Steve Rogers

268 15 15
                                    


Not: Steve geçmişe gidince geri dönüp dönmeyeceğini bilmiyorsunuz varsayalım lüften. Teşekkürler.

"Geri gelebilecek değil mi?"

Bucky'nin gözlerinin içine bakıyordun. Cevaplar orada değildi, biliyordun ama elinden gelen tek şey buydu. özlerini senden kaçırınca daha da ümitsizliğe düştün. Gelebilirdi ama gelecek miydi?

Geçmişe gidecekti bir kere. Orada biricik aşkı, sevgilisi vardı. Niye geri dönsündü ki? Bucky de içten içe bunu biliyordu, farkındaydı.

Keşke görmezden gelebilseydin. Ama bu senin için çok zordu. Onu seven çok fazla kişi vardı ama seninkisi herkesten daha fazlaydı. Bundan emindin çünkü senin ona olan hayranlığın yakışıklı suratı, kasları veya poposu değildi. Tamam onları da sevmediğini de söyleyemezdin ama senin en çok dikkatini çeken şey onunu tertemiz kalbiydi.

Çoğu kişiye göre daha saf birisiydi. İlgiliydi. Sana değer veriyordu. Yine de herkesin bildiği gibi bir gerçek vardı ki Steve Peggy'i hiç unutamamıştı. E böyle olunca da geri dönmemesi kesin bir hal alıyordu.

Gözlerinde birikmiş yaşları fark edince arkanı döndün. Artık oradan uzaklaşman gerekiyordu. Bu olayın yaşanmasına şahit olamazdın. Belki de sadece oradan değil. Sana Steve'i hatırlatacak her şeyden ve herkesten..

Yalnızca birkaç adım kadar ileri gitmene rağmen zihnin sana daha da acı çektirmek istermiş gibi güzel anılarınızı hatırlatmayı unutmamıştı.

Avengers'a ilk katıldığın gün seni günlerce ikna etmeye çalışan Steve'in gururlu halleri, savaş sonrası kaybolunca endişelenen tüm ekibin içinde gelip sana sarılması, hazırladığınız doğum günü partileri, marshmallow yeme yarışınız ve daha niceleri..

Saniyeler içinde yüzün ağlamaktan sırılsıklam olmuştu bile. Hep aklından geçirirdin: 'Eğer Peggy olmasaydı bir şansımız olur muydu?' 

Ne kadar düşünsen de şu anda bunların hiç birinin bir anlamı yoktu. O vardı ve senin aşkını büyüttüğün adam onu unutamamıştı. Bunu normal karşılıyordun çünkü Peggy anlatıldığı kadarıyla harika bir insandı. Steve bir keresinde de gitme şansı olsaydı kalacağını da söylemişti zaten. Eğer böyle bir şansı olmasaydı, eğer hala burada olsaydı belki? Bir ihtimal?..

Daha fazla düşünemezdin. Bu şekilde kendi hayatını zindan etmekle kalmaz başkalarını da üzerdin. Bu düşüncelerle adımlarını hızlandırdın. Arabanın yanına geldiğinde gözyaşlarını silip derin bir nefes aldın. Arabayı kullanabilmek için biraz da olsa rahatlaman gerekiyordu.

Biraz sonra evine varmıştın. Eşyalarını toparladın. Gidecektin, uzaklaşacaktın bu şehirden, anılarından. Amacın unutmak değildi. Unutamazdın ki zaten. Çünkü o senin bir parçandı artık. Öylece hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaktın? Bu imkansızdı.

Dışarı çıkıp eşyalarını arabaya yükledin. Son bir kez dönüp evine baktın. Bu evde de o kadar fazla anı birikmişti ki. Hepsi tek tek batıyordu zihnine.

"Y/N!"

Duyduğun sesle olduğun yere çivilendin sanki.

"Y/N? Gerçekten gelmedin mi? Bu çok kırıcı."

Yavaşça ona doğru döndün. Gözlerine dolan yaşları umursamadan koşup sarıldın.

"Vedalaşamadım özür dilerim orda duramadım. Görmeye dayanamazdım."

Kafanı omzundan çekerek ona baktın.

"Dur sen niye buradasın? Geçmişe gitmen gerekiyordu."

"Az önce vedalaşmak mı dedin sen? Bruce her şeyi kontrol etti. Geri gelebileceğim. Tıpkı önceki sefer olduğu gibi. Ve benim dönmemi beklemeye gelmediğini görünce- Dur Y/N neden ağlıyorsun?"

"Steve geri gelecek misin yani? Orada kalmayacak mısın?"

"Hayır tabi ki de. Niye böyle bir şey yapayım? Seni burada bensiz bırakacağımı mı sanıyorsun? Benden kurtulmak mı istiyordun sen yoksa?"

"Hayır tabi ki aptal! Ben sadece, sadece gidersen dönmek istemeyeceğini düşündüm. Çünkü şey, biliyorsun.. Yarım kalan-"

"Sen bunun için mi ağlıyorsun? Y/N ben çok özür dilerim. Ben böyle bir ihtimalin aklına geleceğini hiç düşünmemiştim.  Ama bak, Y/N gözlerime bak."

Kızarmış gözlerini onun deniz mavisi gözlerine diktin. "Bazı şeyler o buzla beraber eridi, anlıyor musun? Evet bir dönem bunu kabul edememiş olabilirim ve evet bunu sana da yansıtmış olabilirim ama gerçek bu. Şu an karşındaki kişi ile o kişi aynı değil. Ben değiştim Y/N, bunu sen yaptın. Belki fark ettiremedim belki de zaten fark etmenden korkuyordum bilmiyorum. Ama ne olursa olsun, nereye gidersem gideyim geri geleceğim. Ve geldiğimde de senin beni hep bekleyeceğini bilmek istiyorum."

"Steve ben ne diyeceğimi bilemiyorum şu anda sa-"

"Sadece beni bekleyeceğini söylemen yeter Y/N. Bu ikimiz için de yeterince anlaşılır olur."

Gülümseyerek hala kollarında olduğun adama baktın. "Seni hep bekleyeceğim Steve. Ve geri döneceğini bileceğim."

Merhabalaar nasılsınız?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabalaar nasılsınız?

Aklıma kurgu gelmiyor arkadaşlar taktik verin yaa ne yapsam ne etsem nerelere gitsem?

İlham perilerinize sahip çıkın kendinize iyi bakın. Seviom sizi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Multifandom ImagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin