°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Chaeyoung, Mina'nın arkadaşlarının cansız halini gördükçe kötü olduğunu farketmiş ve Mina ile cansız herhangi bir bedenin olmadığı bir odaya geçmişti. İkisi odada otururken önlerine bir mektup düşmüştü. Chaeyoung elleri titreyerek açtığında bunun farklı bir mektup olduğunu anlamış, sesli bir şekilde okumaya başlamıştı.
"Sevgili Mina ve Chaeyoung,
Geriye sadece ikiniz kaldınız, tam plana uygun olduğu gibi.Tabii maalesef ikiniz de bu otelden sağ çıkamayacaksınız, ne acı.
Üstelik de yeni kavuşmuştunuz. Bak cidden üzüldüm şimdi.
Neyse ki sandığınızdan vicdanlı biriyim, bu yüzden size beraber vakit geçireceğiniz biraz süre tanıyacağım.
Bu süreyi iyi değerlendirin."
Mina gözlerini Chaeyoung'a çevirdi, kalbi sıkışıyordu, o kadar ki katil kendisini öldürmeden kendisi ölecekti. Durumu fark eden Chaeyoung Mina'nın ellerini tutup gülümsemeye çalıştı.
"Minari, bana şarkı söyler misin? Söz sonra bende sana söyleyeceğim."
Mina Chaeyoung'un amacını anlayıp gülümsemeye çalıştı ve eski bir müzik çaları kurcalayıp kendisine uygun müziği açtı. Ardından meleksi sesiyle şarkıya başladı.
Chaeyoung Mina şarkı söylerken hayranlıkla izliyordu karşısındaki kızı. Hem güzel, hem zarif hem de yetenekli olması inanılmazdı ona göre. Birlikte geçirecekleri çok az süreleri kaldığı için üzülüyordu ama bunu hatırlamak istemiyordu. Kalan vaktini hem kendi için hem de sevdiği kadın için güzelleştirecekti. Mina şarkıyı bitirince yüzünde biraz daha rahatlamış bir ifadeyle Chaeyoung'a döndü.
"Sıra sende, biraz da senin sesini duyalım. Sonrasında biraz anılardan falan bahsederiz. Lütfen bu gece hiç bitmeyecek gibi davranalım."
Chaeyoung gülümseyip başıyla onayladı, ve müzik çalardan güzel bir müzik seçip söylemeye başladı.
Mina Chaeyoung şarkıyı bitirince alkışlayıp Chaeyoung'un elini tuttu. Biraz sessizce oturduktan sonra Chaeyoung sessizce konuştu.
"Kayıt stüdyosunda randevu için 9 farklı kişi kavga ettikten sonra ki karşılaşmamızı hatırlıyor musun?"
"Tabiki, hep aklımdaydı."
"Güzel, ama sana benim gözlerimden anlatacağım. Ben ilk defa keşfettiğim kafeye girdim, bir baktım oturacak yer yok. İğne atsan yere düşmez. Etrafıma bakınırken iki gün önce kavga ettiğim kızı tek başına otururken gördüm. Yüzüm buruştu bir anda, üff bu da burada? Diye düşünerek. Sonra aklıma annemin asla ön yargılı olma tavsiyesi geldi ve yanına gelip dedim ki, 'Hey oturacak yer yok buraya oturabilir miyim?' "
"Ve bende dedim ki..."
Diye devam etti Mina.
" 'Tabii, sorun yok geçebilirsin.' Oldukça şaşırmıştım aslında ama o an mutlu olmuştum, hatta arkadaş olmayı istemiştim o an bile. Gerçi ben söyleyememiştim ama neyse ki sen çok cesurdun."
"Evet, ben senin kahramanınım."
Mina gülüp parlayan gözlerle Chaeyoung'a baktı.
"Evet öylesin."
°°°°°
Gece boyu sohbet edin beraber vakit geçiren iki kız sabaha karşı birbirlerine sarılarak uyuyakalmıştı. Öğlene yakın ilk Chaeyoung gözlerini açmış, gıdıklayarak Mina'yı da uyandırmıştı. İkili bir kaç saat daha vakit geçirdikten sonra sonunda mutsuz son gelmişti.
Hayır, bu sefer mektup gelmedi.
Katil, yüzünde bir maske ile aniden kızların önünde belirdi.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doughnut{Twice} ✔️
Fanfiction(Tamamlandı) Bir aşk döngüsü, donuta benzer mi? Benzer. Peki bir donut öldürücü olabilir mi? Eğer donutun arkasına saklanan bir psikopat ise, tüm aşıkları öldürür. O kadar ki donuttan korkarsınız. #2-twice(09/02/2022) #1-Mina (08/02/2022) #1-Jihyo...