aşıktım, aşığım ve hep aşık olacağım.

198 17 8
                                    


-Hikayeyi okurken eklediğim şarkıyı dinlemenizi tavsiye ediyorumm.-

Yine klasik bir Cumartesi günü. En sevdiğim günlerden birisi çünkü tüm gecem Chris ile geçiyor. Her zamanki gibi eve dönerken kocaman gülümseyip bahçemizdeki çiçekleri suladım. Bu çiçekleri Chris ile beraber dikmiştik çünkü o gerçekten çiçeklere bayılıyordu. Kendi kendime onu düşündüğümü fark edince sırıtarak kafamı sağa sola salladım ve kendime gelince koşarak kapıya gittim, kapıyı çaldıktan sonra gülümseyip elimdeki hediye paketlerini arkama sakladım. Bugün ona hediye almak istemiştim.

Herkes özel günlerde hediye alır birbirine, benim Chris ile geçen her günüm özeldi. Bir süre bekledim ancak kapı açılmamıştı. Anahtarımı çıkartıp kendim kapıyı açtım ve tedirgince etrafa bakındım.

'Chris? Hey?' diyerek tüm evi gezdim. Banyoya, mutfağa, bahçeye, ardından son seçenek olarak yatak odasına bakmaya karar verdim. İçten içe ona bir şey mi oldu diye düşünüp korkuyordum ve kalbim çarpıntı yapmaya başlamıştı.

Yatak odasının kapısını açınca ne tepki vereceğimi şaşırmıştım, Chris, cansız bedeniyle kanlar içinde yatakta yatıyordu. Korku, üzüntü, hayal kırıklığı, stres, gerginlik. Hepsini aynı anda yaşamıştım. Titriyordum. Yavaşça kalbimin ağrısıyla elimi kalbime götürdüm ve gözümden akan yaşları umursamadan Chris'in bedeninin yanına gittim. Elimdeki hediye paketleri bir anda yere yapıştı. Ayakta zor duruyordum. Gözümü uzun süre sonra Chris'in üzerinden çektim ve etrafa bakındım. Bir açıklama yapmış olmalıydı, beni öylece bırakmış olamazdı. Buna inanmak istemiyordum, inanamazdım. Komidinin kenarında bir not olduğunu görünce tekrar gözümü silip akan burnumu çektim ve derin nefes verdikten sonra notu elime aldım.

Önce sakinleşip sonra okumak istesem de asla sakinleşemiyordum. Aksine her şey daha kötü oluyordu, kalp atışlarım düzensizleşmeye başlamıştı ve duygu karmaşası yaşıyordum. Titriyordum. 5 dakika, 10 dakika, 30 dakika, asla düzelemiyordum. Sonunda notu açmaya cesaretimi toplayınca derin nefes verip notu okumaya başladım.



"Selam Felix. Sana böyle bir veda etmek istemezdim ancak hiçbir zaman söyleyemediğim onlarca sorun vardı. Ve böyle bir şey yapacağımı bilmediğim için aklımdan hiç kurmamıştım. O bahsettiğim sorunları artık söylemenin vaktinin geldiğini düşündüm.

...Aralığın 3'ünü hatırlıyor musun Felix? Beraber parka gitmiştik ve sen dondurma yemek istediğini söylemiştin. Dondurmadan nefret ederdim. Hiç bozuntuya vermemiştim Felix. Vermemeliydim, beni bırakmandan korkuyordum. Hatta öylesine bir korkuydu ki rüyalarıma giriyordu. Bir keresinde titreyerek uyanmıştım, sarılmıştın bana. O an anladım Felix, benim evim sensin.

Dondurma yedikten sonra beraber eve gitmiştik, sen film izlerken uyuya kalmıştın. 'Ne kadar şirin, aklım almıyor.' diye geçiriyordum sen uyurken. Şirin miydin Felix? Yoksa ben mi hep seni büyütüyordum? Aşk insanı değiştirir derlerdi, haklıydılar sanırım.

Ondan sonra ne oldu biliyor musun Felix? Bilmiyorsun, hiçbir zaman söylemedim. Söyleyemezdim Felix. O vakitten sonra saatlerce kustum. Tek ihtiyacım olan sadece sen iken artık bu bana zarar vermeye başlamıştı Felix. Kendime yetemiyordum. Sana karşı kendimi hep fazlalık gibi hissediyordum. Sonuçta sen o kadar şiirimsiyken ben sadece bir tartışma metni olabilirdim.

Bir keresinde bana dağın tepesinde yıldızları seyretmek istediğini söylemiştin Felix. O an sana söz vermiştim, bunu gerçekleştireceğim demiştim. Asla yapamadım Felix. Yükseklikten korkardım. Senin için korkumu karşıma alacak kadar aşık olmadım herhalde.

Yoksa oldum mu Felix? Her saniye sen aklımda dolanırken, aklımın binbir yerini keşfetmişken nasıl böyle diyebilirim ki? Beni büyülüyorsun Felix. Tıpkı küçük bir çocuğun oyun sevgisi gibiydi benimkisi. Sonsuzdu ancak bitmek zorundaydı. Ben hiçbir zaman bitiremedim Felix. Hep seni sevmek istedim.

Hep seni sevmek mi istedim? Oysa ki sana hep aşkın ne gereksiz bir şey olduğunu söylerdim. Biliyor musun Felix? Eğer bunları karşında söyleseydim muhtemelen bana güler, 'Aman be Chris.' derdin. Zaten sana bunları söyleyecek cesaretim hiç olmamıştı Felix.

Vedaları hiç sevemedim Felix. Ama her zaman söylemek isteyip içimde tuttuğum bir şeyi söylemek istiyorum.

Seni seviyorum Felix.
Bir annenin çocuğunu sevmesi gibi,
Minik bebeğin hayvanları,
Kaplanın yavrusunu sevmesi gibi.

Hep seni avucumda tutmak istiyorum.
Av olmaktan korkan ceylan,
Annesinden ayrılan bir bebek gibi korkuyorum seni kaybetmekten.

Hep benimle kalmanı isterdim Felix,
Bana sarılmanı, öpmeni isterdim.
Ancak yolun sonundayız Felix,
Kaybolan çocuk yolunu buldu."



Ellerim titriyordu, beynime kaynar sular dökülüyordu. Gözlerimde kontrol edemediğim bir şekilde yağmur yağıyordu. Dışarısı rüzgarlı, içerisi sıcacıktı. Camın buğulanması gibi buğulandı gözlerim. Gücümü kaybediyordum. Ayakta duramıyordum.

Kollarımı son kez cansız bedenine sardım. Bu geceyi sen ile geçirmek isterdim. Her taraf kan olmuş Chris, ben kandan nefret ederim. Kokusu bile beni bayıltırdı, biliyorsun Chris. Ama şimdi neden bu kadar tepkisizim?

Tek isteğim sendin Chris. Titriyorum. Üşüyorum. Beni ısıt lütfen. Hani hep yanımda olacaktın? Nefes alamıyorum. Sen kollarımda cansızken, ben nasıl rahat olabilirim ki? Kalbim sıkışıyor. Duvarlar üstüme geliyor.

Tam sakinleşmişken karşımda duran masa yine beni bitiriyor. Orada ne kadar çok anımız var. Hepsini şimdi fark ediyorum. Benim için bu kadar değerli olduğunu, her şeyim ve hiçbir şeyim olduğunu şimdi fark ediyorum. Sana olan sevgimi, nefretimi, tüm duygularımı salıyorum sonra. Dışarısı yağmurlu, sen ise içimdeki yıldırım.

Son kez kokluyorum seni Chris. Sonra burnumu büzüyorum. Aman be Chris, yine içmişsin şu sigarayı diyorum. Artık sana kızamıyorum. Her şeyim senken, bir anda her şeyimi kaybettim Chris. Titremem durmuyor.

Ardından kendimi bir köprüde buluyorum Chris köprünün ucunda, her şeyin sonunda. Kendimi kontrol edemiyorum, titremem durmuyor asla nefes alamıyorum. Buna son vermek istiyorum, kafamdaki sesler susmuyor. Bir anda aşağı atladım, rahatlayacağımı sanıyordum. Fakat suya çarpınca kendime geldim Chris. Sen her daim yaşamamı isterdin, senin için yaşamamı ve senin yerine bir sürü güzel anılar biriktirmemi isterdin. Yapamadım Chris. Hikayemiz buraya kadarmış sanırım, ölsem de ruhum seni unutmayacak. Öbür dünyada görüşmek üzere.

Nefesim daralmaya başladı. Bana yardım et Chris. Yaşamayı seçmediğim için çok pişmanım. Kurtuluşsuz bir pişmanlıkta, kurtuluşum olmanı istiyorum. Hayatıma girdiğin için teşekkür ederim Chris.

Sana aşıktım, aşığım ve hep aşık olacağıma söz veriyorum.

Kurtar beni Chris. /chanlix angst./Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin