Her kalbin çarpıntısı kendi ecelinin ayak sesidir. Her çarpıntı da biraz daha Yaklaşırız ölüme.
Ölüm sadece ruhun bedenden çıkması değildir. Kavuşamadığınız bir kişi, bir eşya veya karşı tarafın en ufak bir hareketi hislerimizin intiharın sebep olabilir. Mesela günümüzde en yoğun yaşanan duygudan yani "Aşk" tan yola çıkarak anlatayım.
Onlarca, yüzlerce hatta binlerce kadın cinayetinin olduğu şu dönemlerde insanlar kendini güvende hissedemiyor. Bende dahil... Bir çok kişinin aşkı birkaç cinsel organdan ibaret olduğunu düşünse de ben onlardan değilimdir.
Aşk, hayatınızdaki o kişinin yokluğunda bile onu ilk gün ki gibi sevebilmektir. Aşk, bitmek bilmeyen bir sarılma duygusu olabilir ya da içtiği şu şişesini evin en güzel köşesine koyup ona bakıp rüyalara dalmaktır. Yıllarca hiç eskitmeden, incitmeden kalbinde taşımaktır. Belki de aşk kimine göre bir çift göze vurulmaktır. Kimine göre aşk kullandığı parfümü sırf her yer onun kokusuyla dolsun diye aynı parfümü stoklamaktır. Kimine göre aşk hasta olduğu halde sırf bi kac saniyeliğine göz göze gelmek için okula gitmek veya belki karşılaşırız umuduyla çarşı pazar dolaşmaktır.
Gördüğünüz gibi aşkın tanımları kişiden kişiye değişiyor. Ya da o an ki hislerimize bağlı olarak bu tanımları biz değiştiriyoruz.
Şöyle de bir gerçek var ki - her şeyin bir sonu var - İnsanların, hayvanların, balıkların, bir Pet şişesinin üzerindeki bakterinin, her hangi bir eşyanın veya bir duygunun iyi ya da kötü bir sonu vardır. Aşkta böyle ya elbet bir gün o sevgi sona erecek. Sizin aylarca yıllarca hiç bitmeden taşıdığınız o duyguyu karşı taraftan işittiğiniz tek bir cümle veya hareketin olmasıyla başlar aşkın yok oluşu..
Önerim şu ki kulaklığnız her şeyden ve herkesten bir adım önde olsun. Terkedildiğimizde, mutlu, olduğumuzda ya da heyecanlı olduğumuzda müzik dinleriz. Ruhumuzu son ses çalan şarkının ritmine kaptırıp dünyadan bir adım uzaklaşırız. Hiç değilse ben öyle olurum ;)
Ben Esin Eser 16 yaşındayım. Yakında 11. Sınıf olacağım. Bu hikayemde size hislerimi, hatalarımı, yanlışlarımı ve doğrularımdan bahsederken aynı zamanda elimden kayıp giden duygularımın yokluğundan da söz edeceğim.
Unutmayın yalnızız bu hayatta, kendi başınızın çaresine bakmayı öğrenin. Şimdilik hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatalarımın Hayatı
BeletrieBen Esin Eser 16 yaşındayım. Yakında 11. Sınıf olacağım. Bu hikayemde Sizlere hislerimin ellerimden birer birer kayıp gidişini anlatacağım. Kulaklığınızı takın ve beyninizin sizi yönlendirdigi şekilde dans etmeye başlayın çünkü şuan yapmazsanız yarı...