Sonunda vakit gelmişti Harry Hogwartsa gidiyordu . Harry çok heyecanlıydı işin garip kısmı Lily daha heyecanlıydı sürekli bavulunu soruyor , dikkatli olması, bir sorun olduğunda kendilerine haber vermesi gerektiği gibi şeyler söylüyordu daha garibi ise James ve Sirius .
Onlar Lilly'den bile heyecanlıydı sürekli olarak kendi anılarını anlatıyorlardı sanki Harry'nin kendilerini örnek almasını istiyorlardı hatta bu konu yüzünden bir tartışma bile çıkmıştı ama hepsi geçmişti. Harry hızlıca yumurtasını yiyordu . Sık sık saate bakıyordu.
''Yavaş ye Harry boğulacaksın'' dedi Lily
'' Sorun yok Harry vaha vakit var '' dedi James.
Kahvaltılarını bitirdiler ardından hazırlanıp King Cross istasyonuna gittiler. Harry eşyalarını bavula yerleştirip anne ve babasının yanına indi . Harry trenden indiğinde annesi kızıl saçlı bir kadınla konuşuyordu kadının etrafında tıpkı onun gibi kızıl 4 çocuk vardı 3 'ü erkek 1'i kızdı bu kardeşlerin (görünen o ki kardeşlerdi) hepsi birbirine çok benzesede iki oğlan birbirinin aynısıydı diğer oğlan ise Harry'nin yaşlarındaydı kız ise diğerlerinden küçük gibiydi . Harry annesinin yanına gitti .
'' Ah Molly çok uzun zaman olmuştu seni gördüğüme çok sevindim '' dedi Lily
'' Ben 'de Lily ben'de '' dedi kızıl saçlı tombul kadın
'' Bu Harry Molly'' dedi Lily
'' Merhaba Harry '' dedi kadın
'' Merhaba'' demekle yetindi Harry o sırada James geldi '' Eski bir arkadaşı gördüm kusura bakma Molly nasılsın Arthur nasıl '' diye sordu.
'' Teşekkürler James '' bu sırada tren düdüğü öttü '' Hadi Bakalım Çocuklar trene'' dedi Molly
''Kendine çok dikkat ediyorsun bir sorun olursa önce öğretmelerine git bize de sık sık mektup yaz'' dedi Lily
'' Kendine dikkat et oğlum annenin de dediği gibi bol bol mektup yaz şimdi trene koş '' dedi James
''Tamam , tamam anladım , hoçakalın '' dedi ve trene bindi. Trende Ron Weasley ve Hermione Granger ile tanıştı . Hagrid adında ki okul bekçisi onları kayık ile gölden geçirdi.Görünüşünün aksine çok tatlı bir adamdı .
(...)
Zümrüt yeşili bir cüppe giymiş uzun boylu, siyah saçlı bir büyücü kadın duruyordu karşılarında. Çok sert bir yüzü vardı, Harry'nin aklına gelen ilk şey, bu kadınla ters düşülmemesi gerektiği oldu.
"Birinci sınıflar, Profesör McGonagall," dedi Hagrid.
"Teşekkür ederim, Hagrid. Bana bırak artık." Kapıyı ardına kadar açtı. Giriş Salonu öylesine büyüktü ki, içine evi bile sığabilirdi. Taş duvarlar,Gringotts'ta olduğu gibi, meşalelerle aydınlatılıyordu,tavan ise görülemeyecek kadar yüksekti, tam karşılarında ki görkemli mermer merdiven üst katlara çıkıyordu.Taş döşeli salonda Profesör McGonagall'ı izlediler.Harry sağdaki kapının arkasından yüzlerce sesin oluşturduğu uğultuyu duyabiliyordu -okuldakilerin geri kalanı oradaydı herhalde- ama Profesör McGonagall onları salonun yanındaki küçük, boş bir odaya götürdü.İçeri girip birbirlerine her zamankinden daha çok sokuldular, çevrelerine baktılar tedirginlikle.
"Hogwarts'a hoşgeldiniz," dedi Profesör McGonagall."Ders yılı başlangıcı şöleni biraz sonra başlayacak, ama Büyük Salon'da yerlerinizi almadan önce seçim yapılacak, hangi binalara verileceğiniz saptanacak.Seçim son derece önemli bir törendir, çünkü burada kaldığınız sürece, binanız Hogwarts'taki aileniz gibi olacak. Derslere kendi binanızdakilerle gireceksiniz,kendi binanızın yatakhanesinde uyuyacaksınız, boş vakitlerinizi binanızın ortak salonunda geçireceksiniz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ------ Not Alone (Ara verildi - Düzenleniyor )
FantasíaBol sihirli günler