Part2.

34 3 0
                                    

Uyandığımda mor renkli bir odadaydım. Tam çığlık atıcakken aklıma Vixx'in evinde menajerleri olduğum geldi. Yataktan kalktım ve etrafı topladım. Valizimi açıp eşyaları bana verilen büyük kahverengi dolaba koydum. Odamda ki lavaboya gidip suyu ayarladım...

Giyinir giyinmez ve tabii saçımı kurutur kurutmaz odamdan koşarak çıktım.

-LEO BANA VER O KUMANDAYI!

-ÇOK BEKLERSİN!

-LEO!

-HAYIR! HONGBİN HYUNG VERMİYECEĞİM!

-VER DEDİM!

-AAH! HAYIIR!

Diye. Bağırışların olduğu salona doğru jet hızıyla geldim. Jetler yanımda halt etmiş.

-Hongbin ve Leo hemen ayrılın!

Dedim. Sonuç beni takan yok. İyi olmak ha? Canı cehenneme!

-HONGBİN VE LEO HEMEN AYRILIN DEDİM!

Diye bağırınca hepsi korktu. Hongbin ve Leo hemen ayrıldı.

-Ne için kavga ediyorsunuz?

-KUMANDA!

-KUMANDA!

Dedi ikisi de aynı an da. Tanrım tam bir çocuklar! Kumandayı ellerinden aldım.

-Artık kavga etmenize gerek yok. Şimdi gidin hazırlanın bugün full dolusunuz!

-NE?

-NE?

-NE?

-NE?

-NE?

-NE?

Dedi. Hepsi bir koro gibi. Grup değil! Kilise korosu bu ne be?

-Hıh! Bizi korkutamazsın Na Young Jung! Bak! Bu çizelgeye göre bugün izinliyiz!

Dedi. Hack Yeon isimli erkek bozuntusu. Onu sevmemiştim! Bana kaba ve kötü davranıyordu!

-Öncelikle sizi korkutmak gibi bir amacım yok! Olsa bile ki istemezsiniz! Bunu başka yollarla yaparım! Ayrıca ben yeni menajerinizim yeni çizelgeye göre de bugün full dolusunuz beyler!

Dedim gülümseyerek.

-Ken sunbae rica etsem bu çizelgeleri dağıtır mısın?

-Tabi, noona.

Dedi. Elimdeki çizelgeleri alıp bütün gruba dağıttı. Hepsinin morali bozulduğu suratlarındaki gülümsemenin kaybolmasından belli oluyordu.

-Şimdi hepiniz gidip hazırlanın! Ve Hack Yeon sen bugün gruplardan sonra dans odalarını temizleyeceksin!

-Ah! Tamam sorun de-NE? NE DEDİN SEN?

-Doğru duydun cezalısın!

-Ama neden?

-Konuşurken saygı ifadelerini kullanmadığın için!

-Ama bu haksızlık!

-Hadi acele edin!

Dedim. Hack Yeon'u duymazdan gelerek. Sinirle odasına gitti. Benimle uğraşılmaz Hack Yeon efendi!...

-Ah! Noona çok acıktım yemek yiyebilir miyiz?

-Tabii.

Dedim. Hack Yeon'a verdiğim cezayı duyduklarından beri hepsi bana daha dikkat ederek saygılı davranıyorlardı.

-Teşekkürler Noona!

Dedi Hyuk sevinçle.

-Görüşürüz hyung!

Dedi Leo pis pis gülerek ve eşyalarını alıp gittiler. Sonuç ikimiz yalnız kalmışdık. Oturduğum koltuktan kalktım kapıyı tam açıcakken.

-Bekle!

-Evet?

-Ben de onlarla yiyemez miyim?

-Hayır!

-Ama-...

-Cezalısın Cha Hack Yeon bu kadar.

Dedim sertçe ve gittim...

Geldiğimde kapıyı çaldım. Ses gelmeyince omuz silktim ve kapıyı açtım. Onu merak etmemiştim. Sadece açtı ve çalışıyordu. Enerji kaybetmesin diye ona yemek getirmiştim.

-Hack Ye-...

Diyicekken Hack Yeon'u masum bir şekilde minderin üstünde yatarken gördüm. İstemsizce gülümsedim ve yemek poşetini kenara bıraktım. Üstüne dolaptan mavi bir bataniye çıkarıp örttüm. Tam gidicekken bileğimi tuttu.

-Gitme!

Dedi mırıldanarak.

-Gitme! .... Sana ihtiyacım var!... Eskisi gibi yine başımı okşar mısın?

Dedi. Mindere oturdum ve başını okşamaya başladım. Şu an da öyle masum ve savunmasızdı ki kıyamamıştım. Mırıldanarak gülümsedi ve kucağıma başını koydu.

-Üzgünüm... Her... Şeyi... Geriye sarmak isterdim... Ama yapamam! Çok üzgünüm.....

REWINDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin