Creepypasta X Okuyucu

《X Virus》

"Suçsuz bulunmuştur."
Kazanmanın verdiği gururla gülümsedin. Mahkemede bir uyuşturucu satıcısını savunmuştun. Insanlar senin fanın değildi.

Dünyada aldatılan kusurludur.

Senin felsefen buydu. Bir katili veya hırsızı savunabilirdin. Sen adalete olan inancını çok önce kaybetmiştin.
Ama yine de Avukat olmuştun. İronikti.

"Bayan S/S, sizinle görüşmek isteyen biri var." İç çekerek montunu sırtına attın.

Kapşonu kapalı bir çocuk koltukta seni bekliyordu. Görüş alanına girince ayaklandı.

"Merhaba. Bayan S/A? Ben Cody." Elini sıkması için ileri uzattığında irkilse de uzandı ve karşılık verdi.
"Merhaba Cody. Beni görmek istemişsin. Bir davan mı var?"

"Dava. Evet, davam var. Birin beni mahkemede savunması gerek."

"Pekala Cody. Neden benimle bir kafeye gelmiyorsun? Davanın detaylarını konuşalım." Çocuk başını salladı ve tereddütle kapşonunu indirdi. Kahverengi saçları stresten dağılmıştı. Yeşil gözlerinin altı büyük ihtimalle uykusuzluktan kararmıştı. Arkanı döndün ve arabana doğru yürüdünüz.

Yolun ortasında Cody kolundan tutarak seni otoparkın duvarına çarptı.
"Beni dinle S/A. Bu davayla yüzleşmem gerek Çünkü Slenderman yeni olduğumdan bana yardım etmiyor. O yüzden, hayatına değer veriyorsan benim için bu davayı kazanırsın, anladın mı?" Hızlıca konuşan çocuğa şaşkınlıkla baktın. Sanırım kötü birini savunman gerekiyordu. Yutkunup başını salladın.

"Pekala. Şu tehdit kısmı çok hızlı geçti ama anladım. Davanı kazanacağım. Şimdi lütfen oturalım ve müvekkil dosyalarını imzala." Cody itiraz etmedi.

××

"Bu kadar mı?" Cody'nin seslenmesiyle imzaladığı kâğıda baktın.

"Bu senin gerçek imzan değil, değil mi? Polislerin peşine düşmesini istemeyiz." Çocuk sırıttı.

"Ah, umarım düşerler. Çünkü kedi fare oyununa bayılırım." Bunun karşısında gülümsedin.

"Tabii kim kedi, kim fare bebeğim!" Cody şaşkınlıkla sana baktı.

"Yani bunun cevabını kendin vermeni tercih ederim." Cody gözlerini pencereden dışarıya dikti.
"O adam bir polis." Bahsettiği kişiyi görmek için kafanı çevirdin. Uzun boylu, yaşlanmaya başlayan bir adam kafeye girdi.

"Ah, o Bay Riverie. Bu kasabadaki çoğu davanın içindedir. Ama polis değil, özel bir dedektif." Cody yüzünü buruşturarak sana döndü.

"Buraya geliyor." Kıkırdadın.

"Tabiki geliyor. O da bunun içinde." Çocuk mırıldanarak arkasına yaslandı ve yanınıza gelen dedektifi süzmeye başladı. Onun ciddi insanları sevmediğine dair bir fikre kapıldın.

"S/A, seni yeniden görmek güzel. Demek Cody'nin davasına bakıyorsun?" Sorudan çok bir çıkarım gibi gelen yorumuna karşın gülümsedin. Bu adam her şeye burnunu sokmasa olmuyordu. Hayatında kaybettiğin dava varsa onun yüzündendi.

"Bu doğru. Kendisi benim....Bir arkadaşım. Onu reddedemedim." Riverie kahkaha attı ve şapkasını düzeltti.

"Açıklama yapmana gerek yok tatlım. Herkes senin olabilecek en kötülerle çalıştığını biliyor." Ona sinirlenmen gerektiği yerde Cody'nin ifadesiyle keyiflendin. Uzun zamandır birilerinin ilgisini çekmemiştin. Onun sayesinde bu değişecek gibi duruyordu.

"Kötülerle mi çalışıyorsun? Seni seçmemin sebebi iyi bir avukat olmandı. Bir taşta iki kuş vurmuşum desene, tatlım." Dedi Cody dedektifi taklit ederek. Riverie sert bakışlarını çocuğa dikti.