Elindeki lastik ile sanki dünyadaki en önemli eşyaymış gibi bir ilgiyle uğraşıyordu Felix. Sırtı duvara yaslıydı, çantasını da ayakları dibine koymuştu. Etrafındaki hareketlilik ne zaman kesildi farkında bile değildi. Sadece parmakları arasında dönüp duran lastikteydi ilgisi.
Kar tanesine benzer bir şekilde parmaklarına doladığı lastiğe biraz daha baktı, sonra şekli bozdu. Sanki saatlerdir bunu yapmıyormuş gibi yeniden döngünün başına gelmişti böylece. Lastiği işaret parmağının ucuyla kavradı...
"Hey,"
Tanıdık bir ses o sırada yan tarafından gelmişti. Göz ucuyla gelen kişiye baktı Felix. Kim olduğunu zaten sesinden anlamıştı çoktan.
"Ne yapıyorsun burada?" dedi, elinde dumanı süzülen sigaraya bakınca sebebi gayet bariz olsa da. Chris de belki o sebepten cevaplamamıştı.
"Ben de sana aynısını soracaktım. Ders başladı, ne yapıyorsun burada?"
Derin bir nefes almıştı küçük olan. Fark etmemişti dersin başladığını ancak pek umrunda da değildi o an. Bakışlarını tekrar elindeki lastiğe çevirdi. Üçüncü kez işaret parmağı üzerinden geçmişti lastik. Bu defa bir yaprak yapıyordu.
Chris ağır adımlarla yanına geldi, duvara yaslanmıştı aynı şekilde. Sessizce ne yaptığını incelemeye başladı. Aklı yeterince dolu olan Felix onunla birlikte sürdürdüğü sessizliği fark etmemişti. Chris'in varlığıyla pek ilgilenmiyordu, aniden yabancı bir el elindeki lastiğin döngüsüne ortak oluncaya dek.
"Yaprağa benzemesi için bunu daha uca doğru çekmen gerekiyor."
Ona kısa bir bakış attıktan sonra söylendi Felix, "Sadece iki elim varken bu kadar oluyor."
Duygusuz bir sesle de olsa diğer her gün yaptığı gibi ona huysuzlanmasından Chris memnun olmuştu, güldü. Felix onu izlediği sırada şekli o tamamlamıştı. Bitirdiğinde yaprağın kıvrımları olduğunu söyleyerek lastiği titretti. Bu, beklediği gibi Felix'i güldürmedi.
Küçük olan biraz daha izledikten sonra lastiği bırakmıştı yalnızca. Desteğini kaybeden parça oyalanmaksızın yere düşerken bakışlarını çevirdi. Chris ise bir süre yere bakmış, ardından karşısındaki çocuğa çıkarmıştı bakışlarını. Biraz önce demire sıkıştırmış olduğu sigarayı tekrar eline aldı. Kendi gülümsemesi de gitmişti.
Ne olduğunu düşünüyordu içinden, canını sıkan bir şey olduğu belliydi. Sormadı yine de. İstese Felix zaten anlatırdı.
Ağır bir şekilde az önceki yerine döndü ve tekrar duvara yaslandı.
"İlk dersin neydi?" diye sormuştu aklından geçenler yerine. Felix biraz duraksamanın ardından yanıtladı.
"Matematik."
"En sevdiğin ders falan değil miydi o?"
İlgisiz bir şekilde söyledi Chris, cümlesinin ardından içindeki dumanı havaya bırakmıştı.
"Fizik." Felix söyledi. "En sevdiğim ders fizik. Matematiği üçüncü sıraya koyabilirim, hatta belki dört."
"Dersi ekmek için yeterli bir neden."
Söylerken gülmüştü Chris, sigaranın ucunda biriken külden, demire dokundurarak kurtulmuştu. Felix'in onu izlediğinden habersizdi.
"Sigara içmek de öyle."
Bu cümlenin üzerine göz göze geldiler. Chris'in gülümsemesine havalanmış kaşları eşlik ediyordu.
"Bana bunun ne kadar uygunsuz olduğuyla ilgili yapacağın konuşma sonunda geliyor sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Detention | banglix
FanfictionFelix yalnızca deney için okullarına getirilmiş kurbağalara üzüldüğünden onları serbest bırakarak ceza sınıfına düşmüş örnek bir öğrenciydi. Chris'in ise her günü o ceza sınıfında geçiyordu.