Ölmek

9 2 1
                                    

Bölüm 2

Arkamı dönmek istiyordum. Kaçarsam vurulabilirdim, vurulmayı ve hatta oracıkta can vermeyi çok istiyordum ama babama söz vermiştim. Yaşamak için, intikam için verdiğim sözü tutmuştum. Yaşayacağıma dair verdiğim sözümüde tutmam gerekiyordu. "Arkanı dön" dedi. Bu bi kadındı arkamı döndüğümde yüzü morluklarla dolu olan gözlerinden yorgun olduğu anlaşılan bir güçlü kadın duruyordu karşımda. Gözlerinin yeşili orman gibiydi ama belliki kendini o ormana gömmüştü. Sen onu öldürdün mü?" dedi kadın. Başımı salladım. Gözleri parladı, minnettarmış gibi bakıyordu. Elimden tutup kısa yoldan evin bahçesine çıkardı bizi, ne yapmaya çalışıyordu anlam verememiştim. "Kaçmalıyız" dedi. O sırada polis siren sesleri duyuldu. Koray gelmişti. Tam o sırada karşımıza bir koruma çıktı,bize yaklaşınca elindeki silahla onu vurdu. Oldukça fazla cesurdu fakat çok ses çıkartmıştı silah. Eğildi "hade kendini kurtar, kaç!" dedi,tam o esnada Emir geldi. "Neler oluyor burada, neden onu vurdunuz?" diye bağırdı. Kadın ağlamaya başladı "O" dedi. Vurulan adamı gösterdi. "Kocamı vurdu, sonra ben onun arkasından koşarken Kaylayı gördüm, ona yakalamasını söyledim, en son burada kıstırdık. Ben de onu vurdum"dedi,ağlaması şiddetlendi. Emir kadının elindeki silahı aldı." İkinizde bir yere kaybolmayacaksınız! "dedi ve bir koruma çağırttı. Koruma beni alıp arka kapıdan çıkardı, daha sonra siyah bir Range Rover'e bindirdip bir eve götürdü. Bu ev dağ başında bir yerdi. Koruma ile beraber o eve girdik. 30 dakika sonra Emir geldi." Tamam Salih sen gidebilirsin "dedi. Koruma talimatı ile beraber çıkıp gitti." Ne yapıyordunuz orada? "dedi" O kadın sana ne anlattı ise o" dedim. "Kim Şeyma mı?" dedi. Kadının adının Şeyma olduğunu yeni öğrenmiştim. Evet anlamında başımı salladım. Üstüme doğru geldi, üstümü aradı ceketimin cebinden şırıngayı çıkardı. "Bu da neyin nesi?" dedi, inceledikten sonra" bu zehir üstünde ne işi var, ne karıştırıyorsun sen? "dedi. O an bir şey yapmam gerekiyordu. Elimden alıp kendime vurdum şırıngayı, sonra da" zehir olsaydı vurmazdım" dedim. Şırınganın içinde zehir olduğunu bile bile vurmuştum. Panzehir odamda kalmıştı. "Tamam sabah gideceğiz" dedi. 12 saat vaktim vardı erken gitmeliydik. Yavaş yavaş terlemeye başladım. Emir üstüme üstüme geldi sırtım duvara çarptı, daha çok terledim
Emir elini boynuma sürdü "neden bu kadar terledin?" dedi. Dudaklarımı büzerek" bilmem" dedim. "Hadi uyu" dedi. Acaba Mete ölmüşmüydü. Mete ölseydi Emir bu kadar rahat olur muydu. "Mete nasıl, ölmüş mü?" dedim. Emir bu soruyu sormamı beklemiyordu sanki. "Sen ne yapacaksınki!" dedi. Kendince haklıydı onun gözünde bana araba çarpmış bir hemşire parçasıydım,cevap vermemi bekliyen bir şekilde yüzümü inceledi. "Hemşireyim, belki yardımım dokunur diye sormuştum" dedim. Emir duraksadı ardından "öldü" dedi çok sakin söyledi bir gariplik vardı. Kanepeye uzandım, karşımdaki kanepeye de Emir uzandı. Birşey konuşmasını bekledim ama konuşmadı aksine benden önce gözlerini yumdu.
~
Sabah 8 civarı midemin bulanması ile uyandım. Yüzüm solmuştu, zehir etki ediyordu. Emir'i uyandırdım. Elini yüzünü yıkadı sonra salona indi. "Neyin var, niye bu kadar solgunsun zehir etkimi etti" diye sordu alayla. Nefesim tükeniyordu konuşursam ölecekmişim gibi dışım ona bağırmak çağırmak istiyordu ama zehir bunu engelliyordu, terliyordum ve uykum geliyordu, uyursam ölürdüm. Ve Emir haklı çıkardı. "Kahvaltıyı nerede edelim?" diye sordu. Anlamıyordum niye bu kadar sakindi. Eve gidebilmek için yalan söylemek zorundayım daha doğrusu Kartal'ların evine girdiğimden bu yana çok yalan söylemiştim. "Üstümü değişmem gerek" dedim. Emir başını salladı sonra "Haklısın" dedi ve üstümü inceledi. Haklıydım, ama bir şey fark ettim üstümde kalan kan izleri yok olmuştu. Ceketimi alıp geldim. Beraber dışarıya çıktık. Eve varana kadar ne ben ne o tek kelime etmedik. Arabadan inip kapıyı açtı hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ev halkı pek sakindi. Gariptiler Helva kokusu geldi burnuma. Odaya çıktım, sağlık çantasında panzehiri aradım fakat bulamıyordum . Bakmayı unuttuğum çantanın sol tarafının fermuarını indirdim ve oradaydı. Emir gelmeden buldum ve panzehiri vurdum. Kurtulmuştum ölmekten, aklım ölmeyi dilemişti fakat kalbimin 4 kapakçığından birinde oturan babam yaşamamı istemişti.Bu evden kaçmam gerekiyordu. Korkak bir insan değildim, ama bu yaşıma kadar verdiğim sözleri tutmuştum. Emir henüz gelmemişti,bunu fırsat bilip üstümü değiştirmeye koyuldum. Bol olan pantolonumu giydim. Üstümede kan kırmızısı bluzumu giyecektim o sırada pat diye Emir içeriye daldı. Bluzla önümü kapattım. "Napıyosun lan?" diye bağırdım. Gözlerini kapattı. "Senin hatan kapıyı kilitleseydin" dedi. "Pat diye odaya dalanda sendin."
dedim. Atışmamızı uzatmayarak dışarı çıktı. Bluzu giydikten sonra kapının önünde bekleyen Emire"artık gelebilirsin"diye seslendim. İçeriye girdi. Beni baştan aşağı süzdü, yanıma
y

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 REVENGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin