Yeni bir gün, aynı sınıf, aynı insanlar, aynı öğretmen... Ve herkes aynı yerde hemen hemen aynı işlerle meşgul. Belki de Felix'i ceza sınıfıyla ilgili rahatlatan tek şey bu özelliğiydi. Beklenmedik yanları yoktu. Her gün aynı sıkıcı sırada biraz zaman geçirip dağılıyordu. Felix monotonluğu severdi, çünkü huzur monotonluktan gelirdi.
Diğerleri gibi kendisi de aynı sıraya geçti, Chris'ten iki masa arkası. Sırtında çantası ve elinde de bir okuma kitabı vardı, okumayacağını bu defa biliyor olduğu kitabı. Ve bu defa Chris'in yanından yürüdüğü sırada gözleri onunkilerle bir aradaydı. Sanki 'geleceğini biliyorum, hadi beni takip et' der gibi. Chris de sırıtarak onu takip etti. Felix duvar kenarına oturduğunda yanına yerleşmişti her zamanki gibi.
Felix bu defa aklında düşüncelerle gelmiş gibi doğrudan kendisi konuştu.
"Sen..." demişti, ağır bir şekilde söylemesinin ardından düşünmek için duraksadı. Gözleri hafiften kısılmıştı. Chris devam etmesi için başını salladı.
"Ceza sınıfından hep erken çıkıyorsun. Şu kardeşin..."
"Chan."
Chris araya girip yardımcı olduğunda başını salladı Felix ve devam etti.
"Evet, o. Gelip seni alıyor ve kimseye bir şey demeden çıkıp gidiyorsunuz. Senin ne ayrıcalığın var? Torpilli falan mısın?"
Chris sırıtmıştı. Sırada arkasına yaslandı ve bir bacağını diğerinin üzerine kırdı. Bir kez daha her zamanki gibi tabirini kullanabiliriz, öyle değil mi? Chris kendinden emin hissettiği her zaman bu pozisyonda otururdu.
"Sen beni gerçekten hiç tanımıyorsun." dedi. Hiç kelimesini biraz uzatarak söylemişti.
"Tanıyor olmam mı gerekiyordu?"
Felix de garipseyerek cevapladı. Chris öyle düşünüyor olmalıydı gerçekten de, başını salladı e yani der gibi. Felix göz devirmişti. Konuşan tekrar kendisi oldu.
"Çok kendini beğenmişsin."
"Sebeplerim varsa demek."
Tekrar Chris'in gözleri içine baktı Felix, Chris bakışları kesiştiğinde ona göz kırpmıştı. Egoist çocuk... Felix içinden geçirdi.
"Tüm kızların etrafında pervane olması mı sebep de?" Felix söyledi.
Chris yarım ağız sırıtmıştı.
"O da sebepler arasında."
"Diğer sebeplerden de pek bir şey beklemiyorum o zaman." Bıkkın bir şekilde söyledi ve ekledi Felix, "Sen benim asıl sorumu cevapla."
Kendinden emin tonları bazen şaşırtıyordu Chris'i. Onun ne kadar saygılı ve kibar biri olduğunu biliyordu Chris ama kendisine gelince daha bir sertti. Belki asıl hali böyleydi ve ona karşı gösteriyordu sadece, belki de ondan gerçekten hoşlanmıyordu.
Her iki ihtimalde de çocuğu cesaretli bulmuştu Chris. Okulda daha önce onunla bu tonlarda konuşan hiç kimse olmamıştı.
Sırıtması silinmedi yüzünden. Dirseğini arka sıraya yaslamış ve ona doğru yaklaşmıştı hafifçe. Felix'in bakışları, yaslandığı yer ve kendisine yaklaşan yüzü arasında gidip geldi.
"Ben özel biriyim Yongbok."
Felix önce şaşırmıştı, hafiften genişledi gözleri. Sonra yerini kızgınlığa bıraktı.
"Sen beni mi araştırdın?"
Kaşları çatılırken söyledi. Chris, ifadesinden eğlenmiş gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Detention | banglix
FanfictionFelix yalnızca deney için okullarına getirilmiş kurbağalara üzüldüğünden onları serbest bırakarak ceza sınıfına düşmüş örnek bir öğrenciydi. Chris'in ise her günü o ceza sınıfında geçiyordu.