Kurguya başlamadan önce birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum, kafa karışıklığını önleyebilmek amacı ile. İlerleyen bölümlerde feromonlardan bahsedeceğim ama kurgu omegaverse değil. Zamanı geldiğinde hikaye içerisinde çok daha iyi anlayacaksınız ama şimdiden söylemem gerekiyormuş gibi hissettim. Ayrıca sinematik evrendeki Spiderman ve çizgi roman evrenlerindeki Spiderman akışlarından alıntılı olarak ilerleyeceğiz. Esas çizgi romanımız da The Amazing Spiderman and Silk ama hikaye akışımız çizgi romandaki gibi olmayacak. He bi de ağ atma konusunda Tobey Spiderman'ini esas aldım. Bedeninden çıkıyor yani ağ. Sentetik değil.
Neysssse başlamadan önce sizlerden oy ve yorumlarınız ile destek bekliyorum
Mahallemizin arkadaş canlısı Örümcek Adamı ile sizleri baş başa bırakıyorum
İyi okumalar 💜
~Friendly Neighborhood Spider-man
Zaman zaman telefonunuzu duvara atıp bin parçaya bölünmesini istersiniz önlenemez bir şekilde. Hoşunuza gitmeyen bir mesaj gelmiştir, sevgilinizle kavga ediyorsunuzdur, artık telefonunuz eskidiği için fazlaca donuyordur... Evet, böyle birçok neden sıralayabilirsiniz. İşte Jungkook da içinde kaynayan o, telefonunu duvara çarpma isteğine karşı direniyordu. Direnmek zorunda olmamayı dilerdi lakin telefon almaya yetecek parası olduğundan pek emin değildi.
Sızlanarak başını yastığı ile yatağı arasına sıkıştırdı ve yumuşak yastığı elleri ile kulaklarına doğru bastırdı çünkü lanet olası alarm bir türlü uyutmuyordu onu.
Başını olduğu yerden ayırmadan eliyle komodine uzandı ve birkaç yoklamadan sonra telefonunu buldu. Güç tuşuna basıp susmasını sağladıktan sonra uyumaya devam edebilirdi.
Aslında uyanmakta çok zorlanan birisi değildi. Özellikle de mutant bir örümceğin gelip onu ısırmasından sonra en ufak bir sese bile duyarlı hale gelmişti, daha az enerji ile daha çok iş yapabiliyordu. Kısacası uyku çok hasret duyduğu bir şey değildi.
Aşağıdan May'in bir şeylerle uğraştığını belli eden sesler geliyordu. Muhtemelen kahvaltı hazırlıyordu. Birkaç dakika daha uyuyabileceğini ümit ederek uyumaya odaklandı. Sadece üç saattir uyuyordu çünkü.
Dün gece yarısına kadar şehrin yüksek binalarından birisinin çatısına oturup ayaklarını boşluğa doğru sallandırmıştı. Esen rüzgarın onu biraz gevşetip uyumasında yardımcı olacağını umuyordu sadece ki umduğu gibi de olmuştu. Gözleri yavaş yavaş ağırlaşmaya başladığında oyalanmadan eve gidip yatağına girmek istemişti lakin duyduğu çığlık ile gözleri hızla açılmış, uykusu kaçmıştı. Birilerinin yardıma ihtiyacı vardı.
Bedenini tereddüt etmeden yüksek binadan bıraktığında yüzünü yalayan rüzgar sayesinde maskesini takmadığını fark etmişti ve havada süzülüyorken maskeyi kafasına geçirmişti. Ardından da yere ulaşmasına az bir zaman kala ağını yolun kenarındaki bir elektrik direğine atarak çığlığa doğru ilerlemişti.
Kısa sürede çıkmaz bir sokağa ulaştığında bir kadının çığlık çığlığa yardım istediğine gözleri ile şahit olmuştu. Zavallı kadını beş kişi sıkıştırmış, biraz hırpalamışlardı ve Jungkook oraya gitmemiş olsaydı ne yapacakları da ortadaydı.
Adamlar Jungkook'u fark ettiğinde Jungkook, beklemeden hepsini birer birer ağları ile hareketsiz kılmış, ardından da konuşmalarını engellemek için ağızlarına birer ağ fırlatmıştı. Uykusuz kalmasına neden olan kısım burası değildi elbette, birkaç ağ atışı onun hiperaktif bünyesi için hiçbir şeydi. Problem olan kısım kadının şoka girmiş olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silk • Jikook
FanficJungkook hayatının büyük bir kısmını mahallenin arkadaş canlısı Örümcek adamı olmaya adamıştı, kalan kısmı ise okuldan ibaretti. En azından şimdilik.