Bach'ın Ninnisi

10 3 1
                                    


Johann, şatonun kapısından girerken at arabasının parke taşlar üzerinde çıkardığı sesleri duyup uyanır gibi oldu ama gözlerini tam açamadı. Atlar evin önünde durup kişnemeye başlayınca yorganı kafasına çekti ve aynı anda odanın kapısı hızla vuruldu. Yatağın içinde doğrulup,

-Gel İvon kapıyı vurmana gerek yok. Aşağıdakilerin gürültüsü ile uyandım zaten, der demez dışarıdan Kont'un bağırmasını duydu. Kont Keyserlink üzerinde robdöşambrı ile bahçeye inmiş, elindeki çay fincanını merdivenlerden aşağı doğru fırlatarak şatonun kapısında erzak getiren arabaların atlarını ürkütmüştü.

-Köpekleri neden zamanında yürüyüşe çıkarmadınız, hayvanlar huysuzlanıp havlıyorlar, duymuyor musunuz? Diye bağırdı.

Kontes Olga Keyserlingk üst kattaki yatak odasının penceresinden onu izliyordu. Kocası Herman Karl von Kaiserling Dresden' e atanmış bir Rus büyükelçisiydi. Birkaç yıl önce çocukları ile Dresden'e gelmişlerdi. Kont uzun süredir geceleri uyuyamıyordu. İnsomnia (uykusuzluk) denilen bu hastalık Kont'un sinirlerini harap etmişti. Doktorlar farklı bitkileri veya baharatları karıştırarak şuruplar hazırlıyorlar ama Kont'un bir geceyi bile uyuyarak geçirmesini sağlayamıyorlardı. Kontes sabahları uykusuzluktan canından bezen kocasına acıyor ve bazen o da onunla beraber uyanık kalmaya çalışıyordu.

Kont'un gündüzü de gecesi gibi kabusa dönüşüyor, gün içinde ne düşünecek ne de hareket edecek mecali kalmıyordu. Gözlerinin altı torba torba olmuş, rengi kaçmış, sinirleri yıpranmış bir halde bir nebze uyumak ümidiyle açık havada yürüyüşe çıkıyordu. En büyük endişesi büyükelçilik görevinin ona yüklediği ağır sorumluluğu taşıyamayacak hale gelmesiydi. İşte o zaman yıkılırdı. Ailesinin ve kendisinin şerefi iki paralık olurdu.

Çay fincanının mermer merdivenlerde parçalanmasının ve Kont'un bağırışının, sessizliği yırtıp geçtiği bu soğuk kış sabahında Kont Keyserlingk'i pencereden izleyen yalnızca Kontes değildi. Kont'un yatak odasının hemen yanındaki pencereden Johann da ona endişe dolu gözlerle bakıyordu.

Johann,

-Kontun sinirleri gün geçtikçe daha kötüye gidiyor, dedi

İvon ise eve birkaç ay önce gelen ve Kont'un prensler gibi ağırladığı, kendinden birkaç yaş küçük bu çocuğa güven ve sevgiyle baktı. İvon' un çok sevdiği ve çoğu gencin gıpta ettiği, bu genç Kont Keyserlingk'in Danzig'de bir konserde dinlediği ve çok etkilendiği, dahi çocuk Johann Gottlieb Goldbergti. Kont onu özel klavsencisi olarak Dresden'e getirmişti. Klavsen ile çalınan müzik onu dinlendiriyor kısa bir sürede olsa uykuya dalmasını sağlıyordu. Kont Johann'a kendi yatak odasının hemen yanındaki odayı vermişti. Böylece yatağında klavsenin sesini ninni gibi dinleyecek, rahatça uykuya dalabilecekti. Johann her gece odasında, klavsen ile çoğunlukla kilise müziği olarak bestelenen kantatları çalıyordu. Bunlarda genelde dini törenlerde çalınan ve uyku getirebilecek türden bestelerdi. Aslında Kont Kayserlingk, Johann şatoya geldiğinden beri çok iyi uyuyamasa da en azından geceleri biraz dinlenebiliyordu.

Kont bir gün Johann'ı yanına çağırıp, her zamanki gibi sohbet ettikten sonra,

-Sevgili Goldberg, sen hem üstün yetenekli hem de çok iyi bir çocuksun. Sevgili dostum Bach'ın eserlerini küçük yaşına rağmen çok başarılı bir şekilde icra ediyorsun. Bach' dan benim için beste yapmasını rica ettim. Bunları senin çalmanı istiyorum, dedi

Johann bu haberi duyunca şaşırmış ve hatta biraz tedirgin olmuştu. Bach'ın daha önceden bildiği eserlerini icra etmek için bile günlerce çalışması gerekiyordu. Ama Kont'a tedirginliğini belli etmek istemiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BACH'IN NİNNİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin