O N E:FİRST DAY

105 8 0
                                    

Son bir kez daha aynaya baktım."Fena değil." dedim kendi kendime.Siyah eteğimin üstündeki koyu pembe bluzum,kolyemle ahenk içindeydi.Sırtıma çantamı takıp arabama doğru yöneldim.Bir yandan da yeni bir okula başlamanın heyecanı içindeydim.

Okula varır varmaz idare binasına gidip sınıf ve ders bilgilerimi aldım.İlk dersimin olduğu sınıfa doğru ilerledim.Kalp atışlarımı duyabiliyordum.

Sınıfa girdiğimde sınıf bomboştu.Erken geldiğimi düşünerek saatime baktım.Hayır.Tam zamanında gelmiştim.Çantamdan sınıf ve ders bilgilerimin yazılı olduğu kağıdı çıkardım.Yanlış derse baktığımı fark ettim.Koşarak dersimin olduğu sınıfa doğru gidiyordum.Omzuma inen hızlı darbe durmamı sağladı.Özür bile dilemeden giden çocuğun bir kağıt düşürdüğünü fark ettim.Kağıtta bir tarih(iki gün sonrası),bir saat(22:00) ve bir adres yazıyordu.Daha sonra incelemek için cebime attım.Koşmaya devam ettim.Sınıfa girdiğimde öğretmen daha girmemişti.En öndeki boş sıraya oturdum.Yanıma bir kız oturdu."Merhaba ben Lily.Sen de yeni kız olmalısın." dedi."Evet." dedim."Ben de Diana." "Memnun oldum." "Ben de." Sanırım ilk arkadaşımı bulmuştum.Öğretmenimiz içeri girdi ve dersi anlatmaya başladı.Ama ben bir türlü odaklanamıyordum.Aklım o kağıtta kalmıştı.Acaba oraya gitmeli miydim?Ok ve yayımı aldığım zaman hiçbir şeyden korkmazdım.Aa!Söylemeyi unuttum.Ben bir avcıyım.Açıkcası aileden gelen bir yetenekti bu.Annem,babam,dedem,halam...Herkes avcıydı.Ama benim yanımda böyle şeyler çok konuşulmazdı.Hatta ne avladıklarını bile bilmiyordum.

Ben çok kullanmam silahlarımı.Sadece kendimi korumak için yanıma alırdım.

Zil sesiyle kendime geldim.Lily bana okulda biraz gezmek isteyip istemediğimi sordu."Tabi olur." dedim.Sınıftan çıkar çıkmaz cebimdeki kağıdı çıkardım.Lily "O ne?" deyince ona her şeyi anlattım.Elimdeki kağıda baktı ve yüzünde garip bir ifade oluştu."Sakin oraya gitme!"dedi."Neden?"diye sorduğumda bana bir efsane anlattı."Bu adreste çook eskiden kalma bir ev var.Bu evde kurt adamların yaşadığına inanılır.Ve dolunayda dönüşüp insanları öldürürlermiş." dedi. "Bu sadece bir efsane.Efsaneler gerçek değildir."dedim.Daha sonra izin isteyerek oradan uzaklaştım.Biraz ilerledikten sonra bir çift gözün üzerimde olduğunu hissettim.Etrafıma bakındığımda deri ceketli bir çocuğun bana baktığını gördüm.Çocuğun ceketi bana çarpan çocuğunkine benziyordu.Bu o olabilir miydi?Belki de kağıdının bende olduğunu biliyordu.Ona şöyle bir baktım.Çocuk gerçekten çok yakışıklıydı.Siyah saçları ve gri gözleri ona bir gizem katıyordu.Çocuğun bakışlarından rahatsız olduğumdan adımlarımı hızlandırım.

************

Eve geldiğimde babamla karşılaştım."Hoşgeldin."dedi"Hoşbulduk."dedim.Sonra biraz havadan sudan konuştuk.Daha sonra babam "Yarından sonra annenle yemeğe çıkacağız.Kendin idare edebilirsin,değil mi?" dedi.Olumlu şekilde başımı salladım.Sanki bu oraya gitmem için bir işaretti...
İlk bölümler her zaman kötüdür.Kusura bakmayın. :D

DOLUNAY KARANLIĞI #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin