Enemy

Numara

"Bizi nereye götürüyorsunuz?

Önümüzde yürüyen ve kendini havalı sanan asker yine bilmem kaçıncı sorumu cevapsız bırakmıştı.

"Hey sana diyorum Kuzeyli"

Hala cevap gelmediğini görünce elimle sert olduğunu düşündüğüm bir şekilde beline vurdum. Ama hayır galiba elimi kırdım. Yine de arkaya dönmesini sağlamıştım.

"Sen hiç susmak ne bilmez misin?"

"Yok bilmem öğretsene?"

Sinirden gözleri seğiren askere baktım. Sinirlerinin bozulması hoşuma gitmişti. Ama daha neler yapacağım sana ben bekle.

"Sus ve yürü. Gidince görürsün."

***

"Üstümüzü arayacaklar"

"Ne?" buraya gelene kadar ilk kez konuşan Jimin'e döndüm. "Neden ki?"

"Buraya geldiysen eski hayatına ait her şeyi unutacaksın. Ailen, arkadaşların, hayallerin hatta adın bile"

"Bu ne demek şimdi?"

"Şu demek ki üstündeki her şeyi alacaklar ve koluna bir dövme yapacaklar. 6 rakamlı sayı. Ve artık seni adınla değil o rakamlarla çağıracaklar. Kısaca eski benliğini ve kimliğini sana unutturup yeni bir kişilik yaratacaklar."

Dediklerini anlayamıyordum. Bunlar ne demek? Ben neredeyim? Daha dün evimdeyken şuan bu olanlar gerçek mi?

Jimin kolundaki dövmeyi bana gösterdi.

"Bak kaç yazıyor burada?"

"034 344"

"İşte o benim yeni kimliğim. Ben artık Jimin değil, numara 034 344'üm"

"Bu... Bu çok aptalca"

"Ama gerçek, hadi sıra sana geliyor."

Öne döndüğümde karşımdaki kadının üzeri yoklanmış ve sıra bana gelmişti. Kendini havalı sanan Kuzeyli beni mi yoklayacak? Götümü de yokla, güzeldir. Neyse...

"Gerçekten yoklayabilirim istersen güzel mi değil mi karar veririm"

Kuzeylinin dediklerine karşı gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. İçimden düşündüğüm şeyleri sesli mi söylemiştim... Ah aptal kafam.

"Sapık sapık konuşma"

"Ama götüme bak dedin" deyip sırıttı. Gerçekten tüm Kuzeyliler böyle sapık mı?

Sırıtarak üstümü yoklamaya başladı ve cebimden annemin fotoğrafını çıkardı.

"Hm bu kim?"

"Annem, fotoğrafı bana verir misin?" diye rica ettim. Ailemden tek kalan hatıra oydu. O fotoğraf olmadan onlarla ilgili hiç bir şeye sahip değildim, anılarımız hariç.

Kuzeyli gülümsedi ve "O bir fahişe" diyerek fotoğrafı yırtıp, parçaları yüzüme doğru üfledi. Sinirden ellerim ve ayaklarım titriyordu. Bu askeri öldüreceğim.

"Seni öldüreceğim piç."

--

Bu sadece olayları anlamanız için kısa bir fragman gibi bölümdü. Yarından itibaren bölümlerimiz daha uzun olacaktır. Kendinize iyi bakın 💜