Kale

Giriş -Kale-

Zamanında bir sürü pis işler yapmış bir adam vardı. Artık evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı. Bir zaman sonra çok pişman olduğunda günahlarının affolması için bir kale inşa ettirmeye karar vermişti. Halkı orada yaşasın ve rahat etsin istemişti. Servetler harcamış, işçilerine milyonlar dökmüştü. O kaleyi en kısa sürede tamamlatmıştı. Kale oldukça lükstü. Dışardan ne kadarı gözüküyorsa içinden çok daha fazlasıyla konforluydu. Daha yapım aşamasındayken yurtiçi, yurtdışı herkes yerleşmek istemişti. İsviçre'nin başkenti Bern'deki bu kale oldukça dikkat çekmişti. Ama adam herkesin isteğini kabul edemiyordu. Bir süre sonra kura ile almaya karar vermişti. Hal böyle olunca yoksullar da şanslarını denemek istemişti. Ama ülke içerisinde zenginler ve yoksul olanlar arasında öyle bir çatışma oluşmuştu ki felaket gibi bir hal almıştı resmen. Adam daha büyük sorunları önlemek adına kaynaşmaları için zenginlerin kendilerinin ödeyecekleri, halktan kişilerin de kralın kendi cebinden çıkacağı ama beraber mutlu olacakları bir yerleşim alanı oluşturmaya karar vermişti.

Kale tamamen hazır halde geldiğinde en zenginler yerlerini almıştı. Kale o kadar büyüktü ki hala daha boş daireler kalmıştı. Halk arasından seçilen bir sürü kişi soylulara alışmıştı. Soylu zenginler de onlara. Fakat halktan olan ve tüm kalenin gözdesi olan kardeşler farklılardı. O kadar sıcakkanlı o kadar sevgi dolulardı ki kalede sevmeyen kimse yoktu onları. Çoğunlukla onların da katkısıyla zengin kesim, halkla kaynaşmış ve onları kendilerinden ayırmaz olmaya başlarmışlardı. Her ne kadar kaldıkları odalar farklı da olsa odalarında mutfak yoktu. Yemek alanları birdi ve beraber oturma alanları vardı. Bu kadar hızlı kaynaşmalarının sebebi de buydu zaten. Elera, Hera. İkizlerin ismi buydu.

Dikkat! Bu isimler herkes için unutulmaz olacaklar...