"Kararlarımı kendim verebilirim. Ben hasta değilim anne! Bu hastalık değil! Onu seviyorum..."
"Hâlâ seviyorum diyorsun. Felix doğru mu sence bu yaptığın? Bir erkeği nasıl sevebilirsin?!"
Hep aynı cümle... Çok sıkılmıştı bu cümleden Felix. Kendi de erkek olsa bile bir erkeği sevmenin neresi yanlıştı ki?
Ona göre aşkın cinsiyeti yoktu. Annesinin aksine o böyle düşünüyordu.
"Dur ve beni dinle artık! Peki senin bu yaptığın doğru mu anne? Kararlarıma neden saygı duymuyorsun? Kendi cinsinden birini sevmek yanlış mı? Sana göre böyle olabilir. Ama bana göre öyle değil. Götürme beni buradan anne, lütfen..."
Bir an annesinin tepkilerini ölçtü Felix. Çok da yumuşamışa benzemiyordu.
"Felix... Bak seni anlamaya çalışıyorum. Ama ben seni düşünüyorum oğlum. Senin kötü olmanı ister mi-"
"Hayır! Hayır anne sen beni falan düşünmüyorsun! Bu yaptığın yanlış, istemiyorum. Gelmeyeceğim sizinle!"
Bir anda annesinin tuttuğu kolunu kurtarıp koşmaya başlamıştı Felix. Gözyaşları durmuyordu. Gitmek istemiyordu o.
Changbin'i bırakmak istemiyordu... Onu seviyor, yanında hep o olsun istiyordu...
♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
aglayacagim cok degisik bir ruh hali icerisindeyim ve bunu hangi kafa ile yaziyorum bilmiyorum bir anda yazmayi dusundugum bir fic buZNDHQGZBDHZGBAHXHWQUZ