BÖLÜM-2

304 72 22
                                    

 

*      *      *      *     *

      Yukarı kattan Serhat'ın sesi geldi: "Çocuklar ben hazırım. Geliyorum hemen!" Serhat'ın bu sesinden sonra, oturma odasında bulunan kol çantamı almak için içeriye girdim. Alper de orada zaman geçirmek için televizyon izliyordu. Alper beni görünce, "Hazır mıyız?" dedi. Dilimin ucuyla, fazla önemsememiş şekilde "Evet" dedim. Aslında o an dikkatimi başka birşey çekiyordu; televizyonda ki bir haber...  Son zamanlarda adli olaylar artmıştı. Bu haber de onlardan bir tanesiydi.

     "Bugün sabah saatlerinde meydana gelen silahlı saldırıda 1 ölü 1 yaralı var. İstanbul emniyet ekipleri, olay hakkında inceleme başlattı..."

     Dikkatimi mıknatıs gibi çeken aslında o değildi. Spiker devam etti;

     "Saldırıya uğrayan kişilerin kimlikleri açıklandı. Yanlarında bulundurdukları kimliklerin bilgilerine göre;  İstanbul Boğaz İçi Üniversitesi Olay Yeri İnceleme ve Adli Tıp Bölümü öğrencisi Halime B. (21) ve saldırı sonucu hayatını kaybeden 23 yaşındaki Elif K..."

    Bu konuşmalardan sonra dikkatimi başka hiç birşey çekmiyordu. Daha yarım saat önce konuştuğum ve buluşmak için anlaştığım arkadaşım  Halime, saldırıya uğramıştı.

     Bu durum karşısında şoktaydım.

    Bir ara Serhat'ın yanımda belirdiğini farkettim. Birşeyler diyordu ama ne dediği hakkında tam emin değildim. Belli ki benim durumumdan sonra az da olsa ne olduğunu anlamış olmalı. Alper'in kolumdan sıkıca tutup beni çekmesiyle kendime geldim. Tam, bana ne olduğunu soracakken, "Yolda konuşalım. Planda ufak bir değişiklik olacak sanki." Şeklinde döküldü kelimeler ağzımdan.

*     *     *    *     *

     Arabam evin bahçesindeydi. Eşyalarımı bagaja gelişi güzel yerleştirdim. Arabanın kapısını açtım, yanıma Alper oturdu. Biraz bekledim. Dikiz aynasından arka koltukta oturan Büşra'ya baktım ve ardından yanımda ki Alper'e... Hâlâ daha sessizlik bozulmamıştı. Anahtarı çevirdim ve arabayı çalıştırdım. Arabayı sürmeye başladım fakat nereye gideceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece iç güdülerimle önüme çıkan yollarda sağa yada sola dönüyordum.

     Öğlen güneşi yüzümde beliriyordu. Sessizliği bozmak için "Alper?" dedim ve devam ettim. "Ne oldu size. Neden bu sessizliğiniz?" dedim. Alper'den önce Büşra konuştu. "Hastaneye gidiyoruz." Ciddi birşey olduğunu çoktan anlamıştım. "Ne oldu?" diye tekrarladım. Büşra, "Halime" dedi ve devam etti. "Telefonda konuştuğum arkadaşım bugün saldırıya uğradı. Lanet olsun! Nasıl olabilir böyle birşey. Kimin aklına gelirdi konuştuktan yarım saat sonra saldırıya uğrayacağı? Saldırıya uğradığını ve hastaneye kaldırıldığını haberlerde öğrendim az önce." dedi. Bu duyduklarım en az onda olduğu kadar, bende de şok etkisi yapmıştı."Aradın mı?" diye sordum. O anlık panikle aklına gelmedi sanırım. Sonra elini çantasına attı ve telefonu aramaya başladı. Telefonunu bulamadıkça daha çok telaş yapıyordu. Telefonu sanırım evde kalmıştı. Ben de telefonumu çıkartıp ona verdim. "Numara... Numara neydi? Not defterimde yazılı olması lazım. Buralarda olacaktı... Evet buldum..."

     "Serhat buradan sağa döneceksin biraz daha devam edince hastanenin tabelasını göreceksin." dedi Alper. Denileni yapıyordum. Sanırım kalan zamanlarım , 5 yıldır olduğu gibi, bu günde hastanede geçecekti. İşimi seviyorum, cesetler, otopsi, kan, makine sesleri... Hepsi benim hayatım. Ama belli zaman sonra sakinliği tercih etme isteğim yoğunlaşıyordu içimde..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin