BUKA VE KEDİ | Lee Minho

#8🗝️

" Minho bey sizi önlerindeki platforma bekliyorlar efendim. "

Garsonun bana bakarak söylediği cümleye karşı kaşlarımı çatmadan edememiştim. VIP müşterilere özel hizmetler olduğunu biliyordum ancak bu hizmetlerin arasında özel dansçıların olduğundan haberim yoktu. Ben burayı normal bir eğlenceli clubi zannederken burası striptiz clubı falan mı oldu bir günde?

Bakışlarımı karşımdaki garsondan tekrardan Minhoya yönlendirdiğimde dikkatlice bizi izlediğini fark etmiştim. Bakışlarımız kesişmesiyle işaret parmağı ile beni gösterip gelmemi isteyen hareket yapmasıyla gözlerimi devirmekten kendimi anlamamıştım. Yeniden bakışlarımı garsona çevirdiğimde platformdan inmeme yardım etmek amacıyla elini uzatmasıyla elinden destek alarak platformdan indim. Adımlarım VİP kısmına doğru ilerlerken içimdeki duyguların büyük bir karmaşa içerisinde olduğunu hissetmemle adımlarında bir yavaşlama olmuştu. Şimdi ben onlara özel dans mi edeceğim! Buka nerden nereye geldin sen?!

İçimdeki fırtına beni titretmeye başlarken yeniden adımlarımı oraya yönlendirdiğimde geçen hafta adının Hare olduğunu duyduğum dansçı kenarda bana küçümseyerek bakıyordu.

" Sanki Amerika'dan geliyorsun bu ne yavaşlık!"

Bir kaç adım sonra ona yaklaştığımda bana eğilerek söylemesiyle bakışlarım ona döndüğünde anlamsızca ona baktım. Neden bahsediyor bu şıllık? Ona bakışıma karşı yeniden yüzüne takındığı küçümseyici ifade ile omuzlarını silkelediğinde benim önüm sıra VİP kısmına ilerlemeye başladı. Oha! bu da mı dans edecek?

Önündeki Hare bozuntusunun içindeki tüm orospuluğu dışına vurup kıvırta kıvırta yürümesi göz devirme isteğimi tetiklerken sanki bu onu hissetmişçesine etrafında erkeklere sexy bakışlar atıp, sürtüne sürtüne ilerlemesi mideme kramp girmesine neden olmuştu. Gerizekalı! Midemi bulandırdın işte! Sonunda VİP kısmına vardığımızda bu günün özel konuğu sanki büyük bir hazine bulmuşçasına bize büyülenmiş gözlerle bakarken bakışlarım aşık olduğum adama kaydığında tüm duygusuzluğu ile bize baktığını gördüm. Birden gözlerimiz kesiştiğinde tek kaşını kaldırmış bir süre gözlerimin içine bakmaya devam etmişti.

Midemdeki krampın gittikçe arttığını hissederken eliyle hemen önlerindeki direği gösterdiğinde dizlerimin titrediğine yemin edebilirdim. Hare sanki bunu bekliyorcasına hemen direğe geçip dansını sergilemeye başlarken bendeki bu gerginliğin sebebini anlamaya çalışıyordum. Sebep belli Minho'nun bu derece yakınında dans etmek beni geriyordu. Sonunda gözlerimi kapatıp derin nefesler alarak sakinleşmeyi beklerken Daniel tarafından sorulmuş Çince soru beni şaşırtmıştı.

" O kucak dansı mı yapacak?"

Birden gözlerimi açıp Daniel'e baktığımda bana bakarak konuştuğunu ve tüm yüzünde çapkın olduğunu düşündüğü bir ifadeyle sırıttığını görmem içimdeki bazı duyguların yükseldiğini hissetmiştim. Mesala sinir gibi.

" Hayır o iyi bir dansçı. O direkte olacak. Diğeri kucak dansları da iyi. "

Minho sanki sinirlendiğimi hissetmiş gibi konuştuğunda önce beni gösterirken sonra eliyle direkte dans eden kızı göstermişti. Konuşmasıyla ona cevirilen bakışlarım ile yeniden bakışlarımız buluştuğunda bu sefer yüzünde düz ifadeden ziyade ilk defa gördüğüm bir ifade vardı. Sanki konuşuyor gibiydi.
'seni o kadar da rezil etmem Buka.'

Bir süre daha bakışlarına karşılık verdikten sonra bakışından aldığım güç ile kocaman gülümseyerek direkte dans eden kızın yanına ilerledim. Kızın sexy olduğunu düşündüğü hareketleri yapmaya çalışırken ritim katliyamı yaptığını görmek gülme isteğimi şaha kaldırırken dudaklarımı birbirine sıkıca bastırarak kahkaha tutmaya çalıştım. Minho'ya yandan bir kaçamak bakış attığımda yüzünde benim halimden eğlendiğine dair bir ifade görmemle gülmemek adına derin bir nefes almıştım.