"Ayhh sonunda bitti.""Beklediğin kadar kötü değilmiş dimi?"
"Eh evet öyle."
Eşyalarımı yavaş yavaş toplamaya başlamıştım.
"Kalkıcakmıyız?" diyen Jungkookla ona döndüm.
"Bilmem kalkmıyalım mı?"Jungkook eliyle garsonu çağırıp
"Ben acıktım bir şeyler yiyelim." diyip garsona sipariş verdi. Yalnızca sipariş vermesine rağmen yinede çekici duruyodu."Sen?" Kook'un sesiyle kendime geldim.
"Ne?"
"Sen diyorum ne yiyeceksin?"
"Seninkinin aynısından" ama ne sipariş ettiğini bilmiyodum. Ayrıca çocuğa mal gibi gözüktüm.Yemekler gelince cidden acıktığımı fark ettim. Mis gibi kokuyolardı. Jungkook'da yemeğe başlamış iştahla yiyodu.
Kafasını kaldırıp "Yemeği düşünüyomusum yoksa bana bakmaya devam mı ediceksin?" diyip kıkırdadı.
Bugün kaçıncı rezil oluşumdu.
"Ha, şey pardon." diyip kafamı yemeğe gömdüm. Yanaklarımın kızarmaya başladığını hissetmiştim. Oda bunu fark etmiş olucak ki kıkırdamıştı. Cidden Lisa malsın!
Yemeğim bitmiş ve bende şişmiştim. Arkaya yaslanıp karnımı ovaladım. "Kalkalım mı artık?" hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.
"Kalkalım. Ben hesabı ödeyip geliyim." diyip ayağa kalkmıştı. Ben tam itiraz edicekken oda fark edip "Lütfen bi dahakine sen ödersin." demişti.
Kafeden dışarı çıktığımızda hava buz gibiydi. Yerler buz tutmuş arabalar yavaş yavaş ilerliyordu.
Kook bana dönüp "Yerler kayıyo seni tutmamı istermisin?" demişti.
"Hayır gerek yok." demiş ve yürümeye başlamıştım ki ayağımın kaymasıyla düşücek gibiydim. Ben daha ne olduğunu anlıyamadan Jungkook'un beni belimden tutmuştu. Gözlerimiz sabitlenmiş gibi birbirine bakıyodu. Kafamı başka yöne çevirip ayağa kalktım.
Bana ne oluyodu?
Jungkook ensesini kaşıyıp "İyimisin!" diye sordu.
"Evet evet, iyiyim." diyip yürümeye başlamıştım. Tekrat düşme riskini göze alamazdım. Bu sefer o bile beni tutamayabilirdi.Kolumu Jungkook'un koluna sarıp yürümeye devam edicektim ki Jungkook'un durup beklediğini ve koluma baktığını fark ettim.
"Şey, düşmemek için rahatsızsan çekebilirim." diyip kolumu çekicektim ki kolumu tutup " Hayır sorun değil. Gidelim hadi." diyip yürümeye başlamıştı.
Beni yine eve kadar bırakmıştı. Evi buranın tam zıttı olmasına rağmen. Centilmenlik canım centilmenlik.
"Getirdiğin için sağol."
"Önemli değil." ikimizde birbirimize bakıyoduk.
"Şey o zaman ben gidiyim. Görüşürüz." demiştim. Oda kafasını sallayıp "Görüşürüz." demişti.
Eve girip camdan ona bakmıştım. Yavaş yavaş ilerliyodu. Kalbim niye bu kadar hızlı atıyodu?
Jimin'in mutfaktan bir şeyler söyliyerek geliyordu. Üstünde mutfak önlüğü vardı. Enteresan bi şekilde harika yemek yapıyodu.
"Sonunda geldin! Nerde kaldın sen? Naptınız bu saate kadar? Aç mısın?" Yine soru yağmuruna tutmuştu.
"Aç değilim yedim." diyip odama çıktım. Jimin hala bir şeyler geveliyodu ama dinlemek için hiç uğraşmadım. Konuşur konuşur susardı.
Ya ben cidden yazmayı unutmuşum xkdlxlsşzşzş
Kötü olduysa özür dilerim
Neyse seviliyosunuz🌞💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For Love | Liskook
FanfictionJenJen: A'dan Z'ye kadar planımız var. Bu tutmazsa diğerine geçeriz. [Lalisa Manoban, Jeon Jungkook, Janerub__, Nisan 2021]