Ağlamalıydım.
Ve ağlıyorum çünkü sabaha kadar ağlsamda dinmeyecek bir acım var. Annem öleli 10 yıl olmuş fakat bu mezar başında bir tek ben varım. Hayat çok acımasız, sanırım hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Annesiz büyümek nasıl bir duygudur Allah'ım.
Ah annem seni nasıl özledim. Beni bu zalimlerin arasında bırakıp gittin!
Kızıl saçlı kızın Hamran geldi, kalk saçlarımı tara sonra sarıl bana. Ben senin dövmelerine de razıyım. 10 yaşımdan sonra ablam Ayşe hep dövdü zaten...
Yıllar geçmesine rağmen hala mezar başında hüngür hüngür ağlayan biriyim.
Ölen benim annem çünkü.
Onsuz bir hayat nasıl yaşanır hala çözemedim.
Uzun zamandır hep düşünüyorum bu konuyu, annem olsaydı ona "Baran" 'ı anlatırdım.
Annemin ölümünden sonra sığındığım tek liman Baran oldu.
Kelimelere sığmayacak kadar seviyorum onu.
Bunu çok dile getirmiyorum çünkü korkum,
Onunda ölmesi...
Yılların yorgunluğu ile yaşıyorum. Ama bir tarafım hep çocuk...
Annemin kızıl saçlı kızıyım ben.
Ben 10 yaşımda iken ölmüştü, kaza sonucu dediler ama ben onun kaza olmadığını çok iyi biliyorum. Artık dönüşü yok çocuktum ve sustum...
Zaman sadece biraz daha fazla acı yükledi bana. Ama Baran bana iyi gelen tek şey...
Yıllar onu da benden alacaktı sonra beni de babam ve ablamdan...
Kelimelere sığmıyor ama eve dönmek için sebebim var.
Babamın dizinin dibinde oturan bir kız değilim asla da olmayacağım.
Onu sevmem için bir neden yok!
Hayal de olsa zihnimi kirleten hakaretleri ve dövmesi yeterli oluyor.
Bir insanı sevmek için şart yüklenilmez, ama bazende yüklemek gerekir çünkü bu insan en yakınınız ve sizi delice hayattan koparmışsa bu çok doğaldır...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAMRA
Mistério / SuspenseBazı insanlar ya çocuktur yada hiç büyümeyen bir ruha sahiptir...