İLK KARŞILAŞMA

32 5 0
                                    

Ah bu salak sınav. Kaderim sadece bu sınavın elinde öyle mi! Tam anlamıyla bir saçmalık. Yarın okul var hafta sonu ek dersler artık isyan edebilirim sanırım her şey bana oynuyor… ek derslerde yaptığım şey genelde hayal kurmak ama sadece fizik ve geometriye aşığım onlar çok güzel sonuç olarak babamdan anahtarları aldığım gibi arabayı etüt merkezine doğru sürdüm. Her zaman ki gibi derse girdim. Ders kimya… NEEEEY KİMYA MIIIII şaka olmalı bugün bu derste uyurum ben… anlamıyorum niye kimya bi anlatsanıza… ne yazık ki sınıftaydım ve artık kaçamazdım. Bende başladım uyumaya hayallerimle birlikte… ‘’ Aman Allahım oda ne?! Gitme! dursana be! Ya siz erkekler hep böyle misiniz! Ya bi döner misin lütfen? Bak sakinim ve kibarım hadi dönsene. Saçlarının rengi çok dikkat çekici. Bu genelde biyolojide eşit baskın genlerin birleşmesinden olan bir şey… Aman Emilly saçmalama şuan biyolojinin sırası değil. Pardon ! Bayım! Lütfen bakar mısınız? Bayım ! Hayır ! Gitmeyin durun!’’ Aman Allahım nasıl bir rüyaydı ama. Ben o renk tende veya o renk saç… çok çok güzeldi. Hayrandım … peki orası neresiydi? Hastane vardı, otoyol kenarında gibiydi. Ya o çocuk uzun alımlı turuncu muydu o… Aman Allahım çok tatlıydı ama dönmedi! Niçin? Haksızlık! Rüya bile olsa bunu kabul edemem! Erkeklerin hepsi mi böyle derdim. Sanırım cevap ortada… Allahım rüyada bile çirkefleşebilecek ana geldim… Beste’ye kaçıncı derste olduğumuzu sordum ve bana 3 dedi… ben şok… ben iptal… Niçin kimse beni kaldırmadı saçmalık bu buraya ben boşa mı geliyorum! Aman Allahım hemen eşyalarımı aldım ve son 2 ek derse de kalmadım! Aaah Lanet olsun! Tüm derslerin canı cehenneme!

 Arabaya atladım ve Beşiktaş sahile gittim burada sakinleşiyordum ancak hala aklımda o rüyamdaki çocuk yani aslında rüyalarımda genelde tanıdığım insanları görürdüm ama bu… Bunu tanımıyordum… gerçekte yaşıyor mudur acaba? Bence; EVET. Peki ben bu çocuğu nasıl bulabilecektim. Zaten İstanbul’a geleli daha 3 sene oldu üstelik Türkiye de sadece 1 şehir yok ki. Belki de o İstanbul’da bile değildi… hadi ama nasıl yani işim şansa mı kaldı benim! OLAMAZ! Üstelik sınava da 3 ay var. Gerçi, zaten sadece dil sınavına girip bir yer tutturacağım. Buda benim için gerçekten kolay… Annemin zoruyla okuduğum sayısal bölümü zaten sınavda kullanmayacaktım bile ancak yapacak pek de bir şey yok… üşüdüm mü ne sanki. Neyse artık eve gidebilirim. Sanırsam iyi sakinleştim. Ancak aklımda deli sorular ve bulmak istediğim bir çocuk var. Hız sınırına bile takılmadan dalgınca devam ederken, Aman Allahım kırmızıda geçtim.! Shit ! içimden ne kadar bildiğim küfür varsa saydım düşündüklerim yetmiyormuş gibi birde ceza mı. Ceza kağıdı geldiğinde yaşayacağım aksiyonları şimdilik kafamdan sildim ve tekrar odaklandım tabii ki bu sefer yola… Aman Allahım ev çok güzel pizza kokuyor tamda aradığım delicesine acıkmışım. Rüyamı ve yaşadıklarımı o kadar çok düşünmüşüm ki açlığımın farkına bile varmamışım. Aslında annem tam anlamıyla sebzekolik bir kadındır ama bu gün, bende ki düşünceli durumu hissetse gerek ki pizza söylemiş. Bugün tarihe geçmeli. Pizzaları nerdeyse yarım saat içinde mideme indirdim. Aaah şuan lezzetli pizzalar midemde halay çekiyorlar. Çok güzellerdi… şimdi sıra odama geçip günlüğümle dertleşmekti. Ona rüyamdan başlayıp her şeyi anlatmak istiyordum çünkü yakın arkadaşlarım İstanbul’da değillerdi. Seattle’dalar ve ben onlarla sadece Skype’den konuşabiliyorum. Şuansa muhtemelen Eric’in doğum günü partisindedirler. Rahatsız etmek istemiyorum onları. Vakit kaybetmeden günlüğümü aldım elime. Anlattım , tabii ki bir şey demedi sonuç olarak o bir günlük ama sessizliği ve yazdıklarıma ses çıkarmayışı beni rahatlatıyordu tıpkı Beşiktaş sahilinde dinlediğim dalga sesleri gibi… Rüyam. Rüyamı yazarken suratım inanılmaz derecede gülüyordu sanki, sanki böyle çok yakınımda da bana çağrı yapıyor, buradayım sen neredesin diyordu, bende ona acı çektirmek için uzaktan gülüyordum. O, çok tatlıydı turuncuydu; saçları ellerinin de üstünde çile benzer gibi turuncu benekler vardı ama bunlar onu daha da çok güzel yapıyordu. Uzun boyu çok sert ve çok seksi bir yapı oluşturuyordu onda… Niçin? Niçin yüzünü görememiştim? Bu işimi daha kolaylaştırırdı halbuki. Aman Allahım şaka mı bu? Hayat bana mı oynuyordu yani? o çocuğu deli gibi isteyip kazanabilmem içinde deli gibi çabalamam ve onu aramam mı gerekiyordu? Acaba tekrar uyusam yine görür müyüm? Acaba tekrar uyusam bu sefer suratını da görebilir miyim? Acaba suratı da dıştan göründüğü gibi sert ve seksi midir? Yada dış görünümüne zıt olarak tatlı ve sevimli midir? Çok ama çok merak ediyorum ve kesinlikle inanıyorum. O çocuk gerçek… tanımasam bile gerçek olmayan birinin rüyamda ne işi var ? o çocuk gerçek ve ben arayış içinde olsam da o beni bulacak, benim onu aradığımı anlamadan… yada acaba oda beni rüyasında görmüş müdür? Bende arkamı dönmüş müyümdür? Oda bana seslenmiş midir? Ya gerçekten böyleyse oda beni aramaya çalışacaksa? Aman Allahım ben neler kuruyorum böyle saçmalık! Varsa bile beni niçin rüyasında görsün ki… yapmaaaa kader mi bağladı bizi de böyle rüyalar görelim yani ben gördüm de ama yani sonuç olarak bu o kişinin de görmesi anlamına gelmez. Filozofların kader anlayışına dönmeden önce kendimi bu düşüncelerden almalıyım. Buraya geleli 3 sene oldu ancak asıl gelme sebebimiz öz babamın tam anlamıyla sorumsuz içkici bir pislik oluşu ve annemin de artık bu lanet adamı çekmek istememesi o sıra Türk olan Kadir ile tanıştı. Bana çok ilgi gösteriyor gerçekten. Bazen bazı insanlara şans vermek gerekir. Bende anneme o şansı verdim mutlu olmak en doğal hakkı. Türkler ile meşhur bir ortak anlayışımız var senin yaşlanmana sebep olan biri değil de seninle yaşlanan biriyle ömür geçirmelisin. Kadir bana babamı aratmıyordu aksine babamdan daha iyi davranıyordu. Her şeyden önce bana ve anneme vereceği kocaman bir sevgisi vardı. O da önceden evlenmiş ama karısı ve çocuğunu, karısı doğum yaparken kaybetmiş. Daha sonra İngiltere’ ye gelmiş. Aslında her şeyi unutmak için yapmış bunu ama tamda o sıra boşanma işlemi devam eden annemle karşılaşmış. O da bir anda anneme aşık olmuş. Annem gayet sakin şekilde tanışırken o heyecandan elindeki dondurmayı üzerine yapıştırmış. Hikayelerde olur sanıyordum ancak gerçekte de karşılaşınca öyle düşünmüyorsun. Her neyse işte buraya temelli dönüş yapmadan önce eğlence amaçlı gelir dönerdik annemle tek başımıza. Düşünsene ya karın ve kızın başka ülkeye gidiyor ve sen aramıyorsun bu insanları bir de her şeyi geçtim bunları suratına vurunca da ben ailemi seviyorum ayrılmak istemiyorum diyorsun! Aah çok sinirlendim şuan… çok yorulduğumu hissediyorum sanırım artık uyumalıyım…

KARIŞIK RÜYALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin