*Louis içeri girmeden elimdeki cam parçasını yere atım*
Louis:bebeğim neden kapıyı kitledin.Sen ağladın mı?
Ben:H-hayır
Louis:ah üzülme bu çerçeveden çok var yenisini alırım.
Ben:A öyle mi ben de üzülmüştüm oysaki
Louis:Önemli olan resim resmi daha önce görmüş müydün.
Ben:evet gördüm
Louis:Bu benim dedem
Ben:yanındaki
Louis:kuzenim
Ben:Aaa Öyle mi ne güzel peki onlar nerede şimdi
Louis:Öldüler
Ben:Ben ben çok özür dilerim sormamalıydım
Louis:sorun değil hadi sıcak çikolata alırımız soğudu
*Louis sanki bu konudan kaçmak istiyor muş gibi kaçamak cevaplar verdi ve aşağıya indik*
Louis:İyi misin
Ben:evet neden
Louis:elin yine kanıyor canım.yine benim yüzümden özür dilerim.
Ben:sorun değil.asıl ben özürlülerim çerçeveni kırdım.Neyse ben elime pansuman yapacağım.
Louis:hayır sen pansuman yapmayı bilmiyorsun hem hayatında kaç kere pansuman yaptın.ben senin sayende bir sürü kere. Elini getir
*Elimi ona doğru uzatım ve pansuman yaptı sonra sıcak çikolatalarımızı içtik şöminenin yanında oturduk*
Louis:elin daha iyi mi
Ben:Ha evet
Louis:peki
*Peki ne bana doğru yaklaştı yerde olduğumuz için emekliyormuş gibi gözüküyordu bana doğru yaklaşırken*
Ben:peki ne
*Ben de ona doğru yaklaştım*
Louis:karar verdin mi
*Öyle deyince geri çekilim biraz*
Ben:Ne kararı
Louis:Beni seviyor musun?
Ben:Ben ne diyeceğimi bilmiyorum
Louis:Bu senin için zor oluyorsa gösterebilirsin.
*Ay çok heyecanlandım niye heyecanlanıyorum ki yani eğer sevmeseydim heycanlamaz dım değil mi bilmiyorum acaba heyecanlanmalı mıyım kalbim yerinden çıkacakmış gibi*
Louis:hadi
Ben:biraz sabret
Louis:bir kaç haftadır bunu bekliyorum 1 saat daha bekleyebilirim
Ben:oha 1 saat mi
*Louis bana bakarak tekrar gülümsedi*
Ben:neden bana böyle bakıyorsun lütfen bana öyle bakma
*Ellerimi yüzüme kapadım Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu*
Louis:Hıhı
Ben:Ben
Louis:sen
*Ay çok utanıyorum aman be ne olacak o beni seviyor ben de sanırım onu seviyorum hayır ya seviyorum.ben de onu seviyorum.ne kadar kendimi kandırsam da.dudaklarına doğru yaklaştım uzun uzun öptüm ve geri çekildim*
~Louis elini dudağına götürdü ve biraz okşadı~
Ben:ne gülüyorsun
Louis:hoşuma gitti.
