Bir kaç gün evde dinlendikten sonra kendime geldiğimi fark ettim,o kadar yorucu olaylar üst üste gelmeye başlamıştı ki ders bile çalışamaz olmuştum.
Farkındalıklarım düşündükçe artıyordu ama elimden gelen öylece boş tavanı izlemekti.
Rebe bir kaç gün bizimle kalmış geri evine dönmüştü bende artık okula gitsem iyi olacak gibiydi. Ayağa kalkıp saçlarımı elimde düzeltirken aynadaki görüntüm gittikçe yabancılaşıyordu sanki, benden uzaklaşıyordu iyice benliğim.
Bu kadar olan olaydan sonra bir kere olsun jacksondan mesaj gelmemişti,onu affetmek için sürekli ona açık kapı bırakmak da beni oldukça yormuştu. Ama artık olacağı da yok gibiydi üstelemek yerine üzerine bir çizgi çekmek çok daha mantıklıydı.
-----
Kampüsün içerisine girdiğimde etrafımdaki bakışlardan hala kurtulamamıştım,belli ki herkes benim gelmemi bekliyordu insanların dedikoduya olan aşkı gerçekten inanılmazdı.
Merdivenlerden çıkmaya başladığımda kolumda bir el hissettim.
"Selam taehyung numaran olmadığı için nasıl olduğunu soramadım kusura bakma biraz daha iyi gördüm seni."
Hoseok... Bana karşı iyi miydi yoksa Rol mü yapıyordu?
"Ah- iyiyim teşekkür ederim.Bir kaç gün önceye kadar daha kötüydüm şu anda iyiyim."
"İyi olmana sevindim,yanında olmamda bir sakınca var mı beraber bi kahve içer miyiz?"
Ne söyleyebilirdim ki? benimle flörtleşiyor mu acaba?
"Olur tabii ki ama ben ısmarlayacağım sana borçluyum."
Güldü elini ellerini birbirine vurdu.
"Yalnızca bu seferlik? Bir dahakine asla böyle bir şey olamaz."
Gülüp sınıfa doğru yürürken koridorun sonunda bir grubun konuştuğuna gözüm takıldı kalabalık bir erkek grubuydu,dikkatli bakmaya başladığımda hoseok beni geri tutmaya çalışır gibi sol tarafına çekti. İşte istemediğim o an simsiyah saçları simsiyah kıyafetleri geniş omuzları ile karşımdaydı. Sert bakışları yüzünden bir gram ayrılmamıştı bir bana bir hoseoka baktığında gözleri bende takılı kalmıştı.
"Nereye böyle?"
Hoseok beni uzaklaş dercesine hafifçe belimden iteklemişti,bende başımı eğip yavaş adımlarla yürümeye başlamıştım.
"Taehyungu sınıfına götürüyorum."
Elini hoseokun omuzuna koyup sinir bozucu bir kahkaha atmıştı.
"Neden yoksa bacakları da mı hasar almış? Yeterli bence geri kalanını kendi halledebilir değil mi hoseok?"
Hoseok başını eğip sessizce bekliyordu bende yavaşça yürümeye devam ediyordum.
"Sen! Bekle."
Olduğum yere çakılmış gibiydim ne vardı bana bulaşmasaydı? Ne güzel zaten yeni yeni kendime geliyordum. Karşıma dikildi hızlıca arkamı döndüğümde kimse kalmamıştı.
"İyileştin mi iyice?"
Gözleri suratımı inceliyordu sabit kaldığında cevapladım.
"İyileştim sağ ol."
Suratı bir buzdan daha soğuktu çenesi sert yüzünde bir mimik bile oynamıyordu.
"Teşekkür etmeni beklemek aptallık olurdu zaten senin gibi salakları orda bırakmak gerekirdi."
Gülümsediğimde şaşırmıştı,iyice gülmeye başladığımda şaşkın suratı keyfimi yerine getirmişti sinirim bozulmuş kendimi kontrol edemiyordum yavaşça kulağına eğildim.
"Ayakkabına gelen tozu hatırlarsın,onu silmediğim gibi sana da teşekkür etmem ha bir de yeterince aptal gibi görünüyosun fazlası şeklini bozabilir."
Suratı kasılmaya başladığında geri çekildim arkamı döndüm gülümsemem yüzümde ölmüştü, soğuk elleri bileğimi sertçe tuttup çekene kadar. Şaşırma sırası bendeydi sanırım.
Sertçe dolaba ittiğinde sırtımın ağrısıyla derin bir inleme çıktı ağızımdan tutamamıştım canım öylesine yanmıştı ki farkında olmadan hala bileklerimi morartacak derecede sıkıyordu. Nefeslerimiz birbirine karışırken kafasını kulağıma yaklaştırdı.
"Beni eski sevgililerine ya da arkadaşlarına benzetme ben ne olsun istersem olur ne olsun istemezsem olmaz. Ve ben ne istersem alırım."
Dudaklarını kulağımda hissetmemle tüm vücudumda sanki kırmızı ışıklar yanıyor gibi hissetmeye başlamıştım. Tüm tüylerim diken diken olmuştu bile başımı çevirdim yavaşça bileklerimi bıraktığını fark ettiğimde geriye doğru itekledim.
"Sakın sende beni tanıdıklarına benzetme mutlak şekilde önünde bir engel bulma."
Arkama bakmadan yürüyüp merdivenlerden çıkmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Lasiento | Vkook
FanfictionTaehyungun bilmeden çarptığı biriyle yaşadığı anlaşmazlıkla başlayan dolu dolu sizi delirtecek ve yeter artık okumayacağım bu kitabı dedirtecek kadar sinirlendiren bir kitap. 20 MAYIS 2020• Yayım tarihi #Alissa