Natasha Romanoff

205 9 11
                                    


"Bensiz yapamıyorsun değil mi?"

Gözlüğünü havalı bir şekilde çıkartıp kollarını birbirine bağlamış şekilde karşında duruyordu. Yeni kısalttığı kızıl saçları omuzlarına değerken güneşin ışıkları daha da parlak gösteriyordu. Bu da yanından yürüyüp geçenlerin gözlerinin üzerinde olmasının sebeplerinden sadece bir tanesiydi.

"Gitmem için ısrar eden sensin, bu yüzden benimle kıyafet seçmeye de gelmek zorundaydın."

Gülümseyerek yanağından makas alıp koluna girdi. Böylece senin için yorucu bir süreç başlamış oldu.  Bugün bir randevun vardı. Ve evet bunu Natasha ayarlamıştı. Çok uzun zamandır gerçek bir randevuya çıkmamıştın, bunu hiç sorun da etmezdin ama senin hayatında en değer verdiğin kişi olan biricik arkadaşın sorun etmişti. Tabi bunun sebebi de Natasha hariç kimseyle zorunda olmadıkça iletişim kurmaman olabilirdi. Son sevgilinle ayrılmandan sonra kendini resmen eve kapatmış, asosyal bir şekilde hayatını yaşamaya çalışıyordun. 

Natasha sana bu randevuyu ayarladığında istememiş olsan da yoğun ısrarlar üzerine mecburen kabullenmiştin. Hem belki sana da iyi gelebilirdi. 

"Nereye gidecekmişiz?"

"Belli değil. Ortak bir yerde buluşacaksınız. Ben seni oraya götüreceğim. Telefon numaranız da var zaten birbirinizde. Haberleşirsiniz. Sonra da yemeğe gideceksiniz. E gerisi de size kalmış artık." 

Başını sallayarak onayladın. Heyecanlanmaya başlamıştın.

"Sonunda bir randevuyu kabul ettiğine inanamıyorum Y/N!"

"Tabi ki kabul edecektim. Kafasına silah dayanan herkes kabul eder sonuçta."

"Kim yapmış onu, çok ayıp."

Mağazaların içinde dolaşıp durdunuz. Neyi seçsen Nat bıraktırıyor, uygun olmadığını söylüyordu. Onun seçtikleriniyse sen abartılı buluyor, beğenmiyordun. En sonunda ikiniz de ortak bir şey bulmuştunuz. Buluşma saatineyse artık az kalmıştı.

Natasha seni hemen kenara çekip güzelce saçlarını ayarladı. Zaten giymiş olduğun kıyafeti son kez düzenledi ve kolundan tutup seni bir nevi dışarı sürükledi. Dışarıda hemen bir taksi çağırdı ve seni bindirip yolladı. Bunlar o kadar kısa süre içinde olmuştu ki başın dönmüştü, neye uğradığını şaşırmıştın. 

Nat gibi bir arkadaşın olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Senin eksiklerini tamamlayan parçandı o. Bu düşüncelerle başını cama yaslayıp şoförün verilen adrese varmasını bekledin.

Natasha'nın verdiği adrese on dakika önceden gelmiştin. Bir banka oturdun ve beklemeye başladın. Dakikalar birbirini kovaladı. Artık dakikalar saate dönünce, telefonların da açılmayınca cadde boyunca yürümeye başladın. Köşedeki büfeden bir paket sigara alıp parka girdin. Önceden içiyordun sonra Natasha sana bıraktırmıştı. Sense sigaranın alkol almaktan daha iyi olduğunu düşünüyordun. 

Dördüncüsünü yaktıktan sonra vazgeçip yere attın ve kuleye doğru yola koyuldun. İhtiyacın olan  sigara değil Natasha'ydı. Bir taksi çevirdin çünkü yürüyecek halin yoktu. Aşktan yana yüzünün gülmeyeceği artık kafana yerleşmiş bir düşünceydi.

Biraz sonra kuleye varmıştın. Seni o sırada dışarıda çıkmakta olan Scott karşıladı.

"Hey Y/N! Üstündeki çok yakışmış. Dur biraz, senin şu anda Natasha'nın tüm gün boyunca bahsettiği randevuda olman gerekmiyor mu?"

"Nat nerde?"

"Odasındadır, sen iyi misin?"

"Sonra konuşuruz olur mu? Şu an sadece Nat'i görmeye ihtiyacım var."

"Anlıyorum, tabi ki. Natasha da huzursuzdu. Artık ne kadar bağlanmışsanız birbirinize, hissediyor demek ki. Sonra görüşürüz Y/N. Umarım iyi olursun."

Scott'ın dedikleri afallamana sebep olmuştu. Gerçekten birbirlerine ne ara bu kadar bağlanmışlardı? Ne ara tüm hayatın o olmuştu?

Koşarak binaya girdin. Hemen Nat'in odasına çıktın. Kapısını kapatmamıştı. Yatağına oturmuş, gözlerini kapatmıştı. Düşüncelerine dalmış görünüyordu. Kapıyı tıklatınca hemen ayağa kalktı.

"Y/N? Ne oldu? Niye burdasın?"

Daha sonra yüzünü buruşturdu.

"Sigara mı içtin sen yine?"

"Çok az içtim, ama bağımlı değilim Nat. Ona ihtiyacım olmadığını fark ettim. O yüzden yanına gelmem gerekiyordu. Sana ihtiyacım var benim sadece. Herhangi birine veya herhangi bir şeye değil."

Gelip sana sarıldı. Senden ayrılınca sırıttığını fark ettin.

"Gerçekten bensiz yapamıyorsun."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir seneyi aşkın bir süre olmuş bölüm atmayalı arkadaşlar kusura bakmayın. 

Normalde bölümler hazırdı ama deftere yazmıştım çünkü telefonum elimde olmağı anlar geliyordu aklıma. Sonra defteri kaybettim ve yazasım da gelmedi bir daha. Ama sonunda bu miskinliğe bir son vermeye karar vererek bölüm yayımlıyorum şükür. 

Şu an elimde üç tane yarım bölüm var ama devamları gelemiyor işte. Geldiği gibi atıcam hemen.

Sizler nasılsınız, neler yapıyorsunuz?

Multifandom ImagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin