JD Imagines

Johnny Depp -1

Y/N, parti için giydiği siyah elbiseye son bir kez aynadan baktıktan sonra makyajını yapmak için makyaj masasının karşısına oturdu.

Y/N, pek fazla makyajdan hoşlanmadığı için çok ağır olmayan ama üzerindeki siyah elbiseye uygun, hafif bir makyaj yaptı. Saçlarını zaten şekillendirdiği için hazırdı. Tek yapması gereken Johnny'nin onu almaya gelmesini beklemekti.

Bugün bir yılbaşı partisine davetliydi. Aslında arkadaşı Johnny davetliydi. Hem Johnny kendisi de yalnız gitmek istemediği için hem de yılbaşına birlikte girmek istediği için ona eşlik etmesini istedi.

Saate baktığında neredeyse anlaştıkları saatin geldiğini farketti ve daha telefonunu kapatmadan kapı zilinin çalmasıyla ayaklandı. Boy aynasından elbisesini düzelterek tekrar kendisine baktı ardından kapıyı açmak için odasından ayrıldı.

Kapının kulpunu tutup açmadan önce derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. Ardından kapıyı, yüzünde kocaman gülümsemeyle açtı.

▪▪▪▪▪

Evet Y/N ve Johnny arkadaşlardı ama Y/N, kendisini bir anda Johnny'ye aşık olarak bulmuştu. Tam olarak ne oldu ya da ne zaman oldu bilmiyordu. Tek bildiği bir gün bir kaç arkadaşları da dahil birlikte oturmuş, kahve eşliğinde kahkahalarla sohbet ederken, bir anda onun gülüşüne dalıp gitmiş olmasıydı.

Gülüşü ne kadar güzeldi. Ne kadar izlenesi. Ne kadar düşülesi. Onu izlerken kalbi hızlandı. Sonra bir anda ne düşündüğünü farkettiğinde gözleri büyüdü ve hemen bakışlarını başka yöne çevirdi. Ne düşünüyordu o. Üstelik en yakın arkadaşı hakkında.

Bir anda yüzünün düştüğünü farkeden Johnny bir şey olduğunu anlayarak, "Y/N iyi misin?" diye sordu, endişelendiği sesinden anlaşılıyordu. Arkadaşı için endişelenmişti. O anda Y/N, arkadaşına karşı böyle şeyler düşündüğü için suçlu hissetti.

Hemen, "Yo-yok bir şey iyiyim ben. Bir anda aklıma yapmam gereken bir işim olduğu geldi. Ben kalksam iyi olur artık." dedi yüzüne bakmaya cesaret edemeden ve aceleyle ayaklanarak apar topar hazırlanmaya başladı. Johnny'nin sorularına kaçamak cevaplar vererek hemen oradan ayrıldı.

Ne olduğunu anlamayan Johnny, kendisinin bir hata yapıp yapmadığını merak etmeden yapamadı. Çünkü Y/N'nin bilmediği şey Johnny'nin ona zaten çok değer veriyor oluşuydu.

Hem de bir arkadaştan daha fazla. Johnny, Y/N'i çok seviyordu. Hem de uzun süredir ama aralarındaki arkadaşlığa zarar gelmesinden korkuyordu.

O günden sonra Y/N kendisini suçlu hissettiği için Johnny ile iletişime geçmemişti. Belki biraz uzak olursa kendine geleceğini hatta belki duygularını yanlış yorumlamış olabileceğini düşünüyordu.

Johnny ise Y/N'i merak ederek hergün arıyordu. Ama bazen telefonlarına bakmıyor baktığında da kısa cevaplar vererek geçiştiriyordu.

Sonunda Johnny kendisi bir hata yaptığını zannederek elinde bir buket F/F ile Y/N'nin evinin yolunu tuttu. Y/N kapıyı açtığında elinde en sevdiği çiçeklerle Johnny'yi görünce, kalbi atladı.

O an Johnny'nin kendisini suçlamasına neden olduğu için kötü hissetmesinin yanında, görmediğinde kaybolacağını düşündüğü duyguların hiç bir yere gitmediğini hatta arttığını hissetmesiyle. O an Johnny'ye gerçekten çoktan düştüğünü anladı ve Johnny'ye sarılarak ağlamaya başladı.

Ne olduğunu anlamayan Johnny, Y/N'nin bir anda kollarına atladığını anlayınca hemen kendisi de sıkıca kollarını sarmadan edemedi. O gün Y/N ağlayarak Johnny'den ağlayarak özür dilediği ve bir şey sormamasını rica ettiği için Johnny içi rahat etmese de hiç bir şey sormadı.