İNTİKAM

1.Bölüm

Ve gözlerimi açtım... Her yer bembeyazdı. Yerde diz boyu kar vardı. Cılız bir ışığa sahip olan hafif paslı siyah sokak lambasının yanına konumlandırılmış boyası kabarmış eski bir bankın üstünde oturuyordum.

Yanımda bana meraklı gözlerle bakan bir doktor ve iki hemşire vardı, bir de Mert. Her zamanki gibi yanımdaydı, solumda oturuyordu. Onu daha önce hiç görmemiştim. Bu yüzden çok heyecanlıydım. Acaba yakışıklı mıydı, yoksa çirkin mi? Gözleri ne renkti? Peki ya saçları? Heyecandan karnıma ağrılar girmişti.

Başımı yavaşça sola döndürdüm. İlk dikkatimi çeken şey gözleriydi. Göz bebeklerinin çevresi turuncumsu sarıydı, bu rengin etrafını saran hoş bir yeşil renk vardı ve sonra bu yeşil renk hafiften turkuaza dönüyordu. Kısacası gözlerinde muhteşem bir renk cümbüşü vardı.

Saçları sarıydı, rampaydı, tatlıydı, kül rengi hırkasının kapüşonunu başına geçirmişti. Açık mavi kot pantolonunun içindeki ince bacakları heyecandan titriyordu. Ellerini montunun cebine sokmuştu. Sağ elini cebinden çıkardım, iki elimin arasına aldım. Gözlerinin içine baktım ve gülümsedim, o da gülümsedi. Gülümsemesi sıcaktı, insanın içine işliyordu.

Sonra derin bir nefes aldı, konuşacak gibi oldu ama konuşmadı.

O sırada doktorun elini omzumda hissettim, dönüp baktım "Ne istiyorsun kahrolası pislik, şu romantik anı ne diye bozuyorsun!" dercesine.

Doktor konuşmaya başladı "Artık içeri girsek iyi olur, hava soğuk üşüteceksiniz."

Aslında ben o aşktan ve romantizmden anlamayan doktor bozuntusuna ne yapacağımı bilirdim de yanımda Mert vardı, o yanımdayken insanlara kaba davranmak istemiyordum.

Neyse, biz içeri girdik, eşyalarımı falan topladık, Mert'in yeni arabasına binip gittik.