Alışırım Gözlerimi Kapamaya

11.1K 867 182
                                    

----VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN----

Tertemizdi sanki dünya

Gözlerimi açtığım anda

Hiç düşünmeden inandım

Masal tadında yarınlara

Yalanlar ortasında kaldı tüm çocukluk anılarım

Çizgi romanların dışında bir kahraman bulamadım

Toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım

Hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım

Hep yalan söylenmiş hep yalan

Kavuşamadı hiç ayrılanlar, masallar gerçek olmadı

Aşık oldugum sokaklarda kimseler konuşmadı

Ama şehir hiç susmadı hep ağladı, hep ağladı

Son bir umut verse biri

Ve güzel olacak bir gün herşey dese

Ben inanirim belki de bu yalana

Ben de alışırım gözlerimi kapamaya

Bir yol görünse uzaklarda

Işıklar altında son bulan

Melekler alsa beni götürse

Karanlığa teslim olmadan

İşkence gördü asfaltlar, çatlaklarına kan doldu

Yıkıntılar arasında kaç çocuğun hayalleri kayboldu?

İnsan neden kendini unuttu neden kendinden oldu?

Hangi yolda kaç kişi bir hiç uğruna canından oldu?

Hep yalan söylenmiş hep yalan

Ayrılanlar hiç kavuşmadı, dinlediğim masallar hiç gerçek olmadı

Kimse sandığım kadar masum kalmadı, savaş durmadı ölüm azalmadı

Son bir umut verse biri

Ve güzel olacak bir gün herşey dese

Ben inanirim belki de bu yalana

Ben de alışırım gözlerimi kapamaya

Son bir umut verse biri

Ve güzel olacak bir gün herşey dese

Ben inanirim belki de bu yalana

Ben de alışırım gözlerimi kapamaya

Son bir umut verse biri

Ve güzel olacak bir gün herşey dese

Ben inanirim belki de bu yalana

Ben de alışırım gözlerimi kapamaya

---

Çınar sinirle yumruklarını sıktığında sımsıkı kapalıydı gözleri.

Kendini aklamak için bile tek cümle kuramıyordu zira utancından. Ve karşısında şimdi öldürücü darbeyi vuracak olan Alemşah denen adamın gözleri önünde aşağılanırken, ağzını açabilecek hiç bir kuvveti bulamıyordu kendi içerisinde kendinde.

Sanırım küçük Çınar bile utanıyordu büyük Çınar'dan.

Sanırım ellerinde kalan son şey olan onur olgusunu da ebediyen kaybetmişti.

Çünkü Küçük Çınar olsa...Muhtemelen doğruları söyler ve arkadaşına gelemeyeceğini belirtirdi ona darılmaması için. Ya da Küçük Çınar utanmaksızın dümdüz bir kazakla giderdi oraya. Önemli olan arkadaşının özel günüydü. Ya da ilgisini çeken platoniğinin onu her haliyle kabul edebilme ihtimaliydi. 

Öyle değildi ama.

Büyük Çınar yetişkinlerin dünyasının içini biliyordu ve sadakatsiz hale gelmişti küçük Çınar'a.

"Ne oluyor?"diye çıkıştı Alemşah müdüre sertçe bakarken.

Kadın sinirle topukları üzerinde tam tur dönerken. "A-Alemşah Bey..."diye yutkundu. "B-Ben sizi göremedim, nasıl ilgilenebilirim sizinle? Buyrun..."

"Neden elemanınızı mağazanın ortasında azarlıyorsunuz mesela?"diye tek kaşını havaya kaldırdı sertçe Alemşah.

"Yapmaması gereken bir şey yaptı.."dedi kadın kaş çatıp. "Müessesemiz için üzücü olaylar yaşandı."

"Elemanınızı tüm alışveriş merkezinin odak noktasındaki mağazanın ortasında son ses azarlamak da bence markanın değerini düşürüyor."diye buyurdu kara gözleriyle kadını sertçe süzen adam. "Bunun için elemanınızı odaya çekerseniz,müşterilerin de keyfi bozulmaz. Muhasebe orada. Çıkışını verebilirsiniz, bunu yapabilecek kadar deneyiminiz var diye umuyorum?"

"H-Hırsızlık yaptığı için.."dedi kadın sinirle. "Kendime engel olama..."

Alemşah'ın ölümcül kömür gözleri Çınar'ın kara gözlerine çarptığında oğlan utançtan yeniden yerin dibine girerken kendini aklayacak ve antitez oluşturabilecek tek bir kelama sahip olamayışıyla birlikte daha da tükendiğini hissediyordu.

"Mevzu ne?"dedi Alemşah sinirle.

"Gömleği..Çalmış."

"Ha."dedi Alemşah sıkılı dişler arasından. "Geçen gün  hediye seçiminde.." Hediye kelimesini vurgularken yeniden kaş çattı Alemşah. "Hediye seçiminde bana yardım etme zerafetini gösterdiği için kendisine gömlek hediye etmiştim ancak ödemesini almayı unutmuş bugün fark ettim."

"B-Biz.."dedi kadın panikle.

"Yani çocuk muhtemelen benim hediye ettiğim gömleği ayırmış kendine."diye mırıldandı Alemşah sinirle. "Ben de ödemesini mağazaya gelerek yapayım dedim fiş de işlenmemiş sonra problem çıkmasın diye! Ama çıkmış sanırım problem.."

"Biz.."dedi kadın aceleyle. "Alemşah Bey çok çok özür dileriz...Fiş olayı için de..Ve..Bu ana şahit olduğunuz için de.."

"Ödemesini alın gömleğin."diye mırıldandı Alemşah öfkeden daha da kararan kömür gözlerini Çınar'ın sulanan üzüm gözlerine dikerken. "Yanlışlık olmasın sonra..."

Çınar ağladı ağlayacak bir ifadeyle kendi dudaklarını ısırırken Alemşah gözlerini çevirip sertçe mırıldandı. "Benimle geliyorsun sen."diye tısladı. 

"B-Ben.."dedi Çınar acıyla. 

"Elemanınıza..."dedi Alemşah. "Uzunca bir teşekkür konuşmam var, saatinden düşmezseniz."diye uyardı kadını.

"T-Tabi..."

"Benim.."dedi Çınar yutkunup. "İşe dönmem.."

"Hangi iş?"diye tısladı Alemşah oğlanı omuzundan tutup dostane bir tavırla (!) sıkıca avuçlarken. "Az daha kınama alıp kovulacağın iş mi ?"

"B-Ben çalmadım!"dedi Çınar sinirle. "Sadece.."

"Bahanen de hayatında zerre sikimde değil çocuk!"diye tısladı esmer heybetiyle. "Bilerek paketleri yanlış yolladın ! Bilerek adresleri yanlış yolladın !"

"Ben.."diye fısıldadı Çınar gururla.

"Ben bilerek yaptım çünkü karınızın bilmek hakkıydı! Pişman da değilim. Yine olsa yine yaparım! Utanması gereken sizsiniz. Çünkü aldatan sizsiniz! Ben değilim!"

Alemşah sinirle süzdü oğlanı.

Kahvaltıda yürek mi yiyordu bu velet!

YegâhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin