La Lasiento | Vkook

~theord

Kim taehyung bir senedir okuduğu okulda jeon ile asla denk düşmemişti,kavga seven kendini havalı göstermeye çalışan bir tip de değildi.

İçine kapanık ve sadece arkadaşlarıyla gülüp eğlenen biriydi,bu olaylar olduğundan beri okulda ismi asi çocuğa çıkmıştı. Herkes instagramdan mesaj atıyor,çektikleri aptal videolara taehyungu etiketliyorlardı.

Jimin ayakları ile parkeleri delecek gibi yürüyordu. Siniri tepesinde deli gibi zıplıyordu.

"Taehyung ne sikim yediğini sorabilir miyim?"

Taehyung bıkkınlıkla gözlerini devirmişti.

"Ne sik yedim acaba hyung?"

Jimin sinirle koltuğa oturup ellerini bacaklarına koydu cebindeki telefonu çıkarıp uzattı ekranda günlerdir bıkkınlıkla izlediği jeon ve kendinin olduğu videoydu.

"Jeonla senin ne işin olabilir aklım gerçekten almıyor! Onunla okulda denk gelmen imkansız bildiğin sarayda okuyorsun sarayda milyon tane siktiğimin sınıfı koridoru var nasıl gidip ona denk getirebilirsin ki?"

Jimin sinirle başını arkaya atmıştı,zihni karman çorman olmuştu zaten çocuğun ismi tüm öğretmenlerin dilindeydi. Dekanlar,profesörler herkes tanıyordu.

"Sanki ben ona sataşmışım gibi konuşma jackson ile eğlenirken yere düştüm beni kaldırması gerekirken beni yere bir daha düşürüp ayakkabısını temizlememi istedi. Ben bu kadar aşağılık mıyım? Köle miyim? Şu saçmalığa bir son ver aptal gibi davranıyorsun. Onu kimin tanıyıp tanımadığı umrumda değil anlıyor musun? Sikimde değil."

Ayağa kalkıp hızlıca odasına gitmeye başlamıştı,kapısını sertçe kapattığında üzerindeki yükün ağırlığının düştüğünü hissetti sinirleri öyle yıpranmıştı ki kağıt parçalarını eliyle masandan fırlatmıştı.

Sırtını dolaba dayayıp seslice nefeslerini odaya bırakmıştı,siyah ve grinin hakim olduğu duvarda mor yanan led ışıkları odayı süslüyordu. Taehyung biraz kendine geldiğinde önündeki kağıda bir süre boş boş baktı,ardından çalışma masasına uzanarak kalemlerini aldı ve çizmeye başladı.

Dakikalar ve saatler birbirini kovalarken siyah perdelerin arasından güneşin ışıkları odaya girmek için perde ile savaşıyordu. Başını çizdiği resimden kaldırıp baktığında yüzü olmayan bir figüran çizmişti. Oldukça yapılı ve detaylı vücut çizimleri vardı.

Elini telefonuna uzatıp saate baktı,jiminle arası dalgalı olduğu için jimin ona okula gelip gelmeyeceğini ya da geç kalmamasını söylememişti.

Dolabından siyah bir üst ve dar siyah pantolon giyip mutfaktan kendine atıştırmalık bir sandviç hazırladığında çantasına bir kaç önemli defteri ve kalemlerini atıp çıkmıştı.

Yorgundu,uykusuz,bitkin ve huzursuz.

Jackson bile bu olaydan zararlı çıkmıştı,zaten öyle de uzun bir birliktelikleri olmamıştı taehyungun umrunda bile değildi. Normalde şarkı dinleyerek okula giden taehyung bu gün şarkı dinlemeden okula yürümeye başlamıştı.

"Uykusuz görünüyorsun."

Başını kaldırmadan konuştu sesin sahibini tanıyordu.