Minho derin bir nefes alıp önündeki masanın üzerine koyduğu kağıtları incelemeye başladı. Biri yaklaşık iki saat önce Jung İlhoon'nun verdiği kağıtken diğer ikisi Buka'nın onlara bıraktığı notlardı. Üç kağıt arasında bakışları dolanırken İlhoon'nun ailesi hakkında dediklerini düşünüyordu genç çocuk. Gerçekten doğru olduğuna yıllardır inandığım gerçek aslında yalan mı?
Genç çocuğun ailesi de sevdiği kız da aynı yıl içerisinde öldürülmüştü. Genç çocuk ailesinin ölümünü kabullenememişken sevdiği kızın ölümüyle resmen yaşayan bir ölüye dönmüştü ve bunca zaman onları öldürenin Buka olduğuna neredeyse emindi. Ve şu anda ise bir konuşma ile bu durumdan şüphelenmeden edememişti. Karşısındaki adam onunla oynuyor olabilirdi ancak İlhoon'nun da söylediği gibi bir çok konuda İlhoon'nun onlara ihtiyacı falan yoktu. Sadece o bilgilere ulaşması için kızın duyguları ile oynayıp onu gözünü kırpmadan öldürmesi gerekiyordu gerekmesine de peki katil Buka değilse ne olacaktı? Minho masum birini öldürdüğü ile kalacaktı? Onu seven masum birini...
Kendi kendine gülmeden edemedi Minho. Daha bir kaç saat öncesinde Buka ve masum kelimelerini aynı cümlenin içerisinde başka birisi kullansa kocaman kahkaha atardı ancak gel gör ki şu anda genç çocuğun kendisi Buka'nın masum olabilme ihtimalini düşünüyordu. İhtimali olmayan bir durumun ihtimali içerisinde deliriyorum. Tekrardan derin bir nefes alıp bakışlarını Buka'nın yazdığı notlarda gezdirdi. Genç kız notlarda bazı kelimelerin altını çizmişti ve altı çizgili kelimeleri bir araya getirdiğinde Minho kaşlarını çatarak yazdıklarını okudu.
"Minho seni seviyorum, yakında görüşürüz. "
Gelen sinir hali ile küçük bir kıkırtı kaçtı dudaklarından Minho'nun. Genç kızın çocuğa aşık olduğunu Minho da diğer herkes gibi farkındaydı hem de uzun zamandır. İkisi üniversiteside tanışmışlardı ve genç kızın duyguları neredeyse o zamandan beri sürüyordu. Ancak Minho hayatında Yujin'i-eski sevigisini- almıştı ki bu durumun genç kızın canını nasıl acıttığını az çok tahmin edebiliyordu Minho. Ki bu yüzden Buka'nın onu öldürdüğünden gram şüphesi yoktu. Derin bir nefes alarak masanın üzerindeki çakmağı alarak kızın notlarını yakmaya çalıştı genç çocuk. Ancak çakmağı kağıt üzerinde gezdirdiği sırada gördüğü harflerle çakmağını kağıt üzerinde gezdirdi.
"Ama yemin ederim ben yapmadım"?
Chan ve Hyunjin'nin kağıdın üzerinde yazan harflere kafası karışmış bir şekilde göz gezdirdi genç çocuk. Bu kız ikisinin bildiği neyi yapmamıştı? Genç çocuk yaklaşık iki saat önce İlhoon ile konuştuklarına aklı giderken bildiği bilgilerden şüphe seviyesi gittikçe artıyordu. Hemen kendine yazdığı notda da çakmağını gezdirirken çıkan cümle ile artık nefes alamadığını hissetti Minho.
" Ailen öldü, ailem öldü. "
" Ama yemin ederim ben yapmadım. "Genç kızın yazdığı notlara karşı içinde oluşan ve onu sıkıştıran duyguyla kocaman derin bir nefes aldı Minho. Su ana kadar yaşadıkları onun hayal gücünün sınırlarının da ötesindeyken bunun gerçeklik payının olması genç çocuğu delirtecek radddeye getirmişti. Ortada neler dönüyordu bilmiyordu ama buna katlanacak sabrı yavaş yavaş yok oluyordu Minho'nun.
Yeniden derin bir nefes alıp sıkışıp kaldığı odadan çıktığında odanın köşesindeki kapı da aynı zamanda açılmıştı. Kapıdan kızıl uzun boylu bir kız ona flört derecesine bir bakış atarak kıvırta kıvırta kulübün içerisine doğru ilerlediğinde kızın arkasından gelen yoğun parfüm kokusuyla yüzünü kırıştırdı Minho. Seo Changbin sen bu kokuya nasıl katlanıyorsun?
![](https://img.wattpad.com/cover/296144349-288-k542843.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUKA VE KEDİ | Lee Minho
Fanfic"Yer altı camiyasında duygusal ölüme yer yoktur Lee Minho! Ama sen beni çoktan öldürdün hem de iki defa. Artık fiziksel ölümde sıra.Mutlu ol Lee Minho, hem de çok mutlu! Artık intikamını aldın!" ‼️Tamamen hayal ürünüdür.