Doughnut{Twice} ✔️

🍩Episode 6-I Watched You, You Watched Someone Else🍩

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Yıllar Önce
Sonunda, o gün gelip çattı.
Artık izleyen değil yaşayan olmanın vakti geldi. Jeongyeon içinden sürekli bunu geçiriyordu. Bugün sevdiği kadına açılacaktı. Sevdiği kızın her gün aynı kafede kahve içtiğini biliyordu. Belki de bugün onunla beraber kahve içecekti. Heyecanla kafeye girdi, gördüğü görüntü gülümsemesini soldurmuş, keyfini kaçırmıştı. Kafeden çıkıp gidecekti. Böylece Sana'nın buluşmasını bozmamış olacaktı. Ne yazık ki bu mümkün olmamıştı, Jeongyeon'u farkeden Sana neşeyle el sallayıp yanına çağırdı.

"Merhaba Jeongyeon, nasılsın?"

"İyiyim sen?"

Jeongyeon'un zoraki bir gülümseme ile sorduğu soruya Sana yine gülümseyerek cevap vermişti.

"Çok iyiyim. Bize katılsana."

Jeongyeon başını hayır anlamında iki yana salladı, eve gidip yatağına uzanmak istiyordu sadece.

"Maalesef kalamam canım, evde çoook işim var."

"Pekii,başka zamana artık."

"Aynen, görüşürüz."

"Görüşürüzzz."

Jeongyeon el sallayıp kapıdan çıktı, son bir kez kafenin penceresinden bakmış, karşısındaki adamla konuşan Sana'ya baktığında kendi hayal kırıklığını görmüştü. Bu gece sadece uzanmakla kalmayıp iyice ağlayacaktı.

Eğer Jeongyeon o adamın sadece arkadaş olduğunu bilip duygularını söyleseydi, belki de gelecek yaşanmayabilirdi.

°°°°°

Günümüz
Geriye kalan 5 kişi artık iyiden iyiye umudu kesmişti. Belki bir umut buluruz diye düşünüp bütün oteli aramışlardı, ama ne kendi telefonlarını bulabilmişlerdi ne de herhangi bir telefon. Garip bir şekilde hiç biri ilk gün olduğu kadar korkmuyordu, öğrenilmiş çaresizlik bu olsa gerekti. Jeongyeon ayağa kalkınca diğerleri ona sorarcasına baktı.

"Banyo etmek istiyorum, o kadar çökmüş haldeyim ki, o takıntılı katil beni de öldürmeden önce en azından kuş gibi hafif bir halde olayım."

"Ölümden bahsetme, bildiğimiz bir durum olsa bile sinirim bozuluyor."

Jeongyeon Dahyun'u sadece başıyla onayladı ve herhangi bir odanın banyosuna girdi. Küvetin suyunu açmış, ardından üstündeki beyaz elbiseyle sıcak suyun içine oturmuştu. Sıra kendisinde olduğuna göre, belki de katil ondan o bir melek gibi görünürken kurtulurdu. Su açıkken düşünmeye başlamıştı, katil kim olabilirdi ki? Öncelikle, bu kişinin hepsini iyi tanıması gerekirdi, ayrıca içi bu kadar nefretle dolu olduğuna göre içlerinden biriyle de bir problemi olmalıydı. Hafızasının derinlerine indiğinde aniden hatırladı. Kesinlikle onun işi olmalıydı. Hepsine kimi sevdiğini sorması ilk başta Jeongyeon'a garip gelse de şu an alıyordu. Bu plan öyle aniden karar alınmış bir plan değildi, yılların nefretini barındırıyordu.
Jeongyeon yanındaki duş jeli ile katilin ismini duvara yazmaya başlamıştı, burada ölecek olsa bile kızlar katilin kim olduğunu bilmeliydi. En azından içlerinden biri bile sağ kalacak olursa kanıt olması gerekirdi.
Ama Jeongyeon'un bilmediği bir şey vardı, kendisi her ne kadar su sesinden dolayı duymamış olsa da kapı üstüne kilitlenmiş, içeri klor gazı verilmeye başlanmıştı. Zehirden dolayı Jeongyeon katilin isminin sadece bir kısmını yazabilmiş, ardından Küvetin içine düşmüştü.

4 kız odada otururken aniden masaya yeni bir mektup düştü.

"Jeongyeon, hayır!"

Sana durumun farkına vardığı an hızla yukarıya koşmuştu. Chaeyoung ise mektubu açtı, aslında ne okuyacağını çok iyi biliyordu.

Kurban=Sana
Fedakar=?

O sırada Sana ile yukarı çıkan Mina gözlerini duvarda duş jeli ile yazılmış yazıya dikti. Bunun ne anlamı vardı ki şimdi?

"Kang"

Duvarda yazan yazıya biraz daha baksa da sonrasında bir mantık yürütemeyip kafasını çevirdi.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°