Çocuk uyuyor haldeyken kendini bir anda başka bir boyutta buluvermişti. Rüya görüyor gibi hissetmiyordur. Her şey çok gerçek, çok dokunulası ve çok güzeldi. Bir boşluktaydı ama karanlık değil, olabildiğince renkli bir boşlukta. Süzülürken görüyordu kendisini. Altı, üstü ve yanları her yer üstüne gelmiyordu. Olabildiğince geniş bir alandaydı. Bir süre eğlenerek süzülmeye başladı. Tıpkı bir havuz ya da denizin içindeymiş gibi yüzüyor, kendini özgür hissediyordu. Nefesi tükenmiyordu, yorulmuyordu, acele etmesini gerektirecek bir durumu yoktu. Kahkahalarla tüm boşluğu inletiyordu:
"Özgürüm" diye bağırıyordu. "Özgürüm! Nefes aldığımı hissediyorum!"
Kahkahalarla havada birkaç takla atmasının ardından son taklasının ardından havada az bir süre süzülmesinin ardından başının bir saç hüznesine temas ettiğini hissetti. Biraz durgunlaştı. Yüzündeki ifade duygusuz bir hal aldı. Emin olmak için başını sağa sola hareket ettirdi ve saç tellerinin kendi saçlarına olan baskısını hissetti. Başını yavaşça kaldırarak kendini biraz geriye çekti. Arkası dönük, vücudu kendisinin vücudu gibi ışık saçan, uzun saçlı bir kız vardı önünde. Çocuk duyduğu şaşkınlığı atlatamıyor, heyecandan kıpırdayamıyordu. Kız yüzünde şaşkın bir ifadeyle arkasına döndü, gözleri buluşmuştu. Çocuk, kızın güzelliği karşısında dona kalmıştı. Sarı ve beyaz arasında değişen parlak saçları, mavi ve yeşil arasında gezen büyülü gözleriyle adeta bir melek gibiydi. Çocuk başta onu doğaüstü bir varlık sandı ama kanatlarının olmadığını fark edince fikri değişti. Kızın yüzündeki şaşkın ifade yerini gülümsemeye bıraktı. Elini, parmaklarını açarak diklemesine yavaşça çocuğa doğru uzattı. Çocuk büyülenmiş bir şekilde önce eline sonra tekrar kıza doğru baktı. Kızın bakışlarının içtenlikle kısılmasını ve başını yana yatırdığını görünce, etkilenmesine ve yanaklarının kızarmasına engel olamadı. Kendi elini uzatarak kızın eliyle buluşturdu ve parmaklarını onunkilerle birleştirdi. Kızla birbirlerine uzun uzun bakmaya başladılar. Bir anda etrafındaki her yer karardı. Çocuk kendini yatağından alarmına uyanmış, bir anda kan ter içinde dikleşmiş halde bulmuştu. Etrafına bakıp gördüğü şeylere anlam vermeye çalışıyordu. Hazırlanması gerekiyordu. Bugün hafta içiydi, önce okulu ardından işi vardı. Geç kalmaması gerekiyordu:
"Hay lanet" diye düşünerek yorganı üstünden atıp yataktan inip ayağa dikildi. "Biraz daha uyuyabilseydim keşke"
Kendisini yerlere bakarken ve onu düşünürken buldu:
"O kız kimdi?"
Bir yandan düşünürken bir yandan da üstünü değiştirmeye koyulmuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
SpiritualeDaha önce hiç tanışmadığınız biriyle rüyanızda karşılaştınız mı? Aklınızda o kişiyi aramaya yönelik düşünceler oluştu mu? Peki bunu kafasına takmış ve o kişiyi aramak için çabalayan birinin varlığını hiç düşünür müydünüz?