Beomgyu bisikletini alıp evden çıktı.Kahvaltı bile yapmamıştı.4 aydır içinde sıkışan düşünceleri artık Yeonjun'a söyleme vakti geldi diye düşündü.Yeonjun'un evinin onune geldiğinde duraksadı.Yeonjun Gyu'nun bisikletinin sesini daha dün gibi hatırlıyordu.Koşa koşa cama yetişti.Onu reddetmeyi sevmiyordu ama gurur yapıyordu.Perdeyi aralayarak baktı.Tahmini doğruydu.
Mutlu bir şekide aşağıya indi.Beomgyu'yu pencereden görmemiş gibi 'Ne işin var burada'dedi.Beomgyu başını çevirdi.Gözleri parlıyordu.Yeonjun ağlamamaya çalıştı ama pek işe yaramadı.
1 dakika geçmeden hıçkırıklara boğuldu.Beomgyu hiç bir zaman sevgilisinin ağlamasına dayanamamıştı.Bisikletini hızlıca yere bırakıp Yeonjun'un yanına koştu.Ona sarılarak gözyaşlarını sildi.
Yeonjun,Beomgyu'ya sıkıca sarıldı,sanki bir daha hiç sarılamayacakmış gibi özlemini giderdi.Yeonjun kendini susturabildiğinde,Beomgyu'ya baktı.İkiside ağlamaklıydı.Beomgyu, bir süre sonra Yeonjun'un dudaklarına kilitlendi.Ueonjun bunu fark etti.İlk hamle Yeonjun'dan oldu.Kendisini Beomgyu'ya yaklaştırdı.O kadar özlemişlerdi ki birbirlerini.4 ay onlara mezarın içindeymiş gibi hissettirdi.Nefessiz kaldıkları için ayrıldılar.Yeonjun tekrar Beomgyu'ya sarıldı.Sadece sessiz kaldılar.Emin olun ki,sessiz kalmak konuşmaktan daha anlamlıydı şu an.
____________________________________