İstanbuldan İzmir'e doğru uçakla geliyorduk. Yaklaşık 1 saat sürdü yolculuk. Uçakta yaşlı adam yüzünden hiç rahat edemedim. İkizim Selen cam kenarına oturdu. Bu yüzden ben ortada oturdum. Yanımdaki adamda maşallah dana kadardı. Kendi koltuğunu doldurmayı bırak benim koltuğumun yarısınıda kaplıyordu. Adama sinir oldum. Bi de uyuyup horluyodu. Sonunda İzmir'e geldik. Annemler İstanbulda kalacakları için Selen ve ben yeni tuttuğumuz evi kendimiz bulacaktık. Önce annemi aradım.
- Annecim İzmir'e geldik.
- Tamam canım, şimdi ordan metroya binin mavişehir durağında inin ve beni arayın olur mu?
- Olur annecim. Seni çok seviyorum. Bye bye .
- Bye
Kardeşimle hemen metroya gittik. Metro çok ta dolu değildi. Hemen bir yere oturduk. Sonra birden metro doldu. Yanımıza aynı bizim gibi ikiz erkekler oturdu. Çok ta yakışıklıydı sağ tarafta oturan. Sarı saçlı mavi gözlüydü. Biraz da benziyorduk. Çünkü ben de kumral saçlı (saçlarımın üstü açık kahverengi uçları ise sarı) mavi gözlüyüm. Sonra telefonuma mesaj geldi. Mesaj atan Selen'di. Birden Selen'e baktım. Oku diye işaret etti. Mesajı açtım;
~ Selin, karşımızda yaşlı adamın yanındaki çocuk çok yakışıklı değilmi?
Bende hemen;
~ Hangisi?
~ Ya şu kahverengi saçlı yeşil gözlü olan.
~ Hmm gördüm. Ama ben yanımızda ikizler var ya sağ tarafta oturan sarı saçlı mavi gözlü çocuğu sevdim.
~ Gördüm ama bilirsin ki ben mavi gözlü sevmem.
~ Ben de yeşil gözlü sevmem.
~ Durağa yaklaştık hazırlan.
Ve yazışmayı bıraktık. İnmemize bir durak kala yaşlı amcalar bindi biz de yerimizden kalktık. Sonra çantam birden biryere takıldı. Arkamı dönüp baktığımda o yakışklı çocukla çantalarımız birbirine karışmıştı. Birden karnımda kelebekler uçuşmaya başladı. Sonra hemen;
- Bu durakta mı ineceksin? Dedim. O da;
- Evet
- O zaman inelim inince hallederiz.
- Olur. Ve çok merak ettim, seninde mi ikizin var?
- Evet
Tanıştık biraz konuştuk. Adı Selim miş. İndikten sonra Selen bizi çözdü.