken gencin aklındaki soruyu sormasıyla bakışlarını yumuşatıp tekrardan Felix'te çevirdi. Felix yeniden bakışlarını ona merakla bakan beşlide dolaştırdıktan sonra başını olumlu anlamda salladı.

" Bilgiyi veren eleman sağlam. Yamuk iş yaptığı pek görülmez. "

" Peki mekan neresi belli mi yoksa takip mi söz konusu?"

Chan merak ettiği konu hakkında soru sormaktan çekinmezken nasıl bir rota çizeceklerini kafasında oluşturmaya çalışıyordu.

" Mekan belli. Hatta gelecek isimler bile belli. "

Felix'in cevabı ile beşlinin kaşları şaşkınlıkla kalktı. Bu kadar net bilgi insanı şüpheye düşürüyordu bu yüzden de çillinin karşısındaki beşlide bu durumda şüpheye düşmeden edememişlerdi. Karşısındaki beşlinin ona şüphe ile bakması sebepsizce Felix'i germişti.

" Biliyorum inanamayacak kadar net bir durum. En az bende sizin kadar şüpheliyim bu durumdan. Ama şansımızı denesek en fazla ne olabilir ki?"

Felix'in konuşması ile odadakiler gelen bıkkınlıkla derin bir nefes aldı.

" Felix en son böyle deyip yola çıktığımızda neredeyse ölüyorduk hatırlıyorsun değil mi?"

Hyunjin'nin isyan ile söylediği cümleyle Felix dudağını ısırdı. O zaman gelen bilgi çok ani gelmişti ve ekip neredeyse ışınlanma derecesinde bir hızla saldırı yapmaya hazırlanmıştı ancak sonradan bir başka çetenin orada olduğunu gormeleriyle büyük bir çatışma meydana gelmişti. Hatta adamlarından bazıları çatışma sırasında can vermişti. Ülkenin en büyük ikinci mafya çetesi olmanın getirdiği bazı bedeller vardı ve oldukça fazla düşman edinmek ve can kayıpları da bu bedellerden bazılarıydı. Bu kayıplar bazen çok acı verici olabiliyordu. Bunu ekipten en iyi bilen kişi de Minho idi. Ülkenin en iyi mafyası onun dünyasını karartmıştı ve o da hayatının en büyük yemini etmişti. Dünyasını karartanların dünyasını karartacaktı.

" O da gelecek miymiş toplantıya?"

Odadaki sessizliği bozan Minho sorarcasına Felix'in suratına bakarken Felix bir yutkunuştan sonra olumlu anlamda başını salladı. Felixte olan bakışlarını başka yöne çevirerek boynunu iki yana yatırıp kıtlattı Minho. Yüzüne yerleştirdiği piskopatca gülüşten sonra bakışlarını ekip arkadaşlarına çevirerek olumlu anlamda başını sallamasıyla herkes hazırlanmak üzere odalarına gittiler.