32.bölümden keşke böyle olsa dediğim bir anı yazmak istedim. Keyifli okumalar.
--
2 aydır İpek Tekinsiz kalmış Valide Atik koridorları hasret kaldığı topuk sesleriyle inliyordu.
İpek Tekin 2 ay boyunca California'da kalmış, yıllardır yapmadığı tatillerin acısını çıkarmıştı. Gerçekten de bambaşka hissediyordu.Ofisinden içeri girdiğinde alışık olduğu bir manzara ile karşılaştı.
Ateş: Özledik,valla İpek hocam.
Ama İpek'in alışık olmadığı bir şeyler oluyordu.
"Özledik" bu son derece Ateşlik bir kelimeydi,iğneleme adı altında gerçekleri geveliyordu. Bu kelime İpek'e nedense farklı hissettirmişti. İçinde yükselen sıcaklığı bastırmaya çalışıp cevap vermeye karar verdi.İpek: Ben de özledim Ateş.
Kendini kontrol edemiyordu. Kelimeler ağzından fırlayıverecekti sanki.
Ateş'e biraz yaklaştı,hiçbir şey söylemeden önünde durdu. Ateş'i bu kadar istemesi içten içe garip gelse de kendini tutamıyordu.
İçindeki dürtüye karşı koyamadı ve Ateş'in kucağına oturdu.Bu,Ateş'in hiç beklemediği bir hamleydi ancak şikayeti de yoktu.
Ateş: California gerçekten yaramış,beni de baya özlemişsin. E sen de haklısın,çekim alanıma karşı koyamaman doğal.
İpek:Kapa çeneni.
Sadece bunu söyleyip Ateş'i deli gibi öpmeye başladı. Elleri de rahat durmuyordu. Ateş'in yarı açık gömleğinden elini içeri soktu ama Ateş ne olduğunu kavrayamamıştı.
Ateş: Hocam çekim alanı dedik de hastanedeyiz diye senin delirmen gerekiyor. Hem bu hiç mantıklı değil.
deyip İpeği ittirerek ayağa kalktı ve odadan çıktı.Çok tuhaftı. Bu Ateş Hekimoğlu için çözülmesi gereken bir bulmacaydı artık.
...
Akşam olmuş, iş çıkışı saati gelmişti. İpek koridorun sonunda Ateş'i görünce adımlarını hızlandırdı.
İpek: Ateş!
Ateş: Ooo İpek hocam,erken çıkıyorsunuz bugün. Halbuki bu gece burada yatman lazımdı senin.
İpek:Beraber bir yerlere gideriz diye düşündüm,baş başa.
Ateş: İpek senin neyin var? Beni görmen gerektiği kadar görürsün hep.
İpek: Seninle vakit geçirmek istiyor olamaz mıyım yani?
Ateş ne cevap vereceğini bilemiyordu. Karşısındaki İpek değildi sanki.
Bu boşlukta İpek Ateş'in ellerini tuttu. Yavaşça kendine çekmeye yeltendiği esnada bir ses duyuldu.
Orhan: OHA!
İkilinin yanına yaklaşan Orhan her adım attığında şaşkınlığı artıyordu.
Orhan: Abi yuh, siz ne yapıyorsunuz ya? Koridorun ortasında? İpek hadi bundan beklerim de sen?
Ateş: Orhan hocam ayıp ediyorsunuz. Panter saldırısına uğradım. Hem-
Orhan:Doktor bir git ya, İpekçim naptı bu? Napıyor yani? Hem siz nasıl benden saklarsınız bunu?
İpek: Doğru söylüyor Orhan.
Orhan: NE?! İpek sen iyi misin? Havale falan mı geçiriyorsun?
Ateş: Duydun işte doktor.
Ateş Orhan'ın kolundan tutup İpekten biraz daha uzağa sürükledi. Orhan kaşlarını çatmış Ateş'in ne yaptığını izlerken Ateş kulağına yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AtPek◎Hekimoğlu
FanfictionAteş ve İpek üzerinden yazdığım one shots şeklinde bir kitap. Umarım seversiniz,keyifli okumalar.