ilk hikayemi yayımlama kararı verdim bu yola beni destekleyen ve motivasyon veren "Esma" arkadaşıma teşekkür ederim ve bölümü ona ithaf ediyorum..
İyi okumalar.
Saat 21:20
Elimde tuttuğum sigarayı dudaklarımla buluşturdum. Açılan balkon kapısıyla dumanı üfleyip o tarafa yöneldim iş arkadaşım Raif gelmişti. "İçeri dolup taşıyor sen burda keyif çatıyorsun'' Yarım türkçesiyle kurduğu cümle ile güldüm.Sigaramdan bir fırt daha çekip balkondan aşağı attım ardından Raifin koluna girerek içeriye geçtik.
Sahiden dediği gibi resmen her yer dolup taşmıştı. Raif yanımdan ayrılmadan eteğimi biraz yukarı çekmişti ardından bana sinsi bir gülümse sunup arkasını dönerek olduğumu yeri terk etti.Kafamı sağ sola sallayıp kıkırdayarak askıda duran önlüğümü giyip tezgahta bulanan tepsi onun üzerinde duran not defterimi alarak içeriye daldım.
Sırasıyla müşretilerde geziyor istedikleri ve şikayetlerini dinliyor not alıyordum artık sıkılmaya başlamıştım. Arkamı dönüp gidecekken solumda duran müşteri eliyle beni çağırmasıyla oraya doğru ilerledim, kelleşmeye başlayan şaçı buna rağmen uzun duran sakalları elinde tuttuğu çatal yüzünde pek hoşnutsuz ifade vardı samimi bir gülümse sunup konuştum ''Buyrun efendim?''Gözleri hafifçe beni süzdü hoşnutsuz bir ifade ile yerimden kıpırdandım arsız gözleri açıkta kalan bacaklarıma değdinde önlüğümü ile kapatarak yüzüme odaklanmasını sağladım.
''Saat 22:30'da arka kapıda ol '' Şaşkınlıkla açılmış gözlerimle ona doğru baktım ardından tıslayan bir sesle konuştum. ''Beyefendi ne demek istediğinizi anlayamadım.'' koluma yapışarak beni kendiyle aynı hizade yaptı ardından kulağıma doğru fısıldayama başladı.''Diyorumki yaklaşık yarım saat sonra arka kapıda ol.'' Tek kaşıma kaldırarak konuştum.''Olmazsam ne olur'' adam genişte gülümsedi ardından kolumu bıraktı tekrar eski halime geldim. Eliyle git işareti yaptı kafamı hafifçe müşterilerin üzerinde gezdirdim hepsi bize yabancı bir şekilde bakıyordu biraz daha bakarlarsa yanlış anlanabilirdi adam yanında ayrıldım bir yandan kolumdaki saate bakıyordum.
Saat 22:00
Tuvalete girip derin bir nefes aldım Raif'in çektiği eteğe aşağı indirdim içimden binlerce küfür ediyordum ne işlere bulaşıyordum yada bulaşılmak zorunda kalıyordum.Cebimdeki sigara paketinden bir sigara çıkarıp tuvaletlerin birine girip yaktım. Bugün içtiğim 3.sigaraydı ama kimin umrumdaydı.Kapını çalınmasıyla irkilerek sigaraya tuvalete atıp üzerine sifon çekerek kapıyı açtım.''Leyla sen yine mi sigara içiyorsun?'' bu sefer Meryeme yakalanmıştım. Ağızımı açacağım sırada kolumdan tutarak tuvaletten çıkardı.Ardından bana doğru yaklaşıp ikimizin duyacağı şekilde fısıldadı. '' Yaklaşık 10 dakikaya arka kapıda olmak zorundasın.'' kaşlarımı çatarak ona baktım. '' Sen bunu nerden biliyorsun.'' kafasıyla önümüzde duran masadaki az önceki adamı işaret etti.Kaşlarım çatık bir şekilde adama baktım. O suratında olan sinsi gülümse ile el sallamıştı.
Oraya bakmayı kestim Meryem benden uzaklaşarak mutfağa doğru ilerledi. Sinirle kafamı aşağı indirip elimle oynamaya başladım. "Leyla" adımın seslemesiyle tezgaha ilerleyip hazır olan yemekleri alıp hepsini teker teker teslim etmiştim.Kolumdaki saate baktığımda yaklaşık 2 dakikam kalmıştı terleyen avuçlarımı önlüğüme sildim. Kendime teselli ediyordum en kötüsü eve tek parça dönemezdim yani.
Arka kapıya doğru ilerlemeye başladım dışarı çıktığımda soğuk hava beni bir an sarmıştı kollarımı birbirine bağladım.Arka kapını açılmasıyla gözlerim oraya ilişti. Beni buraya çağıran adam gelmişti yüzünde sırıtış yanında duran sarışın adam kadar çelimsizdi kıvırcık şaçları çıkmaya başlayan sakalları kemikliği gözlüğü altında yatan yorgun iki göz kelleşmeye başlayan adamın elinde büyükçe bir çanta sakin olarak hırıltılı bir sesle konuştum. ''Ne diye beni buraya çağırdın.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sezarın Ölüsü
ActionOdada ölüm sessizliği hakimdi beni bırakmayacağını söylemişti en azından beraber ne yapacağımızı sorabilirdim "Şimdi ne olacak?" dediğimde bakışları bana döndü ağır ağır sandalyeden kalkarak koltağa attı ceketini giydi bu süre boyunca bakışlarını be...